Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/821 E. 2021/688 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/821 Esas
KARAR NO : 2021/688

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—– taşınmazın hissedarı olduğunu, davalı … ile yüklenici ile kat karşılığı —–sözleşmesi yaptıklarını, müvekkili ile yüklenici arasında — sözleşme yapıldığı sırada davalılardan yüklenici ——– bina yapıp bu binadan müvekkiline— vereceğini, ancak yapılan görüşme neticesinde müvekkilinden yapacağı —– istediğini, müvekkilin — sözleşme yapıldığı sırada farkın karşılığı —- — senet verdiğini, yüklenici … —- diğer davalı ….— kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre daire sattığını, acak senet karşılığında davalı—— takip başlattığını, diğer davalı—daire satın aldığını, ancak … daireyi …— — veremediği için kendini kurtarmak amacı ile bu senede —- yaptığını ve … müvekkiline karşı alacaklı konuma getirdiğini, ….— borcununu olmadığını davalıların kötü niyetli olduğunu müvekkilinin —- plakalı arabasına haciz koydurduğunu, yine başka taşınmazlarına haciz koydurduğunu, müvekkilinin borçlu olmadığı halde borçlu konuma sokulduğunu, müvekkili ….– davalılara borcunun olmamasına rağmen hakkında icra takibi başlatılarak borcu tahsiline çalıştığını, zira —– para alınıp dosyaya gelmişse bu paranın teminat karşılığında– —- yatırılan paranın davalıya ödenmemesi için İhtiyati Tedbir kararı talepli iş bu menfi tespit davası açılması zorunluluğu doğduğunu belirtilen nedenlerden dolayı söz konusu olan senedin borçlusu olmadığının tespiti ile, teminat karşılığında vezneye yatacak paranın, davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TALEP :
Davalı … vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı …——- davacı ….—— bedelli alacağı için icra dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibine başladığını, alacağın temliki ile dava konusu —–ilişkin tüm hakların müvekkiline geçmesi gerekirken temlik borçlusu davalı …— borcuna ifa edemediğini, müvekkiline olan borcundan dolayı — bedelli senede konu —– sayılı dosyasını müvekkiline temlik ettiğini, alacağın temliki, alacağın ona bağlı bütün hakları ile birlikte devralınmasını sağladığı için borçlunun temlikten sonra —- artık alacağı temlik alan müvekkilinin olduğunu, davacı tarafın davasının reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiş duruşmalara katılmamış ve kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER : —— yevmiyeli — Sözleşmesi ve ekleri, Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Dosya mahkememize —-görevsizlik kararı sonucunda gelmiştir. Mahkememizce gerekli usulü işlemler yerine getirilmiş ve yargılamaya devam edilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Dosya arasında bulunun—- incelenmiş ve dava dosyası ile uyumlu olduğu görülmüştür. Yapılan incelemede—- senetlerine özgü takip yoluyla … tarafından alacaklısı … ,—- icra takibi başlatıldığı ve icra takibine konu alacağın 20/05/2016 tarihinde ..—temlik edildiği görülmüştür. Davacı bu senedin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle kendisine düşen daire farkı nedeniyle verildiğini ancak davalı …— kat karşılığı inşaat sözleşmesine uygun bina yapmayıp ortadan kaybolduğu, senedin ise elinde kaldığını, daha sonra bononun icraya konulduğunu, sözü geçen bono dolayısıyla borcunun bulunmadığını ileri sürmektedir. Davalı … davaya yanıt vermediğinden —– edilmiş, diğer davalı temlik alan ise takibin dayanığının bono olduğuna vurgu yaparak ve kendilerinin temlik alan olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK’nın 72/3 maddesi gereğince açılmış dayanak bono nedeniyle borçlu olup olunmadığının tespitine ilişkindir.
Bilindiği üzere menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak ———- sebepten mücerret olduğundan borçlu olmadığının ispat yükümlülüğü davacı-borçlu tarafa aittir. Davacı taraf bononun teminat bonosu olduğunu yahut gerçek bir borcu yansıtmadığını 6100 Sayılı HMK’nın 200 ve 201. maddeleri gereği yazılı delil ile ispatlamalıdır. Zira karine olarak bir —- mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir.—-birer ödeme aracıdır. Borçlu, bononun —– olduğu yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispatlamalıdır.Bu konuda tanık dinletilmesi de mümkün değildir.——- kararları )
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılamaya göre somut olaya bakıldığında; öncelikle —-dayanak yapılan senedin TTK’nin 776. maddesi hükmünde öngörülen zorunlu unsurları içerdiğinden ——— senedi olduğu anlaşılmıştır. Dava ve takibe konu bono unsurları itibari ile geçerli bulunmaktadır. Sebepten bağımsız olarak soyut bir hukuki işlem şeklinde olan senetten dolayı borç altına giren kişilerin gerçekte borç ilişkisinin bulunmadığına yönelik iddialarını ispat etmesi gerekmektedir. Bu anlamda ———- gereğince borç ikrarı anlamı ——- dolayı alacaklı hamilin alacağını ispat etmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. —-keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğu anlaşıldığına göre davacı bu bononun bedelsiz olduğunu, dava değeri de gözetildiğinde HMK’nin 200. Maddesi uyarınca aynı kuvvet ve mahiyetteki yazılı delillerle ispat etmelidir. Somut olayda davacı taraf tanık deliline dayansa da karşı taraf buna muvafakat etmediğinden tanık dinlenmesi mümkün olmamıştır. Ayrıca davacının öne sürdüğü kat karşılığı inşaat sözleşmesinde veya başkaca yazılı bir belgede —- daire farkı karşılığı veya teminat olduğuna yönelik herhangi bir atıf da bulunmamaktadır. Davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığından davacıya bu hususta hatırlatılamamıştır. Açıklananlar muvacehesinde 4721 Sayılı TMK’nin 6. ve 6100 Sayılı HMK’nın 190, 200,201. maddelerine göre ispatlanmayan davanın reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 323. Maddesi gereğince yapılan yargılama giderlerinden 326/1. maddesine göre tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuş ve 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 889,32 TL harçtan mahsubu ile bakiye 830,02 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
4-)Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—. 13/1 maddesi uyarınca 7.569,80 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …— verilmesine,
5-)Davalılar tarafından yapılan başkaca yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı — davalı .—- yüzlerine karşı, davalı …— yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.