Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/845 E. 2022/627 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/845 Esas
KARAR NO:2022/627

DAVA:Tazminat (Haksı Fiilden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ:29/11/2019
KARAR TARİHİ:22/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin — tarihinde—- istikameti —istikametinde en sol şeritte seyir halinde iken— aniden şerit değiştirerek müvekkilinin — çarptığını, bu çarpma sonucu — devrildiğini ve büyük hasar görerek kullanılamaz hale geldiğini, kaza sonrasında müvekkilinin ve davalı — trafiği daha fazla engellememek için araçları emniyet şeridine çekerek kaza tutanağını tuttuklarını, davalı — müvekkiline aracın ruhsat ve sigorta bilgilerini verdiğini, ehliyetinin yanında olmadığını belirterek tutanağı imzalamaktan imtina ettiğini, ehliyet bilgilerini vereceği zaman imzalayacağını söylediğini, müvekkilinin hasar gören— yetkili servise götürdüğünü, —- imza eksikliği ve ehliyet bilgilerinin olmaması nedeniyle hasarın —tarafından karşılanamayacağını kendisine bildirildiğini, ekte sundukları yetkili servis tarafından verilen — raporundan da görüleceği gibi kullanılamaz hale gelen —tamiri için toplam—bir bedel belirlendiğini, piyasa rayiç bedeli—olan aracın hurdaya çıktığını, kaza anında ve sonrasında müvekkilinin manevi olarak çok sıkıntı çektiğini ve yıprandığını, bunlara karşılık olarak da manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu zararların kazada tamamen kusurlu davalılar tarafından karşılanmamış olması nedeniyle —- esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, —- raporu alındığını ve davanın halen derdest olduğunu, davalıya hasarın ödenmesi konusunda —tarih —yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını, — tarihinde — başvurulduğunu—tarihinde yapılan — oturum ve daha sonra — tarihinde yapılan— oturumdan da bir sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik — maddi zararın ve müvekkilinin çektiği sıkıntılara karşılık— manevi zararın kaza tarihi olan —tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, dosyanın — sayılı dosyası ile birleştirilmesine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP /TALEP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davayı kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın öncelikle zararı ve zarar sorumlusunu ispat etmesi gerektiğini, ispat açısından davacı tarafça sunulan faturanın kabulünün mümkün olmadığını, davacının işbu davaya dayanak olarak onarım faturasını, anlaşmalı kaza tutanağını ve aracın hasarlı haldeki fotoğraflarını sunduğunu ancak söz konusu evrakların zararı ve zararın söz konusu kazadan kaynaklandığını ispatlamaya elverişli olmadığını, kabul manasında olmamak üzere genel şartlar gereğince müvekkili şirketin yalnızca eşdeğer parça ve anlaşmalı servislerde uygulanacak tedarik ve işçilik bedelleri ile sorumlu olması sebebiyle zararın tespitinde bu hususun da göz önünde bulundurulması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, müvekkili şirketin söz konusu zarardan azami olarak poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat dışında olduğunu, ktk 92. maddesi uyarınca manevi tazminat taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında olduğunu savunarak davanın esastan ve usulden reddine, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava Dilekçesi Ve Ekleri, Cevap Dilekçesi Ve Ekleri, Hukuk Uyuşmazlıklarında — Son Tutanağı, — Poliçesi, Trafik Tescil Belgeleri, Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Nüfus Kayıt Örnekleri, — Esas Sayılı Dosyası , Kaza Fotoğrafları— Raporu, —Raporu, Ve Dosyadaki Diğer Bilgi Ve Belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , Trafik Kazası Sonucunda Davacının Maliki Olduğu — Gelen Hasar Nedeniyle Maddi Ve Manevi Zararın— Kapsamında Tazmini İstemine İlişkindir. 6100 Sayılı HMK’nin 316-322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki teşvik yapılmasına karşın davacı vekilinin beyanına göre tarafların sulh yolunu tercih etmemeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri ve delillerin incelenmesi tamamlanmış ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.Dosyaya mübrez Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı — son tutanağına göre de —dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davanın sebebi hakkız fiil nitelindeki trafik kazasısıdır. Bilindiği üzere haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.— ise,– bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, —- şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunması halinde sözkonusu olup poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan —sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan— sorumlu tutulması da mümkün değildir. Zira —- şirketinin sorumluluğu 2918 Sayılı KTK’nin 86/1. maddesi gereğince işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlıdır.
