Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/779 E. 2021/776 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/779 Esas
KARAR NO: 2021/776
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ: 25/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkilinden muhtelif ticari emtia satın ve teslim aldığı ancak aldığı malların bedelini ödemesi gereken tarihte bir türlü ödemediği, müvekkili şirketin alacağının ödenmesi için ticari hayatın gerektirdiği iyi niyeti göstermesine rağmen davalının borcunu ödememekteki tutumunda ısrar ettiği, bunun üzerine taraflarınca ——-sayılı dosyası ile alacaklarının tahsili için icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca itiraz edildiği ve icra takibinin durduğu ileri sürülerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlunun % 20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talen ve dava etmistir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket hakkında —- esas sayılı dosyasında —— yıllık kesin mühlet kararı verildiği, davacı şirketin diğer grup şirketleri ile kesin mühlet süresi içinde olduğu, şirketin idaresi için—— yetkilendirildiği, davacı şirketin idaresinin komiser heyetine verildiğinden huzurdaki davada dava ehliyetinin davacı şirkete ait olmadığı, davacı şirketin takipte anaparaya faiz işletildiği, huzurdaki dava ise asıl alacak üzerinden açıldığı, dava dilekçesinde alacak dayanağı olarak cari hesap ve faturaya dayandırıldığı, davacı şirketin kesin mühlet süreci içerisinde olduğu, davacının aksine davalı şirket ile birlikte görülmekte olan konkordato davasında —- nitelendirilen firmalardan alacağı olduğu, ——sayılı dosyasında alınan —- —- raporunda konkordatodan çıkma ihtimallerinin mevcut olduğu yönünde rapor tanzim edildiği, davacı şirketin ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgelerle ispat etmesi gerektiği savunularak dava şartı yokluğundan davanın reddi, davacı tarafa harç ikmali için kesin süre verilmesi, davanın esastan reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: —–diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvuırmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.——Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —–yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —–Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu ——-icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından cari alacaktan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu cari alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmış ve dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır. Yapılan incelemede tarafların tarafından usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin alacağın varlığını aynen tevsik ettiğine yönelik görüş bildirildiği görülmüştür. ——raporda açıklandığı gibi davacının talep etmiş olduğu takip konusu alacağına ilişkin faturaları usulüne uygun tutarak yasal defterlerine kaydettiği, davacının kayıtlarının HMK 222/5 maddesi gereğince kesin delil niteliği taşıdığı, tarafların beyan ettikleri cari hesap ekstrelerinin birebir mutabık olduğu ve —– davacı şirketin alacaklı göründüğü ve bütün işlemlerin yevmiye defterlerine kayıt ettirdiği, dava konusu olan alacağa ilişkin fatura her iki tarafın da resmi kayıtlarında görüldüğü, söz konusu faturaya ilişkin sevk irsaliyesi düzenlendiği ve —–isimli nakliyeciye teslim edildiği, ayrıca davacı tarafından kesilen dava ve takip konusu faturanın her iki tarafın —— bildirdiği ve mutabık oldukları, dolayısıyla teslim tesellüm hususunu davacının ispat ettiği anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle davacının incelenen kayıtlarında davalının davacıya —- tutarda borçlu bulunduğu ve davacının alacağının varlığını ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının —– karşı yapmış olduğu itirazının —– iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faiz uygulanmak suretiyle devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —– kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun cari hesap ve ticari defterlere göre açık ve net olarak belirli ve belirlenebilir olduğundan İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan —–icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1.2 Maddesi gereğince tamamen davalı sorumlu tutulmasına karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının —-sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin asıl alacak — takip tarihinden itibaren —- değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
2-) Asıl alacağın %20’si olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken —karar ve ilam harcına peşin alınan —- karar ve ilam harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 4.080 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) —– bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ——- Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2021