Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/774 E. 2021/103 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/705 Esas
KARAR NO : 2021/75
DAVA :İtirazın İptali (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; her iki tarafında tacir olduğunu, aralarında yetki sözleşme akdedildiğini, davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, dava dışı borçlu olan — müvekkili arasında—– ticari amaçlı taşıt kredi ve rehin sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği müvekkilinin dava dışı —- firmaya kredi kullandırdığını, davalı borçlunun da krediye ——– olmayı kabul ettiğini ve böylelikle dava dışı olan borçlunun krediyi ödemediği durumlarda borcu davalının ödemesi gerektiğini kabul ve beyan ettiklerini, müvekkilinin edimini ifa ettiğini ancak karşılığını alamadığını, kredilerin geri ödenmemesi ile müvekkili tarafından asıl borçlu ve davalı kefilin hesabının kat edildiğini, tüm borcun muaccel hale geldiğini, kredinin geri ödenmemesi üzerine —– tarihli hesap kat ihtarı gerek asıl borçlu gerekse müteselsil kefil olan davalı borçluya keşide edildiğini, davalının müşterek borçlu tarafından borcun ödenmediği gibi borcun tamamına faizine ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP: Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkillerine gönderilen ödeme emrine karşı yapmış oldukları itirazda da belirttikleri üzere müvekkilinin davacıya, belirtilen miktarda bir borcunun bulunmadığını, işbu davaya konu icra takibinde, davacı tarafından talep edilen meblağın asıl borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk arz etmediğini, borçlu şirket tarafından davacı firmaya yapılan kısmi ödemeler hesaplara yansıtılmadığını, ödemeler nispetinde gerekli düşümler yapılmadan takibe geçildiğini, bu takibe konu edilmiş olan alacağın likit alacak olmaması sebebiyle davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinde bulunmasının da yerinde olmadığını, bu nedenlerden ötürü; müvekkillerinin itirazı, davacının iddialarının aksine, yukarıda da açıklandığı üzere dayanaktan yoksun, yersiz ve mesnetsiz olmayıp haklı ve yerinde bir itiraz olduğunu, İşbu sebepten dolayı; davacı tarafça, müvekkil aleyhine talep edilen icra inkar tazminatı ve davanın reddine ve davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : —— dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat ( Taşıt Kredi ve Rehin Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılamaya tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenmiş ve tahkikata geçilerek deliller incelenmiş ve duruşmaya katılan taraf vekilinin son beyanları alınarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya esas —– dosyası getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Öncelikle davanın yasal dayanığının hatırlatılmasında yarar vardır;
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —– talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —–Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.—-Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlığa konu olayda —– sayılı dosyasından davalı hakkında —- Sözleşmesi ilişkisine bağlı olarak ödenmeyen alacak için icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu verilmesi için bankacılık konusunda nitelikli hesaplamalar uzmanı bir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —- tarafından hazırlanan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve taraflara bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları da alınıp değerlendirilmiştir. Bilirkişi tarafından dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre davacının davalıdan toplam —- alacaklı olduğu yönünde hesap ve görüş bildirildiği görülmüştür. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunun denetimi yapılmış ve dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olduğu ve davacı tarafın davasını kredi sözleşmesi ve bağlı işlemler yanında işbu bilirkişi raporu nazarında da usulüne uygun olarak kısmen ispat ettiği anlaşılmıştır. Binaenaleyh dosyaya mübrez anılan bilirkişi raporunun gerekçeli, denete açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacını davasının kısmen kabul; kısmen reddi ile davalının 2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince —- takip dosyasına —asıl alacak, — işlemiş faiz,—- ihtarname masrafı olmak üzere toplam —kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin icra takibinin asıl alacağa — tarihinden itibaren —oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya —–ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; —- kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Somut olayda uyuşmazlığın finans işlemlerinden kaynaklanması, matematiksel verilere dayalı para yönetimi faaliyetinde bulunan ticari bir kurum olan davacı şirketin alacağa ilişkin hesap ve talep konusunda hiçbir tereddüte mahal vermemesinin gerekmesi ve sonuca alınan bilirkişi raporuyla ulaşılıp iddianın kısmen ispatı karşısında İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığı kanaatiyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Öte yandan davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebi de davacının takibinde sadece kısmen haksız olması ve takibin kötü niyetle yapıldığına ilişkin de başkaca hiçbir iz, emare ve de delil bulunmadığından dinlenmemiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, arabuluculuk son oturum tutanağı içeriğine göre davalı toplantıya katılmadığından Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-11 maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİNE,
2-) Davalının 2004 sayılı İİK’nın 67/I Maddesi gereğince—- sayılı takip dosyasına — asıl alacak, — işlemiş faiz,— ihtarname masrafı olmak üzere toplam — kısmına yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin İcra takibinin asıl alacağa — takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya —– ilişkin talebin REDDİNE,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-)Davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapıldığına yönelik tazminat talebinin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
5-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.535,76 TL karar ve ilam harcına başlangıçta peşin alınan 639,79 TL harcın ve ilamsız icra takibinde alınıp dava açılırken mahsup edilen 264,87 TL harç toplamı olan 904,66 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.631,10 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca — bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL peşin harç, 639,79 peşin harç, 48,25 TL posta ücreti, 6,40 TL vekalet ücreti, 10,10 TL vekalet pulu ve 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.293,34 TL yargılama giderinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, maddeleri uyarınca 7.521,86 TL vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider/delil avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile —— Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021