Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/832 E. 2022/387 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/832 Esas
KARAR NO: 2022/387
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/11/2019
KARAR TARİHİ: 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında sahteciliğe dayalı senetle ilgili —- tedbir kararı alındığını, çıplak bir gözle dahi farkedilebilen sahte imza ve içeriği sahte düzenlenen bir bono ile müvekkili aleyhine —- dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, sahteciliğin, imzaların üst kısımlarının eksik olmasından açıkça anlaşıldığını, başka bir yere atılan imzadan taşıma suretiyle senetin düzenlendiğini, müvekkili aleyhine —- dosyası ile sahte senet düzenlemek suçundan dava açıldığını beyan ederek resen saptanacak sebepler doğrultusunda fazlaya dair talep, dava ve sair hukuksal haklarının saklı tutmak kaydı ile öncelikle sahtecilik iddiamızın kabulüne ve tedbir kararının devamına, senetin davacı yönünden iptaline, senet bedelinin %20’si kadar haksız takip tazminatına karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait imza örneklerinin —- sayılı dosyası ile davacı tarafından açılan imzaya itiraz davası neticesinde, —— tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporunda takip konusu bono üzerindeki imzanın davacı borçluya ait olduğunun tespit edildiğini, söz konusu imzanın kesik olduğu iddiasının ise tamamen basit ve maddi bir sebepten oluşabilecek bir kusurdan faydalanma çabasından ibaret olduğunu, takip konusu bononun davacının oğlu olan —- borcuna karşılık olarak davacı tarafından bu borca karşılık verilen bir kambiyo senedi olduğunu, davacının gerek İcra Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu imzaya itiraz davasın alınan bilirkişi raporu sonucunda lehine sonuçlanması, gerekse —- dosyasında sahtecilik iddiası karşısında alınan bilirkişi raporunda imzanın davacıya ait olduğunun tespiti sonucu, davacının iftira nedeniyle sanık olarak yargılanıyor olması göz önünde bulundurulduğunda, tüm bunlara rağmen bononun sahteliği iddiasında bulunmasının kötü niyeti ortaya koyduğunu beyan ederek alacaklarının sürüncemede kalması amacıyla açılmış bulunan iş bu haksız ve kötü niyetli davanın redine ve konulan tedbirin kaldırılmasına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle borcun %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
— dosyasının —kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
— dosyasının– kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
—dosyasının —- kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
— dosyasının,—- dosyası arasında bulunduğundan bahisle yanıt verilmiştir.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava,—- sayılı icra dosyasına konu edilen —- yönünden davacının davalıya herhangi bir borcu olup olmadığına dair menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği — yazılan müzekkereye yanıt verilmiş, bildirilen — dosyasının hakem kararınını tebliğe çıkarılmısı/saklanması dosyası olduğu, iş bu dosyamız ile taraflarının farklı olduğu, tedbir uygulanan dosyanın bu dosya olmadığı anlaşılmakla davacı tarafa doğru D.iş dosya numarasını bildirmek üzere süre verilmiş, davacı vekili tarafından tedbire konu edilen değişik iş dosyasının —– dosyası olarak bildirildiği, ilgili dosyanın —— kayıtlarının gönderildiği, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile —- dosyasında icra veznesine giren paranın %20 teminat mukabilinde alacaklıya ödenmemesine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Celp edilen —-sayılı dosyasında gerekli kısımlarının örneğine göre, davaya konu senet yönünden — tarafından açılan imzaya itiraz davasının yapılan yargılaması sonucunda, alınan —- raporuna göre imzanın davacı eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Celp edilen —- sayılı dosyasında gerekli kısımlarının örneğine göre, davaya konu olan senedin kovuşturma konusu olduğu; müştekisi —- sanıkları —- olan davanın, iş bu davamız sonucunu etkileyebileceği anlaşılmakla HMK 165.maddesi uyarınca bekletici mesele yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bekletici mesele yapılmasına karar verilen—- sayılı dosyasında, ilgili senedin imza incelemesine esas olmak üzere —-imza incelemesine gönderildiği, —- imzalarda hat kayıpları olan senette yer alan borçlu imzaları ile —- mukayese imzaları arasında tersim biçim, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu imzaların —- eli ürünü olduğunun tespit edildiği, yapılan yargılama sonucunda, —-yönünden iftira suçunu işlediği sabit görülerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, verilen kararın —- tarihinde itiraz edilmeden kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile bağlantılı olan doktrin görüşüne bakılacak olursa;
“Kime veya kimin emrine” ödeme yapılacağı, yani lehtar senette gösterilmelidir. Hamiline bono düzenlenemez. Açıkça gerçek ya da tüzel kişi olduğu belirtilmeli, ad-soyadı veya ünvanı yazılmalıdır. Bonoda lehtar isminin bulunması, senedi nama yazılı hale getirmez; senet yine emredir. Nama olabilmesi için “menfi emre kaydı” içermesi gerekir ——– yapmadığından, bonoyu düzenleyen kendisini lehtar olarak gösteremez.—–
Her ne kadar davacı tarafça davaya konu —- bedelli senedin, senet vasfına haiz olmadığı, başka bir yere atılan imzadan taşıma suretiyle senedin düzenlendiği iddiası ile menfi tespit talebinde bulunulmuş ise de, bekletici mesele yapılmasına karar verilen ceza dosyasında, ilgili senet yönünden yapılan incelemede, —–tarihli rapora göre, imzalarda hat kayıpları olan senette yer alan borçlu imzaları ile —– mukayese imzaları arasında tersim biçim, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu imzaların —- eli ürünü olduğunun tespit edildiği, yapılan yargılama sonucunda, —– yönünden iftira suçunu işlediği sabit görülerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucu kesinleşen bu maddi gerçekliğin mahkememizce de esas alınması gerektiği, tüm bu maddi gerçeklik karşısında davacı tarafın savunmasına itibar edilemeyeceği, davacı vekilinin, davalı hakkındaki tüm ceza ve icra dosyalarının celbi talebinin iş bu dosyamıza bir etkisi olmayacağı kanaatiyle yargılamaya devam olunmuş, davaya konu senedin senet vasfını haiz olduğu ve senet üzerindeki imzaların davacıya ait olduğu kabul edilmiş, bu hali ile davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca, senetteki imzanın davacıdan sadır olması, senedin senet vasfını haiz olması, ceza dosyasının kesinleşmesi bir bütün olarak düşünülerek, davalının ihtiyati tedbir kararına karşı itirazı değerlendirilmiş, mahkememizce verilen red kararı gözetilerek, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurmaması amacıyla, ——- dosyasından verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, yasal koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67/2. maddesindeki yasal şartlar oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3——- dosyasından verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.280,82 TL harcın mahsubuyla arta kalan 1.200,12 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı ve vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022