Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/911 E. 2021/772 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/911 Esas
KARAR NO: 2021/772
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 05/12/2019
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı konumundaki ——— bulunduğu — tarihinde, müvekkili şirket nezdinde———- kusurlu şekilde çarparak sebebiyet verdiği kaza nedeni ile müvekkili şirketin —- aracın hasara uğradığını, dilekçelerinin ekindeki —- anlaşılacağı üzere; söz konusu maddi hasarlı trafik kazasının,—-araç ile davalı sigortacı şirket —- bulunan —–sağa dönüş yapmak istediği esnada, davalı sigortacı şirket —- —- çarpışmış olduklarını, Müvekkili şirket tarafından, — araç üzerinde,——— yönünden tespit yaptırılarak, yapılan hasar tespitine göre, oluşan hasarlara ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından —– ödendiğini, sigortalıya yapılan bu ödeme sonucunda, muteriz borçlu şirket nezdinde trafik sigortalı aracın %100 kusurlu olması nedeniyle, hasar miktarının tamamı bakımından, —–gereğince müvekkili şirketin, sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalı konumundaki sigorta şirketinin kazaya neden olan —- olması nedeniyle, söz konusu hasar tazmin bedelinin ödenmesinden sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olmak üzere sorumluluğunun bulunduğunu, davalı sigorta şirketine sorumlulukların yerine getirmesi ve gerekli hasar ödemesinin yapılması amacı ile başvuru yapıldığını, ancak başvurudan olumlu bir sonuç elde edilemediğini, Davalı konumundaki muteriz borçlu şirket hakkında, yukarıda belirtilen miktarın ödenmesi için, —- icra takip dosyası aracılığı ile bir ilamsız takip başlatılmış ise de, davalı şirketin takibe haksız şekilde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu belirterek yapılmış olan haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı borçlu şirketin, haksız itirazı nedeniyle de —– takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hiçbir şekilde kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın işbu dava konusu alacak bakımından “sigorta şirketleri arasında imzalanan ve aşağıdaki —– gereğince — yargılama sırasında dikkate alınması — gereken — —- gereğince yükümlülüklerini yerine getirmemiş olduğundan taleplerinin haksız olduğu, taraf sigorta şirketlerinin her ikisi tarafından imzalanarak yürürlüğe giren “SİGORTA ŞİRKETLERİNİN BİRBİRLERİNE OLAN RÜCU TALEPLERİNİNHIZLANDIRILMASI HAKKINDA PROTOKOL“ ün “IV- Kusurun Değerlendirilmesi”başlıklı maddesinin a bendinde; “Anlaşmalı kaza tespit tu tanaklarında (KTT) Tramer’in belirlediği kusur dağılımları esastır. ” şeklinde yer alan düzenlemenin taraflarca kabul edildiğini, söz konusu kazaya ilişkin olarak tutulan ——– uygun bulunmadığını ve kusur dağılımı yapılmadığını, bu nedenle davacı taraftan kusur iddiasını destekleyen başka deliller ibraz etmesi istenmişse de; davacı tarafça protokole aykırı olarak söz konusu delilleri iletilmeden dava yoluna başvurduğunu, bu nedenle işbu davanın öncelikle davacı tarafça taraflar arasında imzalanan protokole uygun hareket edilmemesi sebebiyle usulen reddine karar verilmesinin belirtildiği, davacının kusur paylaşımına ilişkin iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın ——sevk edilmesinin gerektiğinin ifade edildiğini, kabul manasında olmamak üzere, davacının gerçek zararının tespitinin gerektiğini, bu sebeple dosyanın bilirkişi incelemesine gönderilmesi gerektiğini, davacı yanın icra inkar tazminatına hükmedilmesi yönündeki taleplerinin reddi talep edildiğini, ——- talep edildiğini belirterek davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: —–
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , —- davacı sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olması sebebiyle açılmış İcra takibine itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında ise deliller incelenip tartışılmış ve duruşmaya katılan davacı vekilinin son beyanları alınarak aşağıdaki sonuca gidilmiştir.
Davaya esas — üzerinden getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez —— göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır.— haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
—- “sigortacı, sigorta bedelini ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder” hükmü bulunmaktadır.
—– Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ——- davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olaya bakıldığında; davacı sigorta şirketinin kendisine — sayılı araç ile davalı sigorta şirketine zmm sigortalı—Plaka sayılı araçların karıştığı — tarihli kaza nedeniyle sigortalısı araç sahibine ödediği tazminatın davalıdan tahsilini istemektedir. Bu açıdan uyuşmazlığın çözümü için öncelikle kusur durum ve oranı ile hasar durum ve onarım miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Her iki tarafta kazada kusurun tamamen karşı tarafta olduğunu savunmaktadır. Bu kapsamda taraf vekillerinin iddia ve savunmaları alınmış ve delileri toplanıp, usulü işlemler yerine getirilerek dosya hasar ve kusuru ilişkin rapor düzenlemesi için resen seçilen — bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —— tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme ve olay yerine ilişkin uydu görüntülerinden yararlanılarak hazırlanan işbu rapora göre özetle meydana gelen hasarın toplam onarım bedelinin —olduğu ,davacının sigortalısı araç sürücüsünün % 75 davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu yönünde tespit ve görüşlere yer verilmiştir.—- tarafından hazırlanan rapor taraflara tebliğ edilmiş ve beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede bilirkişi raporunda açıkça gösterilen kavşak ve bu kavşağın özellikleri gereği davacı sigorta şirketine sigortalı aracın—- tabelasına rağmen ana yola girmek suretiyle davalıya sigortalı araca çarptığı olayda tamamen kusurlu bulunmuştur. Dosyada davalıya sigortalı aracın hızına ilişkin hiçbir iddia ve savunma ile delil bulunmadığı halde sırf toplumsal ve yargısal alışkanlıklar ve trafiğe çıkan herkesin belli oranda sorumlu olacağına dair bir kısım toplumsal ön kabuller dolayısıyla genel olarak hıza ilişkin % 25 oranında kusur atfedilmesi doğru bulunmamıştır. Bu anlamda davacıya sigortalı aracın — sabit görülerek kazada asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir. —- Bu kabule mukabil hasara ilişkin bir değerlendirme yapılmasına da gerek kalmamıştır. Binaenaleyh davacı sigorta şirketinin, —- maddeleri nazarında davasını ispat edemediği sonuç ve kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir. —-
—- Maddesi gereğince tamamen aleyhte hüküm verilen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda—– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek —-gereğince aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken —- harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)— bütçesinden ödenen —- arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1,13/2 maddeleri uyarınca hesaplanan 2.146,43 TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından—– maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda; 6100 sayılı HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar itibariyle —— İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021