Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/920 E. 2021/682 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/920 Esas
KARAR NO : 2021/682

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sürücü …—–sevk ve idaresindeki——, müvekkil ——- çarpması neticesi iki taraflı maddi hasar oluştuğunu, davalının kazada tam kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunu,—– davacı ..—- ödendiğini, davalı ..—– sigortalı olması sebebiyle —- tarihinde kendilerine bir kısım ödeme yapıldığını, tüm alacağın ödenmemesi üzerinde girişimlerine rağmen sonuç alamadıklarını bunun üzerine davalılar aleyhine —– Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalıların itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, bu nedenlerle davanın kabulü ile,—– sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, 7.728,86 Euro’nun %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama göderi ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … —— vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde— kazaya karıştığı———- bulunduğunu, kaza neticesinde———- meydana geldiği iddia maddi hasar tazminatının ödenmesi talebiyle yapılan iş bu başvurunun reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı …—- cevap süresinden sonra sunduğu 19/09/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; —- meydana gelen kazada sürücü—- idaresinde olan —— bir hasar meydana geldiğini, kaza tarihinden yaklaşık —-raporunun —- değerlendirmeler içerdiğini, değişen parçalara hesaplanan işçilik ve rayiç bedelinin gerçeği yansıtmadığını, kaza tarihinden itibaren yaklaşık 2 ay sonra— davacı şirketin tek taraflı tanzim ettirdiği rapora itibar edilmemesi gerektiğini, 25.03.2021 tarihli raporda da belirtildiği üzere davacı … —–dosyaya sunulu ödeme dekontlarından ödemenin kime yapıldığı ve ödemenin yapıldığı hesabın kime ait olduğunun bilinmediği, davacı … — hakkının doğabilmesi için tazminat ödediği sigortalı ile aralarında olay tarihi itibariyle zarar konusunu kapsayan bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması gerektiğini beyan ederek hukuka aykırı bir şekilde ikame edilen davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların —-dosya arasına alınmıştır.
—-sayılı dosyasının Uyap kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—–Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Davalı … —— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda — uzman aktüer bilirkişi ile —-uzman— bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca —- sigortalısının haklarına halef olduğu iddiasıyla açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraflarca dosyaya sunulan deliller, bilirkişi heyet raporu—- Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında, trafik kazasından kaynaklı alacağa ilişkin ——Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi ile—–alanında uzman makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdii edilmiş; 25.03.2021 tarihli rapora göre, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, sürücü ..—– üzerinden seyir halinde —- geldiğinde dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanarak trafik ışıklarını dikkate almadan—- plakalı araca çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, sürücünün ışıkta durması, kavşaktan geçen araçlara yol vermesi gerektiği, sürücünün kırmızı ışık ihlali yapması neticesinde kazanın meydana geldiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47. maddesi olan ve trafik işaretlerine uyma kurallarını belirleyene b bendinin ihlal edildiği, aynı kanunun 84.maddesinde yer alan ve sürücü asli kusurlarını belirleyen a bendinde “Araç sürücüleri trafik kazalarında;— işaretinde geçme hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” şeklindeki kuralın ihlal edildiği, sürücü …——ilgili maddeleri ihlal etmesinden dolayı kazanın oluşumunda %100 asli kusurlu olduğu, diğer sürücü —- kusursuz olduğu, genel hasar değerlendirmesinin 98.421,20 TL (%18 KDV dahil 10.526,3316 EURO) tespit edildiği, tespit editen hasarların nitelikleri itibariyle dosyaya sunulan belgelere ve olay tarihi itibariyle kazanın meydana gelişi bakımından hasar tutarının dosya kapsamına uygun olduğu, davacı … şirketinin rücu hakkının doğabilmesi için, tazminat ödediği sigortalı ile sigortacı arasında olay tarihi itibariyle zarar konusunu kapsayan bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması gerektiği, davacı—- Poliçesinin tanzim edildiği ancak riskin gerçekleştiği olay tarihi 01/09/2017 gününün poliçe vadesi içinde olmadığı, dolayısıyla sigorta şirketinin rücu hakkının doğabilmesi için olay tarihi itibariyle zarar konusunu kapsayan sigorta sözleşmesinin mevcut olması ön şartının sağlanmamış olduğu rapor edilmiş olup, bu hali ile davacı … şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu tazminat miktarı yönünden TTK 1472.maddesi uyarınca rücu şartları gerçekleşmediğinden, ek rapor alınması cihetine gidilmeyerek, mahkememizce de hükme esas alınan, denetime elverişli ve gerekçeli bilirkişi raporuna göre davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan İİK 67/2 maddesi uyarınca davalıların icra inkar tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67/2 maddesi uyarınca davalıların icra inkar tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 594,91 TL harcın mahsubuyla arta kalan 535,61 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalılar ….—vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —— 7.232,02 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendilerini vekille temsil ettiren davalılar … ve …—–verilmesine, (dava tarihi olan 06.12.2019 tarihi itibariyle Euro efektif satış kuru —– üzerinden hesaplama yapılmıştır.),
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.