Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/871 E. 2021/161 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/871 Esas
KARAR NO: 2021/161
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ: 11/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-adına kayıtlı olan— günü —– sevk idaresinde iken müvekkiline ait ve sürücüsü olduğu —– plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin idaresindeki araç seyir halindeyken sağdaki sokağa sinyal vererek dönüş yapacağı esnada sürücü belgesiz olan———– idaresindeki motosikletin öndeki aracı güvenli ve yeterli mesafeden izlemek kuralına riayet etmediğini, müvekkilinin aracına sağ kısımdan çarptığını, asli kusurlu olduğunu,—– sürücü belgesiz bir şekilde aracı sevk ve idare ettiğini, davalının bu kazadan sigortacı olarak sorumlu olduğunu, aracın işleteni —- aracın sürücüsü——– kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren motosikletin — davalı —— tarafından hazırlandığını, bu nedenle meydana gelen zarardan davalı sigorta şirketinin de poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin aracının tamirat masrafının — olduğunu, ayrıca araçta —değer kaybı olduğunu, davalı sigorta şirketine —– vasıtasıyla gerekli belgelerin gönderildiğini, davalı şirketin bu kazadan dolayı müvekkiline — kadar kısmi bir ödeme yaptığını, davalı sigorta şirketinin —- tarihinde müvekkilinin bakiye maddi zararı olan —– açısından temerrüte düştüğünü, davalı sigorta şirketi ile yapılan arabuluculuk görüşmesinde ise anlaşmaya varılmadığını belirterek davanın kabulüne, müvekkilinin zararının —– olduğunun tespiti ile davalı sigorta şirketinden aynen tahsiline, bakiye maddi zarar miktarına temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, — ekspertiz masrafı da ekletilerek yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin taraflarına HMK hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmediğini, Dava dilekçesinde bahsi geçen ——- tarihli kazaya karıştığı belirtilen, —plakalı araç, müvekkili olan şirkete —tarihleri arasında geçerli olmak üzere—– numaralı——- olduğunu, poliçeyi bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, söz konusu poliçede teminat limiti maddi zararlarda araç başına ——-olduğunu, Müvekkili olan ———— gereği yalnız gerçek zarardan sorumlu olduğunu, trafik sigorta poliçesi teminat kapsamı kanun ve genel şartlarla belirlendiğinden, delil tespit gideri, ekspertiz ücreti, vekalet ücreti, keşif harcı, tebligat gideri, bilirkişi ücreti, kazanç kaybı vb. gibi masrafları sigorta teminatı dışında kaldığını, , dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, müvekkil i olan şirketin daha önce yapmış olduğu ödeme dolayısıyla bakiye tazminat borcu kalmadığını, konu kaza sebebiyle müvekkili olan sigorta şirketi nezdinde —– hasar dosyası açılmış olduğunu, ekspertiz raporu doğrultusunda——–değer kaybı tazminatı ödendiğini, zarar gören araçta meydana gelen “değer kaybı”nın belirlenebilmesi için aracın modeli ve yaşı ,kullanım şekli, aracın yetkili bir serviste ve orijinal parçalarla onarılıp onarılmadığı , onarımı/ değişimi yapılan parçaların ne kadarlık bir kısmının araç üzerinde değer kaybı meydana getirecek nitelikte olduğu, oluşan hasarın aracın orijinalliğini etkileyip etkilemediği, aracın daha önce değer kaybına uğrayacak bir kazaya karışıp karışmadığı ,gerçekleşen kaza sonucunda araç sahibinin bir kayba uğrayıp uğramadığı, aracın alındığı faturası ve aracın o dönemdeki fiyatı ve aradaki fark gibi kriterlerin belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk Tutanağı, Araç Trafik Tescil Kayıtları, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Poliçe, Hasar ve onarım Rapor ve Faturaları, Ekspertiz raporu, Fotoğraflar, Bilirkişi ve Bilirkişi ek Raporu, dosyadaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava ,Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların vaki davete karşın sulh olmaması nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında deliller toplanıp incelenerek tahkikat tamamlanmış, karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son beyanları alınarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olayda uyuşmazlığın temelinin, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle kusur ve hasar üzerinde yoğunlaştığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda taraf beyanları alınmış ve delileri toplanıp, usulü işlemler yerine getirilerek dosya hasar ve kusura ilişkin rapor düzenlemesi için resen seçilen Makine Mühendisi bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi Makine Mühendisi ——tarafından hazırlanan rapor taraf veklilerine tebliğ edilmiştir. Bilirkişi tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre—- tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan — plakalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığı, kusurun tamamen davalı şirkete sigortalı —- plakalı motosiklet sürücüsünde olduğunun tespiti ile meydana gelen hasarında dosyaya mübrez ekspertiz raporunda belirtilen onarım ve değer kaybı toplamının —— miktarın yabancı ülke piyasa şartlarına uygun ve makul olduğu,bu miktarın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda kaldığı yönünde rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerini tebliğ edilmiş ve vaki itiraz üzerine ek rapor alınmış ve işbu ek rapor da taraf vekillerine tebliğ ile bilgi ,beyan ve itirazları alınıp değerlendirilmiştir. Mahkememizce öncelikle dosyada mevcut kaza tespit tutanağı, araçların niteliği, bilirkişi raporu ve olayın meydana geliş şekli ve sonucunu göre davanın ve uyuşmazlığın temelini oluşturan trafik kazasında kusurun birden çok kural ihlali yapmak suretiyle kazaya neden olduğu anlaşılan davalı sigorta şirketinin sigortalısı motosiklet sürücünde olduğu kabul edilmiştir. Kaldı ki davalı sigorta şirketinin de yapmış olduğu kısmi ödemeye bağlı olarak zımnen kusur ve hasarı kabul ettiği de değerlendirilmiştir. Bilindiği üzere haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle tazminat sorumluları, zarar görenin gerçekten uğradığı zararı tazmine mecburdur. Bu kapsamda günümüzde ekspertiz şirketleri tarafından bağımsız olarak hasar ve değer kaybına ilişkin miktarların esasen net olarak belirlenmekte olduğu ve bu belirlemenin somut olayda yurt dışında —– açık bir şekilde yapıldığı ve alınan bilirkişi raporuyla da teyit edildiği anlaşılmıştır. Sigorta şirketinin ödemiş olduğu miktarın ödeme tarihi itibariyle kur üzerinden bulunan miktar düşüldükten sonra gerçek zararın toplam — olduğu görülmüştür. Bilirkişi raporunda ödenen miktara ilişkin — yabancı paraya çevrilmesininde hesap hatası yapıldığı ve ödenen miktarın ödeme günündeki kur üzerinden ——toplam miktardan düşülmesi gerektiği anlaşılmakla bu husus mahkememizce gözetilmiştir. Anılan hesap hatası ve ek rapor dışında dosyaya sunulan kök bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu benimsenmiştir. Binaenaleyh davacının kaza nedeniyle hasara ve değer kaybına maruz kalan aracın maliki olduğu, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itabariyle kusurlu motosikletin zmms sigortacısı olduğu ve böylece davacının TBK-49, KTK,91/1,85/1-son ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre TMK-6 ve HMK- 190.maddeleri nazarında davasını ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile Davacıya ait —- plakalı aracın onarım ve değer kaybı zararı olarak —- tazminatın temerrüt tarihi olan ——- tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz uygulanmak ve fiili ödeme günündeki —- döviz satış kuru üzerinden hesaplanmak suretiyle davalı sigorta şirketinden—– alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı şirket sorumlu tutulmuştur. Öte yandan ekspertiz ücreti de delil tespiti niteliğinde yargılama gideri olarak kabul edildiğinden ve dosyaya bunu ilişkin fatura sunulduğundan bu miktarda yargılama gideri olarak değerlendirilip davalıya yüklenmiştir. Ayrıca yargılama giderleri kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi ——–bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davacıya ait —-plakalı aracın onarım ve değer kaybı zararı olarak — tazminatın temerrüt tarihi olan ——– tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz uygulanmak ve fiili ödeme günündeki———— döviz satış kuru üzerinden hesaplanmak suretiyle davalı sigorta şirketinden (sigorta poliçesiyle sınırlı ve sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.454,32 TL karar ve ilam harcına, peşin alınan 363,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.090,74 TL harcın davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye irad kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 363,58 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet Harcı, 68,25 TL posta masrafı ve 600,00 TL Bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1,082,63 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan ve yargılama giderine havi 89.25 Euro Ekspertiz ücretinin karar tarihinden itibaren kamu bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz uygulanmak ve fiili ödeme günündeki —- döviz satış kuru üzerinden hesaplanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı —— şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle ———– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021