Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/809 E. 2022/554 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/809
KARAR NO : 2022/554

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesi ile davacı şirket tarafından davalı firmaya —- hizmeti sunulduğu halde davalı tarafından — ücretlerinin ödenmediği, bunun —– dosyası üzerinden takibe geçildiği, takibin—– ücretlerine ilişkin faturalara dayalı olduğu, itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine dava şartı—- ancak görüşme olmadan anlaşamama ile sonuçlandığı, itirazın haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı ——— çıkarılan davetiyenin—– —– adresinin bu adres olması ve ayrıca takibe itiraz dilekçesindeki adresin de aynı adres olması nedeni ile sonuçta şartları gerçekleşen TK. 35. Maddeye göre tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış ise de davalı adına gelen olmamış ve cevap verilmemiştir.
İbraz edilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı—————— başvurunun taraflarla ilgili olduğu, davalı tarafın davete uymayıp toplantıya iştirak etmemesi nedeni ile görüşme olmadan anlaşamama sebebine dayalı olarak 26/09/2019 tarihli son tutanak düzenlendiği belirlenmiştir.
Celp edilip incelenen —- göre taraflarla ilgili olduğu,———- işlemiş faiz olmak üzere toplam——– üzerinden takip yapıldığı, dayanak——–ihtarname ve bu ihtarnamede belirtilen cari hesaba dayalı olduğu, süresinde yapılan itirazla takibin durduğu, takip tarihinin —–olduğu, ihtarnamede ——– ihtarnamenin ——– tebliğ edildiği, süre sonu itibari ile işlemiş faize başlangıç olarak—— tarihinin esas alınmış olduğu, takip sırasında icra veznesine ödenen peşin harç miktarının —– belirlenmiştir.
Dava—– yazısına bağlı olarak açılmak suretiyle icra veznesine ödenen peşin harcın mahsubuna bağlı harç işlemi yapılmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak engel bir dava şartı eksikliği bulunmadığı belirlenip ihtilaf noktaları tespit edilmek suretiyle tahkikata geçilip tarafların defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiş ise de tayin edilen inceleme günü ve saatinin sonuçlarıyla birlikte tebliğine rağmen davalı tarafça defter ibrazı yapılmadığı gibi bağlı olunan —– bildirilmediğinden davacının bildirdiği —- yönünden —- yazılan müzekkere cevabı geldikten ve deliller toplandıktan sonra davacı tarafın defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi gerçekleştirilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen dosya kapsamına uygun ve mahkememizce de yeterli——– davalı firmaya hiçbir şekilde ulaşılamaması nedeni ile davalı—–yasal olarak tutması gereken ticari defterleri üzerinde gerekli incelemelerin yapılamadığı da açıklanmak suretiyle davacı defterleri ve cari hesaba ilişkin kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı belirtilerek, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, —– belirtilen faturalara ve davacı şirketin ———– göre sonuçta davacının davalı ——–alacağı olduğu hesaplanıp gerekli değerlendirmeler yapılarak ulaşılan kanaat açıklanmıştır.
Raporun tebliğine rağmen rapora karşı herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında rapora bir itirazlarının olmadığını ifade etmiştir.
Her ne kadar raporda işlemiş faiz miktarı yönünden herhangi bir hesap yapılmamış ise de taleple bağlılık, yukarıda açıklanan ihtara ilişkin veriler, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki süre ve talep edilen ticari faiz gözetilerek mahkememizce yapılan denetimde takip talebine konu işlemiş faiz miktarının talep edilen asıl alacak miktarına ve temerrüde ilişkin verilere uyumlu olduğu, talep edilen işlemiş faiz miktarının doğru olduğu belirlendiğinden sırf bu sebeple ek rapor yoluna gidilmesine gerek görülmemiştir.
İlgili yasal düzenlemeler:
”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu:
…TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ——– kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan —— ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan —– olmasa dahi, tacir olan diğer——– defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu:
A İTİRAZIN İPTALİ :
Madde 67 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/37 md.)
(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, —– varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden —— ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(Mülga fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./103. md.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A düzenlemesinde yargılama gideri yönünden yer alan ilgili fıkralar:
Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 18/A- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.

(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, —- Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya ——— sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre ——bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır.—- taraflarca karşılanan——- ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca ————*yapılması gereken zaruri giderler; ————— faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere —- bütçesinden karşılanır.
…”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Sonuç olarak yukarıya aynen aktarılan yasal düzenlemeler, davalı tarafın defter ibraz etmemiş olması karşısında kesin süreye ilişkin ara karar gerekleri, celbedilip incelenen—-dosyası, cari hesap ilişkisi, ihtarname, faturalar, ihtarnamenin tebliği ve tanınan süre, buna bağlı temerrüt tarihi, takip tarihi, takibe konu miktardan da fazla olacak şekilde davacı şirketin davalı firmadan alacaklı olduğuna ilişkin dosya kapsamına uygun ve mahkememizce de yeterli görülen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davanın —- sonuç ve kanaatine varıldığından davanın kabulüne ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı adı altında talep ettiği icra tazminatı yönünden yukarıya aynen alınan İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2. Fıkrası hükmü, bu —, davanın niteliği, davalının takibe itirazının haksız çıkması, kabule konu asıl alacak yönünden alacağın davalı tarafça hesaplanabilir-bilinebilir olması nedeni ile likit ve belirli olması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı aleyhine icra tazminat şartlarının somut olayda gerçekleştiği anlaşıldığından kabule konu asıl alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra tazminatına da karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış olup, söz konusu asıl alacak miktarının %20 oranına tekabül eden 162.529TL icra tazminatına da hükmolunmuştur.
Harç yönünden davanın niteliğine karşılık gelen 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme,—– yazısı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken 4.095,80 TL peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu—– olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kabulü —– ——-sayılı icra dosyası üzerinden yapılan takibe itirazın iptaline ve takibin devamına,
2-%20 icra tazminatı 162.529 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabule konu dava değeri üzerinden hesaplanan ——nispi karar harcından Mahkeme veznesine ——- veznesine yatan 4.095,80 TL’ nin toplamı olan 13.989,20 TL’ nin mahsubu ile EKSİK 41.967,59 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun madde 18/A-(13) ve (14) düzenlemelerine ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine bağlı ———- giderin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından — Mahkeme veznesine yatırılan söz konusu peşin harçlar da dahil olmak üzere davacı tarafından yapılan toplam 15.379 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılmış bir gider olmadığından bu konuda başkaca bir hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
7-Kabule konu değer üzerinden davacı vekili yararına tarife gereğince hesap ve takdir edilen 58.008 TL nispi avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.