Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/805 E. 2021/990 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/805 Esas
KARAR NO : 2021/990

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/06/2019 günü Davalı … üzerine kayıtlı —— plakalı aracın sürücü belgesiz şekilde kulanımı sonrasında davacılar desteği müteveffa — çarparak yaralama ve ölümüne sebep verdiğini, murisin — günü hayatını kaybetmesine değin yoğun bakımda kaldığını davalı yan sürücünün tam kusurlu olduğunu ölenin destekliğinden eş ve çocukları olarak yoksun kaldıklarını cenaze ve defin giderlerinin de ödenmesi gerektiğini, 04/09/2019 günü Davalı … şirketine başvuruda bulunduklarını —– şirketinin kendilerine 16.144,20 TL. tutarında ödeme yaptığını, bu ödemenin yetersiz olduğunu ödeme alırken haklarını da saklı tuttuklarını olay gününden işleyecek avans faiziyle 1.000’er TL.den maddi tazminatın müşterek müteselsil olarak tahsili ile tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını kazanın meydana gelmesinde asli kusurun müteveffada olduğunu zarar ve kusur ispat yükünün davacı tarafta olduğunu kusuru kabul etmese de tazminat ödemesinin kusur oranında yapılması gerekeceğini, cenaze ve defin gideri talep edilemeyeceğini gömü işlemlerinin ücretsiz yapıldığını desteğin aktif çalışmasının olmadığını faizin ancak dava tarihinden talep edilebileceğini belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa şirket olarak— ödemede bulunduklarını limitler kadar sorumluluklarının bulunduğunu zarar ve kusur durumunun bilgi ve belgeler doğrultusunda araştırılması gerektiğini, destek ölümünden doğabilecek — ödemelerinin olup olmadığının Kurumdan sorulması gerektiğini, hesaplamanın belirlenen yöntemlere göre ortaya konması gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Arabuluculuk Tutanağı, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, —, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırmaları, Trafik Tescil Kayıtları, — Kayıtları, Yargıtay Kararları, — Kusur Raporu, Bilirkişi Hesap Raporu, — yazısı, Banka Dekontu, — Esas dosyası, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Trafik kazası Nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderleri (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların sulh olmak istememesi nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında ise taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve mevcut ve toplanan tüm deliller incelenip değerlendirilerek tahkikat tamamlanmış ve aynı celse sözlü yargılama aşamasına geçilerek duruşmaya katılan taraf vekillerinin son beyanları ve talepleri alınarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 6100 Sayılı HMK’nın 190. maddelerinie göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı, haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.6098 Sayılı TBK’nın 50.maddesine göre de zarar gören ,zararını ve zarar verenini kusurunu ispat yükü altındadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu,—-temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, —-motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
— tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir —-
6098 Sayılı TBK’nın 53. maddesi (818 sayılı BK 45. maddesi) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Bu yasal düzenleme doğrultusunda hükmedilmesi gereken maddi tazminat, davacıların daha önce aldıkları ancak murisin ölümü sonucu artık alamayacakları destek miktarıdır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması, olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın sağlığında elde ettiği net gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanununun 53. maddesi ise bedensel zararların kapsamını şu şekilde tayin etmiştir.
“Ölüm halinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.”
