Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/89 E. 2021/702 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/89 Esas
KARAR NO: 2021/702
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 04/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —–servis şoförü olduğu ve kendi aracını ticari olarak işlettiği, müvekkilinin mahalleden komşusu olan ve davalı —- aracında bulunan arıza sebebiyle aracın ısınması amacıyla çalışır vaziyette bıraktığı, kendisinin kullandığı davalı —- şirketine ait aracı park konumuna getirmeyi ve el frenini çekmeyi unuttuğu, akabinde boşta olan aracın şoförsüz —– etmek suretiyle müvekkilinin park halinde bulunan servis aracına—- tarafından tutulan tutanak sonucu davalı —–yüzde yüz kusurlu bulunduğu, kaza sonrası müvekkilin aracında maddi hasar oluştuğu, aracın değer kaybına uğradığı ve on dokuz gün süre ile serviste onarım gördüğü, bu süre zarfında kendi aracını ticari olarak işletemeyen ve kazanç kaybına uğrayan müvekkilinin davalı — çalıştığı şirket olan davalı —– aynı zamanda araç kiralama işi yaptığı, kazanç kaybının giderilmesi için kendi aracı onarım görene kadar kendisine ikame araç tahsis edilebileceğini söylediği ancak müvekkilimizin bu talebi karşılık bulmadığı, müvekkilinin servis aracı onarımdan çıktıktan sonra da aracını birçok dela servise götürmek zorunda kaldığı, aracın onarım masraflarının davalıların sigorta şirketi tarafından karşılandığı, müvekkilinin ticari aracını — boyunca işletememesi sonucu ortaya çıkan ikame araç bedeli olan — müteselsil borçlu olan davalılardan tahsiline yönelik olarak taraflarınca—– sayılı dosyasında takip başlatıldığı, yapılan takibe davalı-borçlular itiraz ettiği ve takibin durduğu ileri sürülerek söz konusu itirazın İptali ile davalılardan ayrıca % 20 oranında icra inkar tazminatının tahsili talep ve dava edilmiştir.
CEVAP :
Davalı — duruşmada; Dava konusu —- ait olan aracın şoförü olduğunu, bu araçta hava tutmama ve fren arızası ve marş arızası olduğunu, kendisinin bunu —-ilettiğini, aracı park etmesini, tamirci göndereceğini söylediklerini, kendisinin bunun üzerine aracı park ettiğini, aracın o şekilde —- durduktan sonra kayıp davacı tarafın aracına çarptığını, kendisinin olayın nasıl olduğunu görmediğini, bu olayda kendisinin herhangi bir kusurunun olmadığını, kaza tespit tutanağındaki ifadeleri kabul etmediğini, arabayı çalıştırmadığını, karşı tarafın sigortadan tahsil ederiz şeklindeki beyanına güvenerek tutanağı imzaladığını, tutanakta ne yazdığını bilmediğini, kaza sonrası şirkete de bilgi verdiğini, şirketin aracın kaskolu olduğunu ve kaskodan karşılanacağını söylediğini, aracın hasarını da — karşıladığını, kaza olduğu tarihte şirkette şoför olarak çalıştığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:—— belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucunda davacıya ait araçta oluşan kazanç kaybına müteallik zararın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvuırmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
——–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, —- alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —- yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —- fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.—- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu — sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Bilindiği üzere haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. —– maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Dosyada bulunan delil ve tüm belgelerden davaya konu trafik kazasında; trafik bilirkişisi — hükme esas alınan raporunda; davalılardan — sevk ve idaresinde bulunan ve Davalı —-maliki ve işletmecisi olduğu —– üzerinde park halinde iken davalı sürücü —- tarafından çalıştırıldıktan sonra davalı sürücünün aracından inip dışında beklediği esnada kendiliğinden devinime geçerek tarafların kendi aralarında tanzim ettiği trafik kazası tespit tutanağına göre sürücüsüz olarak — ilerleyip hareket yönüne göre sol tarafta park halinde bulunan davacı —– neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında; davalı sürücü ——ihlal etmesi sebebiyle kazanın oluşumunda %100 (yüzde yüz ) oranında asli kusurlu, davacı —-aracını kurallara göre ve yasak olmayan uygun yere park ettiği için herhangi bir kusuru bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacıya ait araçta meydana gelen kazanç kaybının belirlenmesi amacıyla makina mühendisi bilirkişiye dosya tevdi edilmiş,— hükme esas alınan raporunda; davacıya ait araç, davacı beyanına göre —– serviste kaldığı, ancak bu hususta dosya muhteviyatında herhangi bir—- araç kiralamaya ait kazanç kaybı talebinde bulunduğu, — konusu araç muadili bir aracın yapılan piyasa araştırmasında günlük kiralama bedeli şoförsüz —–ekonomik değerleri ve piyasa koşullarına göre uygun görüldüğü tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan genel açıklamalar, yapılan yargılama, kaza tespit tutanağı, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; —– plakalı aracın çarpması şeklinde gerçekleşen kazada davalıların sorumluluğundaki aracın sürücüsü — tam ve asli kusurlu, davacı—- ise aracını kurallara göre ve yasak olmayan uygun yere park ettiği için herhangi bir kusuru bulunmadığı, diğer davalı —– gereği işleten, araç sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olup doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun belirtilmesi karşısında meydana gelen zarardan her iki davalının da —– sorumlu oluğu kabul ve takdir edilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş ve raporlara karşı itiraz ve beyanları değerlendirilmiştir. Bu kapsamda davalı tarafların sorumluluğunda bulunan aracın %100 oranında kusurlu olması, bilirkişi raporlarına göre araçta meydana gelen kazanç kaybının talepten yüksek olması ve kazanç kaybı şeklinde ortaya çıkan kira bedelinin dosyaya mübrez kira tarifesine ve aracın marka, model ve özelliklerine göre serbest piyasa koşullarında bu miktardan kiralama yapılmasının mümkün görülmesi nedeniyle kadri maruf olduğu değerlendirilmiştir. Tüm bu nedenlerle davacının, —– —- gereğince davasını ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile, —- maddesi gereğince davalıların, —- dosyasına yapmış olduğu itirazların iptali ile icra takibinin asıl alacağa —- takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle aynen devamına karar verilmiştir. Ancak olayın haksız fiilden kaynaklanması, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesine göre davalı borçlular yönünden alacağın likit ve muayyen olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
——- maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalıların —- sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin asıl alacak — — takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak üzere aynen devamına,
2-) Alacağın yargılamayı gerektirmesi, likit olmaması nedeni ile icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken — karar ve ilam harcına peşin alınan —- karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan — bilirkişi ücreti olmak üzere —- yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—- maktu/nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-) ——– arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda —– maddesi gereğince —-tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ——— Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2021