Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/797 E. 2020/187 K. 26.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE
ESAS NO : 2019/797 Esas
KARAR NO: 2020/187
DAVA:İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan istemine ilişkindir
DAVA TARİHİ: 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 26/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA-TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisine ait olmayan ve zorunlu unsurları taşımayan bononun icraya konulması suretiyle icra tehdidi altında ————- ödemek zorunda kaldığını, ödeme emri ekinde dayanak sureti olarak gönderilen evrak incelendiğinde bono vasfını taşımadığının aşikar olduğunu, bir evrakın bono sayılabilmesi için gerekli olan zorunlu unsurların dayanak suretinde bulunmadığından bahisle davalarının kabulü ile müvekkilinin haksız icra tehdidi atında ödemek zorunda kaldığı ———- fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP -TALEP: Cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:—– İcra Dairesinin ——- Esas numaralı dosyası, Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava İstirdat (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ye eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Dava şartlarına ilişkin kurallar kamu düzenindendir. “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.). Yasada açıkça dava şartlarının her aşamada mahkemece kendiliğinden araştırılacağı düzenlendiğinden ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca “arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi” gerekmektedir.
HMK’nin 137, 138 ve 140. maddedeki ön inceleme aşamasında dava şartlarının inceleneceğine dair düzenlemeler, henüz incelenmemiş ise tahkikata geçilmeden önce dava şartlarının incelenmesi zorunluluğunu belirtmektedir. Bu hükümler her aşamada dava şartlarının incelenebileceğine dair 115. madde düzenlemesine inceleme zamanı bakımından en erken zaman olarak sınır çizen bir düzenleme olmayıp incelemenin en geç ne zaman yapılması gerektiğini göstermektedir.
Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının istemi bir miktar paranın ödenmesi (iadesi) istemine ilişkindir. Dava dilekçesine arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği eklenmediği gibi dava dilekçesinde bu yönde hiçbir açıklama da yapılmamıştır. Davacı tarafa verilen süre içinde işbu belge sunulmamıştır. Ayrıca ———– üzerinden yapılan araştırmada da Arabuluculuk dosyası bulunmadığı anlaşılmıştır. Yasaya göre Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114(2) ve 115. maddeleri gereğince, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan yargılamaya göre TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi ve HMK’nin 114/(2) ve 115. Maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1)-Davanın, TTK’nin 5/A, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 2. Bendinin son cümlesi uyarınca ‘arabulucuya başvurulmadan dava açılması nedeniyle’ 6100 sayılı HMK’nin 114/(2) ve 115. maddelerine göre dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcının başlangıçta yatırılan peşin harçtan mahsubuyla bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine, bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile ———– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/03/2020