Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/86 E. 2020/454 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/86 Esas
KARAR NO : 2020/454
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı sigortalı ———————-tarihlerinde ———- ile davalı kurum ———– kiraya verilen sigortalı iş yeri ———— tarihinde bölgede meydana gelen yağışlar sonrasında işyerinde su baskını meydana geldiğini,—————- adet sinema gösterim sahnesinin bulunduğu bölüme taştığı ve eksper raporunda özetlendiğini, —– hasar oluştuğunu, eskime payının düşümü, eksik sigorta unsurlarının da değerlendirilmesi sonucunda ———- hasar tespiti yapıldığını ve müvekkile şirket tarafından ———- tarihli ibraname ile ödendiğini, davalıdan kaynaklanan zarar, davalı şirket bina maliki olarak binanın her türlü önlemini almak zorunda olduğunu, otopark bölümünden binanın alt katına su girmesinin engellenmesi için gerekli önlemi almaması nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğundan davalının —————— dosyasına yaptığı itirazın iptali ile %20 inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı şirket aleyhine masraf, ücreti vekalet ve avans faizi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı —————– lehine düzenlenen poliçe gereği karşılanan zararın sebebinin müvekkil şirket olmadığını, olayın hukuken mücbir sebep sayılan sel baskını nedeniyle oluşan zarardan dolayı müvekkil şirkete rücu edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca kira sözleşmesinde —————– kiracının iş yerini hasarlara karşı kiraya verene rücu edilmemesini sağlayacak şekilde yaptırmak ve kiraya vereni de lehdar olarak göstermek zorunda olduğu gerekçesiyle müvekkil şirkete rücu edilemeyeceğini, söz konusu taşınmazda mülk sahibi olmadığı ve kiracı olarak bulunduğunu beyan etmekle kat otoparkı taşınmaza ait ortak yer olup mülkü davalı müvekkiline ait olmadığını, dava dışı sigortalı ile aralarında alt kiraya veren ve alt kiracı ilişkisi olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ——-vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olması sebebiyle öncelikle görev yönünden davanın reddine karar verilmesini, esas yönünden de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların ———- sorguları dosya arasına alınmıştır.
İlgili icra dosyası dosya arasına alınmıştır.
———- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
İlgili tapu kayıtları dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava işyeri ————kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde,bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara, Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre tarafların sıfatına veya bir ticari işletme olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava olarak sayılan davalar mutlak ticari dava; tarafların tacir sıfatını haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalar ise nispi ticari davadır.
6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, ————sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re’sen gözetilmesi gerekir.
————– sayılı ilamında;“Dava, işyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın sigorta şirketi tarafından açılan rücuen tazminat davası olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir. Davacı ——– bu davayı sigortalısına halefen açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Dava dışı sigortalı ile davalı arasında kira sözleşmesinin varlığı tarafların kabulünde olup, taraflar arasındaki ilişkide kira sözleşmesi hükümleri uygulanacak olduğundan, 6100 sayılı HMK.nin 4. maddesi uyarınca kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” belirtilmektedir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve anılan içtihat ışığında somut olaya gelindiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın işyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücu ilişkisine dayalı itirazın iptali davası olduğu, davacı ——- bu davayı sigortalısına halefen açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerektiği, davalının taşınmazın kiracısı olduğu, dava dışı sigortalı ile davalı arasında alt kira ilşkisinin var olduğu ve taraflar arasındaki ilişkide kira sözleşmesi hükümleri uygulanacak olduğundan mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin ———— Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği usulden REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-Görevli ve yetkili mahkemenin ———– Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
4-Hukuk Muhakemeleri Kanunu 20. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesine müteakiben iki hafta içinde talep halinde dava dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan ——- Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ———– bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme yapılmasına,
5-Süresinde başvuruda bulunulması halinde yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK 331/2. maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemede verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunan ——yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———–Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/11/2020