Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/839 E. 2020/283 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/839 Esas
KARAR NO: 2020/283
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/11/2017
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Borçlu tarafın müvekkile olan borçları nedeniyle davalı aleyhine —- İcra Müdürlüğü’nün ———- Nolu dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, takibin borçlunun itirazı üzerine durduğu, borçlunun itirazı haksız olduğu, davalı —- düzenleme ve —– vade tarihli ——— düzenleme ve —–vade tarihli ———– adet bono verdiği, icra takibine konu alacağın bu senetlere dayandığı, borçlu bu senetlerdeki imzaları da inkar etmediği, davalının icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptalini talep ettiklerini, davalı tarafın mal kaçırması ihtimali ve yargılamanın da uzun süreceği gözetilerek borçlunun taşınmazları bulunması halinde taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, Borçlunun ——- İcra Müdürlüğü’nün ——-Esas Sayılı dosyasına karşı sunmuş olduğu haksız olan itirazının iptaline , takibin devamına, % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı borçlunun, taşınmazları bulunması halinde taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle : Takibe dayanak yapılan bonoların düzenleme tarihi ———vade tarihli olduğunu, davalının bu bonolarda düzenleyen sıfatıyla yer aldığını, hamilin düzenleyene vade tarihinden itibaren —yıl içerisinde başvurması gerekmekte olduğu, senetten doğan hakkı ——– tarihi itibariyle zamanaşıma uğradığı, zamanaşımına uğramış bono — yıl zamanaşımına tabi adi senet sayılmaz ve arasında temel ilişki bulunmayan hamil ve düzenleyen arasında yazılı delil başlangıcı kabul edilemez olduğunu, davanın reddine, zamanaşımına uğramış bono ile bilerek icra takibi yapmış olan alacaklının davacının aleyhine % 20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve davacıdan alınarak müvekkilin tarafına verilmesine, masraf ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLER: —- İcra Müdürlüğünün ——– Sayılı dosyası , dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava zaman aşımına uğramış bonolara dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali ve tazminat istemini ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı yasanın 7. maddesinde ise, davalının birden fazla olması halinde, davanın bunlardan birinin yerleşim yerinde açılabileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, aynı kanunun 10.maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılması mümkündür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendinde “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan yargılamaya göre somut olayda davalı tarafça usulüne uygun olarak cevap dilekçesi ile ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulmuş ve yetkili mahkemenin———-Mahkemeleri olduğu savunulmuştur. (HMK-116/1-a)
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirme de görevsizlik kararı veren mahkemece önce yetkisizlik kararı verildiği işbu kararın istinafı üzerine görevsilik kararır verilmesi gereği yönündeki—– kararına göre görevsizlik kararı verildiği görülmüştür, —– kararı ve Asliye Hukuk Mahkemesi kararından da anlaşıldığı üzere verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır. Olayda davalının yerleşim yerinin ——— olduğu ,davanın zaman aşımına uğramış bonolara dayalı olarak TTK’nın 732.madde kapsamında sebepsiz zenginleşmeye dayandığı açıktır. Zira davacı bonoların lehtarı olmayıp ciro yoluyla devralan üçüncü kişi hamil olduğundan temel ilişkiye dayanması mümkün değildir. Kaldı ki davacı vekili de aşamalarda verdiği dilekçede sebepsiz zenginleşmeye dayanmıştır. Bu durumda davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından TTK’nın 732.maddesindeki özel düzenleme gereği TBK 89/1 gereği alacaklının ikametgahı mahkemelerinin yetkili olması da mümkün görülmemiştir.Kaldı ki mahkememiz yargı çevresi alacaklı davacının yerleşim yeri mahkemesi dahi değildir. Bütün bunlara göre yetki itirazının kabulü ile, davada yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan ——- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-)6100 sayılı HMK’nın 19. Maddesi gereğince Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 19/3.Maddesi gereğince Yetkili Mahkemenin —— ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğunun Tespitine,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20.maddesi uyarınca taraflardan birinin süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleştiği tarihten veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dosyanın ——– Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine ve 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ———— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/07/2020