Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/827 E. 2022/480 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/827
KARAR NO: 2022/480
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ: 08/06/2022
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-tarihinde davalı sigorta şirketince sigortalanan—– adresinde ilaçlama işlemi yaparken davalı —– sevk ve idaresinde olduğu halde dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyerek aracı geriye doğru manevra yapması sonucu kaldırımın hemen kenarında duran müteveffa —–çarpması ve araç tekerleğinin müteveffanın kafası üzerinden geçmesi sonucu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği ve davalı sürücü—– olayın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu; —- Soruşturma sayılı dosyası üzerinden yapılan soruşturmaya bağlı olarak açılan kamu davasının —–sayılı kararla davalı sürücünün asli kusurlu görülerek mahkumiyetine karar verildiği; müteveffanın davacılardan —– müşterek çocukları olduğu ve henüz —- yaşında ömrünün en masum çağında söz konusu olay sonucu korkunç bir şekilde annesinin kucağında hayata gözlerini yumduğu, anne ——- küçük kızlarının ölümünü bir türlü kabullenemeyip hayattan kopuk bir şekilde yaşadıkları ve her gün aynı sokaktan geçince ölüm anını gözleri önüne gelmesi nedeniyle psikolojilerinin alt üst olduğu; davacılardan —- müteveffanın abisi olup — yaşında olduğu, diğer davacı ——- ise müteveffanın kardeşi olup henüz —– yaşında olduğu, daha yolun başında iken kardeşlerini kaybetmiş oldukları; davacıların müteveffanın desteğinden mahrum kaldıkları ve manevi zarara uğradıkları; zararların tazmini için müşterek ve müteselsil mesuliyeti bulunan davalı sigorta şirketine sigorta genel şartlarına dayalı olarak —- tarihinde ön başvuru yapıldığı ve akabinde davalı şirket tarafından —- hasar dosyası açıldığı ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı, sigorta şirketince müteveffanın %100 kusurlu olduğu öne sürülerek başvurunun sürüncemede bırakıldığı, bunun üzerine —– tarihinde zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, ancak anlaşma sağlanamadığı ileri sürülerek ve maddi tazminat talebi yönünden belirsiz alacak davası açıldığı ifade edilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle destekten yoksun kalma tazminatı olarak şimdilik anne —-, baba —- yönünden —-davacı kardeşler için toplam —– destekten yoksun kalma tazminat bedeli ile TBK. madde 53 gereği müteveffanın cenaze ve defin gideri olarak hakkaniyet ilkesi çerçevesinde şimdilik—– tazminat bedelinin sigorta şirketi yönünden sigortaya başvuru tarihinden itibaren ve diğer davalılar yönünden—– olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketi poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacıların yaşadığı acı elem ve ızdarıbı kısmende olsa onaracak şekilde manevi tazminat olarak şimdilik kardeş —–, diğer davacılardan her biri yönünden —- olmak üzere toplam —- manevi tazminatın ise —- olay tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan——- müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağına göre —– arabuluculuk numarası ——- yapılan başvurunun taraflarla ilgili olduğu, tarafların davete uyduğu ancak anlaşma sağlanamadığına dair ——- tarihli son tutanak düzenlendiği, davalı sigorta şirketi yönünden arabuluculuğa başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmiş olduğu belirlenmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı tarafın davadan önce davalı sigortaya başvuruda bulunduğu ve başvurunun —-tarihinde tebliğ edildiği, buna göre 8 günlük sürenin —– çarşamba günü sona erdiği belirlenmiştir.
Davalı——- vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde; davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunun ileri sürülmüş olmasına rağmen bu konuda yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığı,——— sayılı dosyası üzerinden sürücünün asli kusurlu olduğundan bahisle mahkumiyet kararı verilmiş ise de söz konusu davada taraf olmadıkları için kusura ilişkin değerlendirmeye itiraz edilemediği, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın da kusurlu olduğu, kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekli olduğu, maddi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu; talep edilen cenaze ve defin işlemlerinin belediye tarafından ücretsiz olarak verilen bir hizmet olduğu; talep edilen manevi tazminatın sorumluların ekonomik gücünü yok edecek derecede yüksek olamayacağı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde; davalı sigorta şirketi nezdinde —-plakalı araç için düzenlenen —– tarihleri kapsayan ——poliçesi bulunduğu belirtilip poliçe hükümlerine atıf yapılmak suretiyle davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olacağı, müvekkilinin ceza davasında taraf olmaması nedeniyle—— kusur raporuna itiraz sunma imkanı olmadığı, kusur durumunun bilirkişi heyeti marifetiyle belirlenmesi gerektiği, müteveffanın olay nedeniyle tam kusurlu ve davalı sürücünün kusursuz olduğu, ileri sürülen desteğin ispat edilmesi gerektiği, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığı, avans faizi talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülerek davanın reddine ve davanın açılmasına sebebiyet verilmemesi nedeniyle yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden müvekkilinin sorumlu tutulmamasına karar verilmesi istenmiştir.
