Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/85 E. 2021/837 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/85 Esas
KARAR NO: 2021/837
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 11/09/2019
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ——— olduğunu, —- araç ile meydana gelen trafik kazası neticesinde araçta oluşan hasarın giderilmesi için toplam — sigortalısına tazminat ödendiğini, —– sigortacı müvekkilinin sigortalısının kanuni halefi olduğunu, davalı —- başvuruda bulunulduğunda kazanın —- vadesinin dışında olduğu iddia edilerek rücu talebinin karşılanmadığını, davaya konu kazanın meydana gelmesinde —– plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin yapmış olduğu hasar ödemesinden davalı —- sigortacısı olması nedeniyle diğer davalının da araç maliki ve sürücüsü sıfatıyla sorumlu olduğunu, dilekçe ekinde sunulan — kayıtları incelendiğinde poliçenin — tarihinde—- tanzim edildiğini, davaya konu kazanın ise aynı gün —- meydana geldiğini, bu nedenle davaya konu kazadan davalı şirketin sorumlu olduğunu, bu nedenle — hasar tazminatının ödeme tarihi olan —- itibaren işleyecek ticari faizi ve davalı sigorta şirketi açısından —-temerrüdün müeyyidesi olarak — faizin, masraf ve ücreti vekalet ile birlikte sigorta şirketinin tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP/TALEP: Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin———-olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerin taraflarına gönderilmesine kadar davaya karşı cevap ve delil sunma hakkının saklı tutulmasını, dava konusu kazanın — tarihinde ——- düzenlendiğini, rizikonun gerçekleştiğinin —– esnasında sigortalı tarafından biliniyor olması nedeniyle düzenlenen poliçenin geçersiz olduğunu, kaza tespit tutanağında —- bulunmadığının belirtildiğini, davanın —–ihbarının gerektiğini, arz ve izah edilen nedenlerden dolayı davacının talebinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı — cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini, aracına sigorta yaptırdıktan —- kazanın meydana geldiğini, tutanaktan anlaşıldığı gibi kusurlu olduğunu kabul ettiğini, ancak kazanın kesinlikle sigorta yaptırdıktan sonra meydana geldiğini, bu nedenle sorumluluğun sigorta şirketinde olduğunu beyan etmiştir. Duruşmada ise önceki yazılı sözlü beyanlarını tekrar ettiğini, olay günü çok yağmurlu olduğu için kaza yaptığını ancak öncesinde sigorta yaptırdığını, sigortacıların aracı kontrol edip fotoğraf çekerek sigorta yaptıklarını, kazaya ilişkin şahitlerinin olduğunu, davanın kendisi açısından reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: —– tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, —- davacı sigorta şirketinin —– sözleşmesi kapsamında sigortalısının haklarına halef olması sebebiyle zarar verene ve sigorta şirketine karşı açılmış rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf/taraf vekillerine davetiye gönderilerek duruşma açılmış ve ön inceme duruşması icra edilmiştir. Yapılan ön inceleme duruşmasında tarafların sulh olmak istememeleri üzerine uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikat işlemlerine geçilmiştir. Bu aşamada tahkikat işlemleri yerine getirilmekle birlikte tahkikatın tamamlandığı tefhim edilmeden aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Şöyle ki ;
——Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”.—- göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”—– maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.
—- maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. —- uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı dava, aslında bir tazminat davası olup, aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı,— Kararında da belirtilmiştir. ——-sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve —- dayanabileceği; sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır. Diğer taraftan, ——-kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.” yönünde içtihat ortaya konmuştur.
Yukarıdan beri açıklanan hususlardan da anlaşılacağı üzere sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davalarda davanın niteliğini ve görev hususunu belirlerken davacı ile sigortalısı arasındaki ilişkiye değil ; davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı üçüncü kişi ile zarara neden olduğu öne sürülen kişi veya kurum arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekmektedir. Somut olayda zarar gören sigortalının gerçek kişi olduğu ,ilgili kişinin adına kayıtlı —- plakalı aracın davacıya kaza tarihinde —– bulunduğu, işbu aracın kaydına göre —-araç olduğu ve davacıya sigortalı aracın —- tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle zarar veren araç maliki ve sigorta şirketinden sigortalısına ödediği miktarın rücuen davalılardan tahsilini istediği anlaşılmaktadır.—-, zarar gören sigortalı üçüncü kişinin gerçek kişi olduğu, sigortalı üçüncü kişi ile zarar sorumlusu davalı sigorta şirketi arasında sözleşme ilişkisi ve/veya ticari bir ilişki söz konusu değildir. Velhasıl uyuşmazlığın haksız fiil hükümlerine göre genel mahkemede görülüp çözülmesi gerekmektedir.
Yukarıda anılan yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenleme ve içtihatlar ışığında davaya konu uyuşmazlığın —- mutlak ve ticari davalar ile özel kanunlardaki ticaret mahkemelerinin bakacağı davalar kapsamında kalmadığı, genel hükümlerden kaynaklandığı anlaşıldığından işbu davada görevli mahkemenin — gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Binaenaleyh, — uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; davanın, — uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın,— uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; — maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)—– maddeleri uyarınca görevli mahkemenin —— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)—- maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ —— ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin —– maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)—– taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek—– uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —- yüzüne karşı ; davalı — vekilinin yokluğunda;—– gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle —— Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021