Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/772 E. 2021/713 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/772 Esas
KARAR NO: 2021/713
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVANIN İLK AÇILDIĞI TARİH: 11/09/2018
MAHKEMEMİZE TEVZİTARİH: 22/11/2019
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
—– sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilerek mahkememize tevzi edilen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete sigortalı —- plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, — aracın—- nolu —davalı şirkete sigortalı olduğunu, kaza akabinde hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atandığını, aracın tamir bedelinin — tespit edildiğini, hasar bedelinin ödenmesi için davalı şirkete —tarihinde başvuru yapıldığını ancak tarafına herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin — tarihinde temerrüde düştüğünü, tüm bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik — ödenmeyen hasar bedelinin —- ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan —-tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Davacı vekili — tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki ve talep artırım dilekçesindeki taleplerinin birleştirilmesi sonucu toplam — ekspertiz ücretinin, davalının temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAFAHAT
—-sayılı ilamı ile:”Davacının davasının yetki yönünden usulden reddine,2-)Mahkememizin yetkisizliğine,3-)Karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili ——-asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine,” şeklinde karar verilmiş olup dosya mahkememiz iş bu esasına kaydedilmiştir.
Deliller
Tarafların — sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalı—–yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi ile trafik hasar tespiti konusunda uzman makine yüksek mühendisi bilirkişi heyet raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, — tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan —– plakalı araç ile çarpışması sonucu, HMK 107.maddesi uyarınca açılmış hasar bedeli ve ekspertiz ücretine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dosyada bulunan delil ve tüm belgelerden davamıza konu trafik kazasında — plakalı aracın sürücüsünün, kontrolsüz manevrası sebebiyle savrularak yolun seyir yönünün sol tarafında park halinde bulunan —– plakalı araç sürücüsünün olayda asli ve tam kusurlu olduğu, —- sürücüsünün kusurunun olmadığı trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi tarafından rapor edilmiş, mahkememizce de denetime elverişli ve gerekçeli bu rapora itibar etmek gerekmiştir.
Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı —- sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Mahkememizce aldırılan gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınan — tarihli hesap bilirkişi heyet raporunda, hasar dosyasında yapılan ekspertiz sonucu tanımı yapılan işçilik hizmet ve bedellerinin, değişimi yapılan parça ve ekipmanlar yönünden uyumlu olduğu, kaza sonrası meydana gelen hasar bedelinin —– kaza tarihinde poliçe teminat limitinin—– olduğu, poliçenin yürürlükte olduğu, aracın sebebiyet hasardan, sigorta poliçesi teminatı kapsamında olması sebebiyle davacının talebinin yerinde olduğu, — ekspertiz ücretinin de talep edilebileceği, sigorta şirketine– tarihinde müracaat edildiği, sekiz iş günü sonunda —- tarihi itibariyle sigorta şirketinin temerrüde düştüğü rapor edilmiş, davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, — tarihli ek raporda, bilirkişilerin kök rapordaki görüş ve düşüncelerinin aynen devam ettiği görülmüştür.
Davacı vekili, bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda— tarihli talep artırım dilekçesi ile hasar bedeli ve ekspertiz ücretine ilişkin alacak taleplerini —çıkararak, davalının temerrüt tarihi olan — tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının sübut bulan davasının toplam —- üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
—– ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının —- alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava,—–kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç minibüs olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün ——- maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca davacı tarafça dava dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunulmuş olup akabinde, her ne kadar talep artırım dilekçesi ile birlikte ticari işlerde uygulanan faiz talebinde bulunulmuş ise de, kazaya neden olan araç ticari araç olmayıp hususi araç olduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, yine her ne kadar —- tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, davalının, başvuru tarihi olan — tarihinden sekiz iş günü sonrasına tekabül eden — tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşıldığından, bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile toplam —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken —- harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan —- yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021