Davalı —- vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde; müvekkilinin —-bağlı ilaçlama işini yapan diğer davalı —- şoför olarak çalıştığı, — olay günü kullandığı — plakalı ilaçlama aracıyla ilaçlama faaliyeti esnasında geri manevra yaparken müteveffa—— taksirle ölümüne sebep olduğu, olayda diğer davalı ——gerekli teknik önlemleri almadığı, kazayı önleyici eğitimleri de vermediği için asli sorumlu olduğu, müvekkilinin kastının olmadığı, olaydan sonra müvekkilinin hemen çocuğu alarak kendi imkanlarıyla yakındaki ——-götürerek ambulansla hastaneye gönderilmesini sağladığı, — yaşında bir çocuğu sokağa bırakan davacıların da müterafik kusurunun bulunduğu, sebepsiz zenginleşmeye yol açacak şekilde yüksek manevi tazminat talep edildiği ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davanın ilk değerine bağlı olarak—– ön inceleme duruşması yapılarak tahkikata geçilmiş olup gerekli bütün deliller toplanmıştır.
Tarafların manevi içtimai durumları araştırılmış, cenaze ve defin giderleri yönünden ilgili idarenin cevabı temin edilerek ceza dosyasının gerekli kısımlarının celbi sağlanmış olup nüfus kayıtlarına göre —- doğumlu olan —- tarihinde vefat etmiş olduğu, davacılardan—babası ve —- ise annesi olduğu; müteveffanın kardeşleri olan davacılardan—- doğumlu oldukları; olay nedeniyle—-sayılı dosyası üzerinden görülen kamu davası hakkında yapılan yargılama sonucu—-sayılı kararla sürücü—- asli kusurlu görülerek mahkumiyetine karar verildiği, kararın kesinleşmiş olduğu, dayanak —– raporuna göre — asli kusurlu ve müteveffanın tali kusurlu olduğunun açıklandığı; trafik kaydına göre —- plakalı aracın —- adına kayıtlı olduğu ve—– bulunduğu; davalı sigorta şirketine yazılan müzekkereye verilen cevaba —-numaralı poliçenin düzenlendiği, davacı tarafın başvurusu üzerine —numaralı hasar dosyasının açıldığı, henüz davacı tarafa ödeme yapılmadığı; poliçenin aracın maliki —— adına düzenlenmiş olduğu, poliçenin olay tarihini kapsadığı; davalı şirkete yazılan müzekkereye verilen cevaba göre de dava konusu araca yapılan geri görüş kamerası montaj işleminin olaydan sonra —– tarihinde takılmış olduğu anlaşılmıştır.
Deliler toplandıktan sonra —- tarihinde oluşturulan ara karar ile kusur ve hesap yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — raporda davalı sürücünün %75, müteveffanın %25 oranlarında kusurlu oldukları kanaati açıklanarak buna da bağlı olarak davacı babanın hesaplanan destek tazminat miktarının—- olduğu bundan yetiştirme giderinin mahsubu sonrası bakiye miktarının —- olduğu, davacı anne adına hesaplanan destek tazminat miktarının —– olduğu; cenaze ve defin gideri tutarının —–olduğu açıklanmıştır.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine ek rapor temini yoluna gidilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli ek raporda bütün itirazlar irdelenip aydınlatılmak suretiyle kök rapor teyit edilmiş olmakla birlikte asgari ücretteki değişiklik nedeniyle destek zararı yeniden hesaplanmış olup buna göre ve sonuçta davacı kardeşlerin destek zararlarının olmadığı, davacı anne ve babanın destek zararlarının oluştuğu; davalı sürücünün %75 ve müteveffanın %25 kusurlu oldukları, %75 kusur oranına göre davacı baba yönünden yetiştirme giderlerinin mahsubundan sonra bakiye destek zararının —- olduğu, davacı anne yönünden destek zararının —- olduğu, davalı sigorta yönünden poliçe limiti ile sorumluluğun söz konusu olduğu; cenaze ve defin gideri tutarının —- olduğu hesaplanarak açıklanmıştır.
Davacılar vekili tarafından dava ek rapor doğrultusunda olmak üzere —– tarihli ıslah dilekçesi ile ve aynı tarihte ıslah harcı da yatırılmak suretiyle destekten yoksun kalma ve cenaze ve defin giderine ilişkin maddi tazminat talebi yönünden talep arttırılmıştır. Her ne kadar ıslah ibaresi kullanılmış ise de maddi tazminat talepleri yönünden belirsiz alacak davası açılmış olması nedeniyle talep arttırım olarak kabul edilmiştir.