Yukarıdaki yasa maddelerinden de görüleceği üzere; trafik kazası sonucu şayet ölüm meydana gelmişse defin ve cenaze masrafları ile vefat eden mağdurun desteğinden yoksun kalan yakınlarının talep edebileceği destek yoksun kalma tazminatı talep edilebilecek zarar kalemlerini oluşturur. Trafik kazası sonucu yaralanma halinde ise tedavi giderleri, tedavi sırasında çalışılamayan günlere ilişkin zararlar, kalıcı bir maluliyet varsa, kalıcı maluliyetin getirdiği maddi gelir kaybı en önemli maddi tazminat kalemleridir. Ölüm halinde ise defin cenaze masrafları ve vefat eden mağdurun desteğinden yoksun kalan yakınlarının zarar talep edebilecek tazminat kalemleri olup bu zarar da sigorta teminatı kapsamındadır.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalılar davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Her ne kadar bir kısım cenaze hizmetleri ve masrafları —- ve karşılanmakta ise de ,davacıların —- karşılamadığı, trafik kazası sonucu oluşan ve belgeye bağlanması mümkün olmayan gerçek defin gideri zararları olacağı da açıktır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraflar davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda; taziye teşekkür giderleri,— giderlerine — kapsam dışıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliler ve yapılan yargılama —bakıldığında; — tarihinde davalı sürücü .—— plakalı aracın yaya müteveffa—çapması sonucunda meydana gelen trafik kazasında destek — süre yoğun bakımda kaldıktan sonra —-tarihinde sonra vefat etmiştir. Kaza tarihi olan 07/06/2019 tarihinde — plaka sayılı araç 24/05/2019 başlanğıç-24/05/2020 bitiş tarihli tarihli — davalı şirkete sigortalıdır. Mahkememizce öncelikle kusur durum ve oranının tespiti için dosya — ve rapor alınmıştır. — tarafından düzenlenen 22/10/2020 tarihli kusur raporunda sürücü davalı % 70 müteveffa yaya % 30 oranında kusurlu bulunmuştur. İşbu rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve beyan ve itirazlar alınıp değerlendirilerek yargılamaya devam edilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede kusur durum ve oranı olayın oluş biçimine ve dosya kapsamına uygun ve yerinde bulunmakla hükme esas alınmıştır. Buna müteakip dosya tazminat hesabı için nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —- tarafından düzenlen raporda özetle; davacı — 58.848,40 TL bakiye tazminat alacağı ve davacılar için 5.000,00 TL cenaze ve defin gideri talep edilebileceği yönünde tespit, hesap ve görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve itirazlar dosyaya yansımıştır. Davacılar vekili tarafından bilirkişi raporuna göre talep artırım dilekçesi verilmiş ve miktara göre harcın tamamlandığı görülmüştür. Mahkememizce yapılan genel değenlendirme ve inceleme sonucunda bilirkişi tarafından sunulan raporun güncel Yargıtay içtihatlarına uygun hazırlandığı, kısmi ödeme ve kusur oranının gözetildiği, gerekçeli ,yeterli, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilmiştir. Binaenaleyh; davacıların davasını anılan deliller ve dosya kapsamına göre ispat ettiği sonuç ve kanaatiyle davacılar yönünden talep ve miras payları; davalılar yönünden ise ayrı ayrı temerrüt tarihleri, faiz tür ve oranı da gözetilmek suretiyle davanın kabulü ile toplam 58.848,40 TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil/kaza tarihi olan 07.06.2019 tarihinden, davalı … yönünden ise temerrüt tarihi olan 23.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; davalılardan (davalı şirketin, sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …—– verilmesine ve ayrıca cenaze ve defin gideri olarak 5.000,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil/kaza tarihi olan 07.06.2019 tarihinden, davalı … yönünden ise temerrüt tarihi olan 23.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; davalılardan (davalı şirketin, sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak miras payları oranında ( 2/8,3/8,3/8) davacılara verilmesine, karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —- ücretinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-) Davanın KABULÜNE,
2-) Davacı …— maddi tazminat (destekten yoksun kalma) davasının KABULÜ ile toplam 58.848,40 TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil/kaza tarihi olan 07.06.2019 tarihinden, davalı … yönünden ise temerrüt tarihi olan 23.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; davalılardan (davalı şirketin, sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..–verilmesine,
3-) Davacı …— maddi tazminat (cenaze giderleri) davalarının KABULÜ ile, 5.000,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden haksız fiil/kaza tarihi olan 07.06.2019 tarihinden, davalı … yönünden ise temerrüt tarihi olan 23.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; davalılardan (davalı şirketin, sigorta poliçesi limitiyle sınırlı ve sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak miras payları oranında( 2/8,3/8,3/8) davacılara verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.361,49 TL karar ve ilam harcına, 44,40 TL peşin harcın ve 207,83 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 4.109,05 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 44,40 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 207,83 TL tamamlama harcı, 212,00 TL posta masrafı, 323,00 TL— bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.588,03 TL yargılama giderinın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden vekil için karar tarihinde yürürlükte bulunan —–. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca 9.100,29 TL nispi vekalet ücretinın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı