Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/791 E. 2021/882 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/791 Esas
KARAR NO: 2021/882
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/11/2019
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, ticari ilişki kapsamında ————- davalıya teslim edildiğini, ——– numaralı fatura düzenlendiği, davalının süresi fatura bedelini ödememesi sebebiyle —— ihtarnamesi ile faturanın teslim edildiği, davalının müvekkil şirkete cevabi ihtarname gönderdiği, hem ihtarname hem de gelir idaresine yapılan bildirim ile faturanın kabul edilmiş olduğundan bahisle ödenmeyen alacağın tahsili amacı ——–sayılı dosyası ile borçlu davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu davalının itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu beyanla davanın kabulü ile itirazın iptaline, borçlu davalı hakkında %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : 6100 Sayılı HMK’nın 126-131 maddeleri kapsamında davaya cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı şirket temsilcisi duruşmalara katılmamış, kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLE : ——, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce açılan dava üzerine dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davetiye sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmek suretiyle tahkikata geçilmiş ve deliller incelenip değerlendirilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Mahkememizce davaya esas —— dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez —- tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.—-Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—–yüzde yirmisinden aşağı olmamak– üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. -Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süres–ini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. – Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, köt——ü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılamaya göre somut olayda ——— — sayılı dosyasından davalı hakkında satış sözleşmesi nedeniyle kesilen faturaya bağlı olarak icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce davalı davaya cevap vermediğinden iddianın inkar edildiği kabul edilerek davacı şirket tarafından gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —– ——–tarafından hazırlanan raporda özetle ; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı adına düzenlenen – bedelli fatura —düzenlendiği, davalının cevabi ihtarnamesine göre malların teslim alındığının zımni olarak kabul anlamında olabileceği ve sonuç itibariyle davacının ——alacaklı olabileceği yönünde tespit ve görüşlerine yer verildiği görülmüştür. Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya tebliğ edilmiş ve sunulan beyan ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamı ve mübrez delillerle uyumlu olduğu görülmüştür. Yapılan değerlendirmede icra takibine konu faturanın öncelikle —— düzenlendiği ve takibinde yabancı para üzerinden yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, işbu fatura ilişkin davacı şirket tarafından gönderilen ihtarnameye davalı şirket tarafından —- fatura ve içeriğinin kabul edildiği, böylece sözleşme ilişkisinin ve malın- teslim alındığının sabit olduğu, yine fatura bedelinin mahsup edilmesi gerektiğinin öne sürülerek ödeme yapılmadığının anlaşıldığı ve böylece işbu uyuşmazlık yönünden davacının alacağını sabit olduğu düşünülmüştür. Böylece dosyadaki bilgi, belge ve delillere göre davacı tarafın akdi ilişki yanında faturaya konu malı teslim ettiğini ve ücretinin ödenmediğine ilişkin davasını, —- maddeleri nazarında usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve belgeleri ile açıkça ispat ettiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh dosyaya mübrez anılan bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile, davalı-borçlunun —- takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin, takip tarihinden itibaren —– maddesi uyarınca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden —————–üzerinden devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —— kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda davalının itirazının haksızlığına karar verilmesi ve davalının tek başına borcunun varlığını ve gerçek miktarını tahkik ve tespit edebilir durumda olması nedeniyle alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla İcra ve İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluştuğundan asıl alacağın – inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine de hükmedilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13)maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gereğince —– bütçesinden AÜT uyarınca ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyl
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun ——-takip tarihinden itibaren ——– para türünden-vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiz uygulanmak ve fiili ödeme günündeki —–üzerinden hesaplanmak—– suretiyle —— üzerinden DEVAMINA,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin kabulüyle; asıl alacağın ——icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 10.091,60 TL karar ve ilam harcına başlangıçta peşin alınan 1.880,44 TL harcın ve ilamsız icra takibinde yatırılan 778,50 TL harcın mahsubuyla bakiye 7.432,66 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca- ——ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 1.880,44 TL peşin harç , 6,40 TL vekalet harcı, 190,80 TL posta masrafı ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.822,04 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 17.984,56 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine; işbu konuda Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket temsilcisinin yokluğunda;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle ——- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021