Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/935 E. 2021/862 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/935 Esas
KARAR NO : 2021/862

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, davacı ve davalı vekili tarafından verilen sulh beyanına havi dilekçeler üzerine dosya resen incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ ;
DAVA/TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ———– edilecek değerde ——— borcu bulunmayan, ödenmemiş çeki olmayan, ihtiyati haciz, —- kalmamış tamamen—- esasına haiz müvekkili——- olmasının müvekkili —- ——- yarattığını, Müvekkilinin, davalı tarafın —– sokmuş olduğu ————– sistemine girdiğini—– Raporu alındığında müvekkili yönünden——- raporlama üzerine —— düzeltilmesi ve oluşması muhtemel zararların engellenmesi için davalı şirkete —– edildiğini, ihtarname ile mevcut hukuka aykırı durumun düzeltilmesi —- talep edildiğini, Ancak ——- herhangi bir olumlu sonuç alınamadığını, Davalı tarafın yayınlamış olduğu ——— — olduğunu, zira davalı taraf —-tanınan ve —- olduğunu, anılan davalı şirket ——- yaşayabileceklerini ve çeklerini almak istemeyeceklerini, mevcut durum müvekkili şirketin —– ciddi oranda zedeleyeceğini belirterek Davalı——– doğması muhtemel —– Maksadı ——- TEDBİR nazarında ——– aleyhine oluşturulan ——— gerçeği yansıtmadığının tespiti ile Yapılacak inceleme neticesinde müvekkili —–olarak tespiti, Masrafı davalı taraftan karşılanmak üzere —— yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından sunulan bir hizmet olan “——– hizmetinde davacının—- Davacının huzurdaki dava ve taleplerinin ne usulen ne de esas bakımından kabulüne olanak bulunmadığını, davacının, dava konusu ederek, tespitini istediği hususlar, huzurdaki şekilde bir tespit istemine / tespit davasına konu edilemeyeceğini, davacının, özünde, sayın —— tespitini istediğini, Davacının mahkemeden tespit etmesini istediği bu hususlarda, mahkemenin bir tespitte bulunmasının veya bir tespit kararı tesis etmesinin hukuken mümkün olmadığını, —– tarafından sağlanan / —– Dolayısıyla, müvekkilinin TTK ve dayanak — sunduğu bu hizmet ve ölçümlemenin doğru veya yanlış olup olmadığını bir tespit hükmüne konu etmesinin talep edilmesine hukuken olanak bulunmadığını, Davacının, mahkemeden tespitini istediği hususlar, hukuki bir durum olmadığını, (hukuki bir iş, ilişki veya durumun tespiti) zaman ve şartlara bağlı olarak değişen bir fiili vakıa olduğunu, O itibarla bu istemin huzurdaki şekilde bir tespit davasına konu edilmesine usulen olanak bulunmadığını, Çek —— hesaplanmakta olduğunu, — —-dayanmakta olduğunu,— içerisindeki— bir sonuç oluşturmakta olduğunu ——–belirleyici olmadığını, Davacının —- değerlendirme ve düşüşü sanki tüm ticari faaliyetinin, tüm ödeme kabiliyetinin —– olduğunu, Davalı tarafından, hem dava dilekçesinde hem de tedbir talebinin reddine ilişkin mahkeme kararına karşı itiraz dilekçesinde müvekkili şirket tarafından—–oluşturulduğu iddia edildiğini bu iddianın doğru olmadığını ve yanıltıcı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : —– Bilirkişi raporu, Dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava ,Tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılmış uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikat işlemlerine geçilmiştir. Mahkememizce tahkikat işlemlerine geçilmiş ve bu kapsamda son olarak bilirkişi raporu alınmış ve taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve taraf vekillerince beyan ve itiraz dilekçeleri verilmiştir. Bu aşamada davacı vekili tarafından mazeret bildirilmiş ve sulh görüşmeleri yapıldığı beyan edilmiştir.
——- dilekçe ile, tarafların sulh olduğu ,yargılama giderleri taleplerinin olmadığı ve davanın esasının konusuz kaldığı beyan edilmiştir. Yine davalı vekili tarafından da verilen 17.11.2021 tarihli dilekçe ile, tarafların sulh olduğu ,yargılama giderleri taleplerinin olmadığı ve davanın konusuz kaldığı, gün beklenmeksizin karar verilmesi beyan ve talep edilmiştir. Bu veçhile dosya resen ele alınıp incelenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 74.Maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletnameler üzerinde yapılan incelemede taraf vekillerinin SULH yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK 313.maddesinde:”(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
6100 sayılı HMK 314.maddesinde:”1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
6100 sayılı HMK 315.maddesinde:”(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler, yargılama süreci ve karşılıklı sulh beyanları nazarında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların uyuşmazlığı sulh yoluyla sona erdirdiklerinin anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK’nın 313 vd. maddeleri gereği sulhun hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, mevcut sulhun işbu davayı sona erdirdiği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu, mahkemenin taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre karar vereceği, somut olayda tarafların sulh sözleşmesi sunmadıkları ve buna göre karar verilmesini talep etmedikleri anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargılama giderleri açısından yapılan değerlendirmede ise, tarafların karşılıklı beyanlarına göre birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından 6100 sayılı 332/1 maddesi gereğince 323.maddesinde sayılan yargılama giderleri her iki tarafın kendi üzerinde bırakılmak suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 Sayılı HMK’nın 315/1 maddesi gereğince sulh nedeniyle DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-)492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmınin 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanın ilk duruşmadan sonra sulh ile sonuçlanmış olması nedeniyle 2/3’ü alınacağından, alınması gereken 39,53 TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan (44,40 TL) peşin harçtan mahsubuyla bakiye 4,87 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı HMK’nın 341/1,342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibarene iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.