Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/93 E. 2021/397 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/93 Esas
KARAR NO : 2021/397

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının, ——- tamiri ve bakım işleri yapmakta olan ”——– unvanı ile faaliyet gösteren bir tacir olduğunu. davalının ise —– başta olmak üzere,——- verilmesi şeklinde faaliyet gösteren tüzel kişi olmamakla, tarafların ikisinde tacir olduğunu. Taraflar arasında faaliyet alanlarına uygun olarak ticari ilişki kurulduğunu ve davalı tarafa dilekçe ekinde sunulan faturalar keşide edildiğini. Keşide edilmiş faturaların davalı tarafından ödenmemesi üzerine dava konusu uyuşmazlığın meydana geldiğini. Davalı tarafın dava konusu faturadan kaynaklanan alacak bedelini davacıya ödemediğini. Dava konusu ödenmemiş fatura bedellerin tahsili için davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile 22.01.2019 tarihinde —– sayılı dosyası ile takip başlatıldığını belirterek davanın kabulü ile borçlunun haksız ve kötü niyetli icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargımla giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : Davalı vekili tarafından vekaletname sunulmuş ve yasal süre içerisinde cevap dilekçesi verilmiştir . Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı şirket ile hesap mutabakatını yapamamasından dolayı —— —–icra dosyasına itiraz edildiğini, davalının itiraz konusunda hiç bir kötü niyeti bulunmadığını, karşılıklı görüşmelerle hesap dökümü çıkartılmaya çalışılmış ancak bakiye konusunda anlaşılamadığını beyan ederek; davanın reddine, davacı aleyhine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : —- ——– sayılı dosyası, Arabuluculuk Tutanağı, —-Belgeler, Faturalar, Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Dosya Mahkememize —– Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı sonucunda gelmiştir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada dilekçeler aşaması tamamlandığı anlaşılmış ve taraf vekillerine gönderilen ve usulüne uygun olarak yapılan davetiyeler sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların süre verilmesine rağmen netice itibariyle sulh olmak istemeleri üzerine uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilmiştir. Bu aşamada mevcut ve toplanan deliler incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas ——– sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.Dosyaya mübrez — tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır; 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; “(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, — dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi —– alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olaya bakıldığında evvelin, ——–Esas sayılı dosyasından davalı-borçlu hakkında —– sözleşmesi kapsamında kesilen faturalar ve cari hesap ilşkisine dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ,icra takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce açılan dava üzerine taraf teşkili sağlanarak işin esasının incelenmesine geçilmiş ve taraflarca gösterilen deliller toplanmış, tarafların bağlı bulunduğu —– getirtilmiş ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. BİLİRKİŞİ ——- belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, uyuşmazlığa konu döneme ait faturaların karşılıklı olarak —- beyan edildiği, beyanların uyuşduğu, faturaların tebliğ ve faturaya konu hizmetin verildiği, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları—- dairesi kayıtlarının birbirleriyle uyumlu olduğu ve sonuçta davacının 40.965.05 TL cari hesaptan alacaklı olduğu yönünde tespit ve görüş bildirilmiştir. Mahkememizce işbu rapor taraf vekillerine tebliğ edilerek beyan ve itirazları da alınıp değerlendirilmiştir. Bu kapsamda bilirkişi raporunda da görüldüğü üzere uyuşmazlığın —– delillere göre alacağın varlığı ve miktarı sübut bulduğu görülmüştür.—— davacı şirketin davasını, TMK’nın 6 ile HMK’nın 190 ve 222/3 maddeleri nazarında davalı tarafın her iki tarafın usulüne uygun olarak tutulan ve birbirini doğrulayan ticari defter ve belgeleri yanında —–ve bilirkişi raporuna göre açıkca ispat ettiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. —— dosyaya mübrez sözü geçen bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile kısa kararda yapılan yazı ve hesap hataları HMK’nın 304.maddesi kapsamında düzeltilmek ve yapılan düzeltmeler — ettirilerek davalı-borçlunun—- —-Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (44.036,78 TL) takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan %10,75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda alacağın gerçek miktarı belli olmasının yanında, davalı taraf da borcunun varlığı ve miktarını iddiaya doğrulayan kendi ticari defter ve belgelerine göre açık ve net olarak hesap ve tespit edebilir durumdadır.—davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden ve davalı-borçlu yönünden cari hesap ilişkisine göre kalan —— olduğundan İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmakla asıl alacağın %20’si olan 8.807,35 TL icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava —-ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun——— Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (44.036,78 TL) takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan %10,75 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle aynen DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın ( 44.036,78 TL) % 20’si olan 8.807,35 TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.008,16 TL karar ve ilam harcına, peşin alınan 752,04 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.256,12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 44.40 TL başvurma harcı 752,04 TL peşin harç, 97,90 TL posta masrafı, 6,40 TL vekalet harcı ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.600,74 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——– 13/1 maddesi uyarınca 6.524,78 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle ——- Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.