Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/907 E. 2021/286 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/907 Esas
KARAR NO: 2021/286
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine sigortalı —malik ve işleteni olduğu ——–tarihinde müvekkiline ait —-plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini; mevcut kazada davalıya sigortalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 asli kusurlu olduğunu, müvekkiline ait aracın hasar tespitinin davalı sigorta şirketinin atadığı eksper tarafından yapıldığını; düzenlenen eksper raporunun ——–olarak tespit edildiğini kaza sebebiyle müvekkiline ait araçta meydana gelen gerçek hasar bedelinin ödenmesi amacıyla davalı şirkete —– tarihli ihtarname gönderilmiş olduğunu ancak, ihtarnameye cevap verilmediği gibi müvekkile de herhangi bir ödeme yapılmadığından bahisle kaza sebebiyle oluşan hasarın davalı sigorta şirketten ihtar tarihinden işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini, vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;— tarihinde kazaya karıştığı belirtilen —plakalı aracın müvekkili nezdinde ——– sigortalı olduğunu; kaza tarihi itibariyle teminat limitinin araç başına —— olduğunu müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı miktarının —– yer alan hesaplama yönteminin esas alınması gerektiğini, davaya konu aracın gncel kilometresinin ——alan hesaplama yöntemi uyarınca —-üzerindeki araçlar için değer kaybı hesaplaması yapılmadığını; karşı tarafın aracında meydana gelen hasar bedeline ilişkin olarak ———- tazminat ödendiğini; davacı tarafın değer kaybı ve hasar bedeli talep etmeye hakkı olup olmadığını ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri, talep arttırım dilekçesi,——— Bilirkişi Raporu, dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Tazminat (Rücuen Tazminat) davasıdır.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların vaki davete karşın sulh olmaması nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında deliller toplanıp incelenerek tahkikat tamamlanmış, karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son beyanları alınarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olayda; uyuşmazlığın temelinin, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan hasarın ve değer kaybının meydana gelip gelmediği ve zarar miktarı üzerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda taraf beyanları alınmış ve gösterilen delileri toplanıp, tüm usulü işlemler yerine getirilerek dosya kusur, hasar ve değer kaybı ile sorumluluğa ilişkin rapor düzenlemesi için resen seçilen trafik bilirkişisi, makine mühendisi ve sigorta bilirkişisi heyetine verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre;
–tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı —–sigortalı ve dava dışı — malik ve işleteni olduğu — plakalı aracın davacıya ait ——plakalı araca çarpması neticesinde;
Davalı—— sigortalı sürücü—– %100 asli kusurlu, davacının maliki olduğu dava konusu —- plakalı araç sürücüsü —– kusurunun olmadığı,
Davacının maliki olduğu dava konusu ———–plakalı aracın hasarının, dosya mündericatında yer alan kaza ile uyumlu olduğu, hasar onarımının yapılması için —yedek parça ve — işçilik olmak üzere toplam ——– onarım tutarının serbest piyasa şartlarına göre makul olduğu ve aracın onarımının ekonomik olduğu,
Davacının maliki olduğu dava konusu — plakalı aracın—- serbest piyasa değer kaybı oluştuğu,
belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerini tebliğ edilmiş ve beyan ve itirazları da alınıp değerlendirilmiştir. Mahkememizce öncelikle dosyada mevcut kaza tespit tutanağı, araçların niteliği, bilirkişi raporu ve olayın meydana geliş şekli ve sonucunu göre davanın ve uyuşmazlığın temelini oluşturan trafik kazasında kusurun birden çok kural ihlali yapmak suretiyle kazaya neden olduğu anlaşılan davalı sigorta şirketinin sigortalısı sürücüde olduğu kabul edilmiştir. Kaldı ki davalı sigorta şirketinin de yapmış olduğu kısmi ödemeye bağlı olarak zımnen kusur ve hasarı kabul ettiği de değerlendirilmiştir.
Hasar bedeli bakımından bilindiği üzere haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle tazminat sorumluları, zarar görenin gerçek zararını tazmine mecburdur. Bu kapsamda günümüzde ekspertiz şirketleri tarafından bağımsız olarak hasar ve değer kaybına ilişkin miktarların esasen net olarak belirlenmekte olduğu ve bu belirlemenin somut olayda çok açık bir şekilde yapıldığı ve alınan bilirkişi raporuyla da teyit edildiği anlaşılmıştır. Sigorta şirketinin ödemiş olduğu miktarın düşüldükten sonra gerçek hasar bedeli zarar bedelinin toplam —– olduğu görülmüştür.
Değer kaybı bakımından ise, ——göre kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak yapılacak hesaplamaya göre aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri —— aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark, değer kaybı olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda mahkememizce dosyada mevcut kaza tespit tutanağı ve araç fotoğraflarına göre araçta meydana gelen hasar ve onarım göz önüne alındığında değer kaybının kaçınılmaz olduğu inancı oluşmuş bilirkişinin raporunda tespit ettiği ——– değer kaybı bedelinin dosya münderecatına göre uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu benimsenmiştir. Binaenaleyh davacının kaza tarihi itibariyle kaza nedeniyle hasara ve değer kaybına maruz kalan —- plakalı aracın maliki olduğu, davalı sigorta şirketinin de bahse konu aracın —olduğu, böylece davacının TBK 49, KTK91/1, 85/1-son maddeleri ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına, TMK 6 maddesi ve HMK 190. Maddesi nazarında davasını ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle yapılan ıslah ile hasar bedeli ve değer kaybına ve miktarına ilişkin benimsenen bilirkişi raporu da gözetilerek davanın kabulü ile — hasar bedelinin kısmi ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan — alınarak davacı tarafa verilmesine, — değer kaybı bedelinin davalıya başvuru tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan —- alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —-bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ ile;
— hasar bedelinin kısmi ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan—-alınarak davacı tarafa verilmesine,
— değer kaybı bedelinin davalıya başvuru tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan —- alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-) Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.105,60 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL peşin harç ve 274,52 ıslah harcın mahsubu ile bakiye 786,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 44,40 TL peşin harç, 274,52 TL ıslah harcı, 6,40 TL vekalet Harcı, 85,15 TL posta masrafı ve 1.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.254,87 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca 4.080 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —-bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2021