Talep arttırımına bağlı değer nedeniyle dosya—- tarihinde Heyete tevdi edilmiş olup —-tarihli “Heyete —–düzenlenmek suretiyle bu aşamadan sonra ve yazılı yargılama usulüne göre tahkikat tamamlanmıştır.
Ek rapora karşı ileri sürülen itirazlar yerinde görülmediğinden itirazlar yönünden yapılması gereken bir tahkikat işlemi olmadığına karar verilmiştir.
Dava, Trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı TBK’nın 53/3 maddesi gereğince açılmış destekten yoksun kalma tazminatı (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemi ile cenaze ve defin giderine yönelik maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zarar doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilere maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 6100 Sayılı HMK’nın 190. maddelerinie göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı, haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.6098 Sayılı TBK’nın 50.maddesine göre de zarar gören ,zararını ve zarar verenini kusurunu ispat yükü altındadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ——- motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nın 53. maddesi (818 sayılı BK 45. maddesi) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Bu yasal düzenleme doğrultusunda hükmedilmesi gereken maddi tazminat, davacıların daha önce aldıkları ancak murisin ölümü sonucu artık alamayacakları destek miktarıdır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması, olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın sağlığında elde ettiği-elde edeceği net gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında somut olaya bakıldığında yukarıdaki tespitlere, temin edilen dosya kapsamına uygun ve mahkememizce de yeterli görülen rapor-ek rapora ve dosya kapsamına göre; — tarihinde davalı — sevk ve idaresindeki —– Plakalı aracın geri manevrası nedeniyle davacıların çocuğu ve kardeşi olan müteveffanın feci bir şekilde hayatını kaybettiği, olayın davalı sigorta şirketince düzenlenen poliçe kapsamında olduğu; dava öncesi sigortaya başvuruya rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı sigorta yönünden temerrüt tarihinin — tarihinde gerçekleştiği; olay nedeniyle davalı sürücünün %75 kusurlu olduğu, davalı —- işleten sıfatıyla ve davalı sigorta şirketinin ise poliçe nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları; davacılardan kardeş olanların destek zararlarının bulunmadığı, bunlar yönünden destek zararına ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği; anne ve baba olan davacılar yönünden destek zararının ek raporda belirtilen şekilde gerçekleştiği ve talebi arttırılan davanın davalı sigorta şirketinin poliçe limitiyle sınırlı sorumluluğu ve ve davalı sigorta şirketi yönünden —– temerrüt tarihinden faiz işletilmesi gereği gözetilerek talebi arttırılan davanın kabul edilmesi gerektiği, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği, davalı işletenin şirket olması ve bu konuda yargısal uygulamaya bağlı olarak talep edilen avans faizinin yerinde olduğu; ilgili birimin cevabına ve ek rapora göre davacılardan anne ve baba adına talep edilen cenaze ve defin giderinin ek rapor doğrultusunda sübuta erdiği, sigorta şirketi yönünden biraz önce yapılan açıklamanın bu talep yönünden de gözetilmek suretiyle talebi arttırılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği; bütün davacılar yönünden manevi tazminat şartlarının olayda gerçekleşmiş olduğunun aşikar olduğu, dava dilekçesinde davalı sürücünün %100 tam kusurlu olduğu iddiasına dayalı olarak talep edilmiş olması, davalı sürücünün kusurunun %75 oranında olması, olay tarihi, tarafların tespit edilen ve dosya kapsamına yansıyan mali ve içtimai durumları, davacıların yakınlık dereceleri ve yaşlarına bağlı olarak maruz kaldıkları ve devam edecek etkilerinin boyutu birlikte değerlendirildiğinde olayın özelliği de gözetilerek kusur oranlarıyla sıkı sıkıya bağlı kalmadan anne ve baba olan davacılardan her biri için—davacı —yönünden—- ve davacı —-manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun ve ödeme gücüyle orantılı olduğu, bu doğrultuda manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş olup zorunlu arabuluculuk gideri yönünden muhatabı davalı sigorta şirketi olması nedeniyle davalı sigorta şirketi sorumlu tutulmuştur.
