Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/780 E. 2022/163 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/780 Esas
KARAR NO: 2022/163
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ: 21/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plakalı araç arasında kaza meydana geldiği, sigortalısı olan —-hasarını ödediğini, ödemiş olduğu bu bedel de davalılardan tahsili amacıyla ——-sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, takibin devamına, borca itirazın iptaline, takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri, vekâlet ücretinin de davalıya ödetilmesi talep edilmektedir
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının Müvekkil Şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini, kusur oranları için dosyanın ——gönderilmesi gerektiğini, davacının talebinin zaman aşımına uğradığından talebinin gerektiğini, dava konusu alacağın yargılamayı gerektirdiğini ve likide olmadığından icra inkar tazminatının reddinin gerektiğini, kabul olmamakla birlikte sigortalısının limiti kadar sorumlu olacağından, faizin reddini, yargılama giderleri, vekâlet ücretinin de davalıya ödetilmesi talep edilmektedir.
DELİLLER:
Dava, trafik kazası nedeniyle sigortalı araçta oluşan hasar bedelini ödeyen davacı sigorta şirketinin davalılardan rücuen tahsiline ilişkin itirazın iptali davasdır.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların vaki davete karşın sulh olmaması ve arabuluculuğa başvurmak istememeleri nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında deliller toplanıp incelenerek tahkikat tamamlanmış, karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son beyanları alınmıştır.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olayda; uyuşmazlığın temelinin, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle dava dışı araçta hasarın meydana gelip gelmediği, bahse konu kazanın davalıların sorumlu olup olmadıklarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda taraf beyanları alınmış ve gösterilen delileri toplanıp, tüm usulü işlemler yerine getirilerek dosya kusur ve hasar bedeli ile sorumluluğa ilişkin rapor düzenlemesi için resen seçilen bilirkişilere verilmiştir.
—– tarihli raporunda; dosya içerisinde herhangi bir tespit raporunun bulunmadığı gibi herhangi bir krokinin de yer almadığı, mevcut veriler ile sağlıklı kusur dağılımı yapılamayacağı belirtilerek dosyanın iade edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
—- tarihli raporunda özetle; —– sözleşme numaralı uzun vadeli ve 3.kişileri bağlayıcı kira sözleşmesinin düzenlendiği, Kira sözleşmesine istinaden,——- —- tarafından —- verildiği, tahakkuk eden damga vergisinin —–ödendiği, sözleşmeye istinaden damga vergisinin yarısının kiralayan—- teslim edildiği, —- plakalı aracın kaza tarihi olan ——-uhdesinde olduğu, Sözleşmenin başlangıç tarihinden, aracın —- tarafından düzenlenen tüm faturaların, kiraya veren —-kiralayan —- kayıtlarında yer aldığı, —– arasında uzun vadeli kiralama sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmeyi destekleyecek şekilde faturaların olduğu, faturaların karşılıklı olarak her iki tarafında kayıtlarında yer aldığı, dolayısıyla ekonomik yararlanıcının —-Olduğu, aracın işletenlik sıfatının —- tarafından, —- satıldığı, aracın mülkiyetinin—— geçtiği beyan ve rapor edilmiştir.
—– tarihli raporunda özetle; Mahkemenizce aksine bir karar verilmezse ve dosyadaki —- vermiş olduğu beyanın geçerli ve doğru olduğu hükmü verilirse;—–plakalı aracın park halinde olan ——plakalı araca sol yan kısımları ile çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, diğer araç park halinde olduğundan kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığı,——-ödeme yaptığına dair —–dosyada mevcut olduğu, dosyadaki araca ilişkin fotoğraflar, faturalar, ekspertiz raporu incelenmiş olup; ——-tamir ve onarım giderinin olay tarihi itibariyle olayın oluşu yönünden dosya kapsamına ve serbest piyasa koşullarına uygun olduğu, beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerini tebliğ edilmiş ve beyan ve itirazları da alınıp değerlendirilmiştir.
Yapılan yargılamaya, alınan bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı vekili tarafından —- tarihinde davalı—- davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı — plakalı aracın park halinde olan davacıya ait—- plakalı araca sol yan kısımları ile çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında oluşan hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsiline ilişkin işbu dava açılmış ise de, dava konusu kazanın davalı tarafından gerçekleştirildiği hususununda —- plakalı aracın sahibi —-beyanı dışında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Ayrıca—-da tespit edildiği üzere, dosya içerisinde trafik kaza tespit tutanağı bulunmadığı gibi, makina mühendisi bilirkişinin — raporunda; “Mahkemenizce aksine bir karar verilmezse ve dosyadaki —– vermiş olduğu beyanın geçerli ve doğru olduğu hükmü verilirse” şeklinde tespit yaparak dosya içerinde dava konusu kazanın davalıya ait araç sebebiyle meydana geldiği hususunu davacı taraf ispat edememiştir. Tüm bu nedenlerle davacı tarafından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-) Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 1.548,29 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ———– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı ——— vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı tarafın yokluğunda HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/02/2022