Yukarıdaki yapılan genel açıklamalar ışığında somut olaya baktığımızda; — tarihinde davacıya ait — tarihi itibariyle davalı— başlanğıç – bitiş tarihli— plaka sayılı araçlar trafik kazasına karışmışmışlar ve davacının — hasar meydana geldiği, olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığı iddiası ile zarardan — sorumlu olduğu iddiası ile işbu dava açılmıştır. Mahkememizce aynı olaya ilişkin — Sayılı dosyası ile kazaya karışan araç sürücüsü ve aracın maliki şirkete karşı açılan dava dosyası HMK’nin 165.maddesi gereğince bekletici sorun yapılmıştır. — Mahkemesince yapılan yargılama ve alınan—raporlarına göre kusurun tamamen davalı sürücüde olduğu kabul ve takdir edilerek zarar gören davacıya ait — bedeli düşülerek—maddi tazminata hükmedilmiştir. — tarihinde kesinleşmiştir. Mahkememizce anılan mahkemece yapılan usul işlemleri ve alnan— raporu yeterli görülerek usul ekonomisi ilkesi de gözetilmek suretiyle dosya kapsamının maddi tazminat yönünden hükme esas alınabileceği düşünülmüştür. Bu kabule göre ise eldeki dava esasen sadece sigortanın sorumluluğuna ilişkin olduğundan, sigortalı ve onun eylemlerinden sorumlu olan kişiler aleyhinde verilen hükmün davalıya —- şirketine de sirayet ettirilmesinden ibarettir. Mahkememizce bu kapsamda yapılan değerlendirmede davacı sürücü tarafından düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı, kaza yerini ve araçları gösteren fotoğraflar ve kesinleşen dava dosyası kapsamında alınıp mahkememizce de benimsenen —raporu nazarında kazanın davalı —sorumluluğunda bulunan araç sürücüsünün doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapması sonucunda meydana geldiği vazıh olup kusurun tamamen davalıya — sürücüsünde olduğu kabul ve takdir edilmiştir.—Dosyaya mübrez bilgi ,belge, kaza yeri ve kazalı araç fotoğrafları,—ve az yukarıda adı geçen dosyada bulunan —-tarafından hazırlanan ve benimsenen —raporuna göre hasar ve onarım durumu ,—değeri gibi hususlar sonucundan bulunan sonuçta— miktarın da olaya ve piyasa koşullarına göre uygun ve kadri maruf olduğu kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh; davacının maddi tazminat davasını ; TBK,49, KTK,91/1, 85/1-son, 86/1 ,—Genel Şartları temelinde TMK, 6 ve HMK, 190. maddeleri esaslarına göre ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle, temerrüt tarihine göre faiz tür ve oranı ile taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek maddi tazminat davasının kabulü ile; —hasar tazminatının temerrüt tarihi olan— tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; (Davalının —- — limitiyle sınırlı/sorumlu olması ve —.sayılı ilamına göre tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacının Manevi Tazminat talebine gelince ; bilindiği üzere 6098 Sayılı TBK’nin 56/1 maddesinde “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda ,olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Dava konusu olayda bedensel/ruhsal bir zarar somut olarak iddia ve ispat edilemediği gibi; davalı — şirketinin sorumluluğu — poliçesi ile sınırlı olduğundan ve anılan poliçede manevi tazminat klozu bulunmadığından dinlenmemiştir. 6100 Sayılı HMK’nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerine gelince; maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden yapılan yargılama giderleri esasen maddi tazminat talebine ilişkin olduğundan manevi tazminat davasında davalı— lehine reddedilen miktar üzerinden hesaplanan vekalet ücreti dışındaki tüm yargılama giderleri HMK’nin 326/1 maddesine göre külliyen davalı— üzerinde bırakılmıştır. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi — bütçesinden ödenen — ücretinin de davalıdan alınarak–karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile; —- hasar tazminatının temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; (Davalının —poliçesi limitiyle sınırlı/sorumlu olması ve —-.sayılı ilamına göre tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-)Davacının, manevi tazminat davasının/ talebinin REDDİNE,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken — karar ve ilam harcının—peşin harç ve — tamamlama harcından mahsubuyla bakiye—karar ve ilam harcının davalıdan alınarak—
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—bütçesinden ödenen —arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan — başvurma harcı — peşin harç, —tamamlama harcı,— vekalet harcı ve —posta masrafı olmak üzere toplam —yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı maddi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca kabul edilen miktarlar üzerinden hesaplanan — nispi vekalet ücretlerinin ve—- vekalet harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı — Şirketi tarafından vekille temsil dışında (HMK. 323/1/ğ) yapılmış yargılama gideri bulunmadığından işbu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-)Davacının manevi tazminat davasında reddedilen miktar yönünden davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 10/1, 13/2 maddeleri uyarınca hesaplanan —- nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, —-Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK’nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; — İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.