Son olarak belirtmek gerekir ki zorunlu arabuluculuk ücretine ilişkin sarf kararına ulaşılamamış, —— nezdinde de gerekli araştırmalar yapılarak ibraz edilen arabuluculuk tutanağının—-bağlı olduğu belirlenerek bu büroyla da yazışma yapılmış ise de sarf kararı temin edilememiş olmakla birlikte zorunlu arabuluculuk başvuru şartı, sürecin işletilip son tutanağın düzenlenmiş olması, yasal düzenlemeye bağlı olarak arabulucuya zorunlu ücretin ödenmiş veya ödenecek olması hususları gözetilerek zorunlu arabuluculuk tutanağındaki tarihle ve içeriği gözetilerek buna göre —-arabuluculuk ücreti yönünden de hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A)Davacılardan ——adına bütün davalılar aleyhine açılan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminata ilişkin davanın ilk haliyle olmak üzere:
1-Davacı —- yönünden davanın reddine,
2-Davacı——–yönünden davanın reddine,
3-Maktu karar harcının peşin harçtan mahsuben tahsiline,
4-Bu davacılar yönünden ayrıca yapılmış bir masraf olmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bu davacılar yönünden davalılar tarafından yapılmış bir masraf olmadığından bu konuda başkaca bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar vekilleri için tarifenin ”…ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez…” şeklindeki 13/2 düzenlemesine bağlı olarak belirlenen 500,00 TL nispi avukatlık ücretinin bu davacılardan müştereken alınarak davalılara müştereken verilmesine,
B)Davacılardan —-adına bütün davalılar aleyhine açılan destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminata ilişkin talebi arttırılan dava yönünden olmak üzere:
1-Davacı —– yönünden talebi arttırılan davanın kabulü ile,
—- davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere ve davalı sigorta şirketi yönünden —- temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise —– olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
2-Davacı —– yönünden talebi arttırılan davanın kabulü ile,
—- davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere ve davalı sigorta şirketi yönünden —- temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise —- olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
3-Kabule konu bu dava değeri üzerinden hesaplanan—- NİSPİ KARAR HARCINDAN Mahkeme veznesine yatan — peşin harçtan yukarıda —-hüküm fıkrasındaki mahsuptan sonra kalan—– ile talep arttırımına bağlı yatırılan—— numaralı makbuzla yatırılan ve talep üzerine —- tensip ara kararı ile fazla yatırılan —- peşin harcın iadesine karar verilmiş olması da gözetilerek—- bulunmuştur) olmak üzere sonuçta—– MAHSUBU İLE KALAN —— harcından davalılardan müteselsilen alınarak alınarak Hazineye gelir kaydına; davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı olarak —- tarafından yapılan ve —–gerekçede açıklanan şekilde karşılanan/karşılanacak olan 1.320,00 TL zaruri giderin gerekçede açıklanan şekilde ilgilisi olan davalı ——- alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından Mahkeme veznesine yatırılan peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafça yapılan toplam 4.707,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine; davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
6-Davalı sigorta şirketi adına yapılan yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Diğer davalılar adına yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
8-Kabule konu değer üzerinden bu davacılar vekili yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen 36.848,00 TL nispi avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara müştereken verilmesine; davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
C)Davacılardan —— adına bütün davalılar aleyhine açılan cenaze ve defin giderine ilişkin maddi tazminata ilişkin talebi arttırılan dava yönünden olmak üzere:
1-Talebi arttırılan davanın kabulü ile,
—– davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere ve davalı sigorta şirketi yönünden — temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden ise —— olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara müştereken verilmesine,
2-Harca ilişkin önceki hüküm fıkraları da gözetilerek sonuçta kabule konu miktar üzerinden hesaplanan 192,00 TL nispi karar harcının davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
3-Bu talep yönünden taraflarca ayrıca yapılmış bir gider söz konusu olmadığından bu konuda başkaca başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
4-Bu davacılar vekili için tarifenin ”…ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez…” şeklindeki 13/2 düzenlemesine bağlı olarak belirlenen 2.800,00 TL nispi avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara müştereken verilmesine; davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
D)Bütün davacılar tarafından davalılardan——- aleyhine açılan manevi tazminata ilişkin dava yönünden olmak üzere:
1-Davacı —- yönünden davanın kısmen kabulü ile, —- olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
2-Davacı —- yönünden davanın kısmen kabulü ile,———olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
3-Davacı— yönünden davanın kısmen kabulü ile, —– olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
4-Davacı —- yönünden davanın kısmen kabulü ile,—– olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
5-Harca ilişkin önceki hüküm fıkraları da gözetilerek sonuçta kabule konu toplam miktar üzerinden hesaplanan 10.246,50 TL nispi karar harcının bu davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Bu talep yönünden taraflarca ayrıca yapılmış bir gider söz konusu olmadığından bu konuda başkaca başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
7-Kabule konu toplam değer üzerinden davacılar vekili yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen 18.200,00 TL nispi avukatlık ücretinin bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara müştereken verilmesine,
8-Redde konu toplam değer üzerinden bu davalılar vekilleri yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen 11.200,00 TL nispi avukatlık ücretinin davacılardan müştereken alınarak bu davalılara müştereken verilmesine,
E)Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacılar vekilinin ve davalı —— yüzlerine karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2022