Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/771 E. 2020/185 K. 25.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/771
KARAR NO: 2020/185
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 23/06/2016
TEVZİ TARİHİ: 22/11/2019
KARAR TARİHİ: 25/03/2020
Tarafları yukarıda belirtilen dava hakkında—— Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen—– tarih ve —-Esas,————– Karar sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve süresinde yapılan başvuruya bağlı olarak Mahkememizin başlıktaki esasına tevzi edilen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle davacı tarafından “Tasfiye Halinde ——— ünvanlı şirket aleyhine açılan davanın— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gördüğü, söz konusu davanın yargılamasının devam ettiği, o davada davalı olan şirketin terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine ihyası için dava açılmak üzere süre verildiği ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu ————Esas sayılı dava yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Her ne kadar dava dilekçesinde şirket de davalı gösterilmiş ise de ——————– cevabına göre şirketin terkin edilmiş olduğunun ve terkin işleminin geçici 7. Maddeye göre resen yapıldığının belirlenmesi nedeni ile tüzel kişiliği olmayan şirket karar başlığında gösterilmediği gibi tasfiyenin resen gerçekleşmiş olması karşısında ticaret sicilinin davalı olması yeterli olduğundan taraf teşkili yönünden yapılması gereken bir işlem söz konusu olmamıştır.
Davalı ————— vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde yasal düzenleme hatırlatılarak ve davalının yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu olmadığı ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
————— ilanına bağlı alınan tedbirler ve yapılan ön inceleme duruşma tutanağı içeriği gözetilerek ilgili kısmın buraya aynen alınması uygun görüldüğünden ———— tarihli ön inceleme duruşma tutanağının ilgili kısmı:
” Belirli gün ve saatte celse açıldı. Gelen yok. Açık yargılamaya devam olundu.
Davacı vekilinin salgın nedeni ile —– üzerinden mazeret bildirdiği anlaşıldı.
Taraf teşkilinin sağlandığı ve bütün ara kararlarının yerine geldiği anlaşıldı.
————- ilanı ile—- bünyesinde oluşturulan ——– önerileri doğrultusunda ——- istisnalar dışında keşif ve duruşmaların ertelenmesine ilişkin —tarihli duyurusu dikkate alınarak Mahkememizce düzenlenen ve bir örneği bu dosyaya da alınıp —aktarılan —— tarihli ve ———————başlıklı tutanak içeriğinde yer alan prensip kararı doğrultusunda:
Dosya incelendi.
GGD:
1-Davanın niteliği, zapta geçen hususlar, dosya kapsamı, tedbirlerin amacı ve yukarıda belirtilen veriler ile söz konusu prensip kararı birlikte değerlendirildiğinde bu davanın ” istisna ” kapsamında kabul edilmesine; istisna kapsamında görülmesinde bütün ilgililer yönünden hukuki yarar olduğuna; her hangi bir sakıncanın söz konusu olmadığına,
2-Yukarıdaki karar gereği ve mazeret sebebi gözetilerek talik sebebi olmamak ve vekil-müvekkil ilişkisi yönünden bir anlam içermek üzere davacı vekilinin mazeretinin kabulüne,
3-İşlem sonucu —————üzerinden öğrenileceğinden bu konuda başkaca bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
4-Yukarıdaki kararlara bağlı olarak ön inceleme duruşmasının yapılmasına,
Oy birliği ile karar verildi. Tefhimle açık duruşmaya devam olundu.
Ön inceleme duruşmasına geçildi.
……. ”
şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Yukarıya aynen aktarılan ön inceleme duruşmasının ilgili kısmında da belirtildiği gibi ön inceleme ve karar tarihi ile bu tarihte geçerli olan tedbirlerin mahiyeti; davanın niteliği ve kararın içeriği birlikte değerlendirilerek tedbirlerin o tarihte geçerli etkisine de uygun ve bütün ilgililerin yararına olacağı sonucuna varılarak istisna kapsamında ön inceleme yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Dava TTK. 547. Maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilmiş olan “Tasfiye Halinde ———ünvanlı şirket aleyhine açılan davanın —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören dava nedeniyle ihya edilmesinin gerekip gerekmediği hususunun aydınlatılmasına yöneliktir.
TTK’nin “Ek tasfiye” başlıklı 547.maddesi:
“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
-(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
hükmünü içermektedir.
Ticaret sicilinin cevabına göre söz konusu şirketin TTK. geçici Madde 7 düzenlemesine bağlı olarak ———- tarihinde resen terkin edildiği, şirketin adresinin ——— olduğu ve Mahkememizin yargı alanı içinde kaldığı, şirket ortağının——– olduğu belirlenmiştir.
— temin edilen nüfus kaydına göre————— doğumlu olup, hayatta olduğu belirlenmiştir.
Gerekli kısımlarının örneği celp edilen —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —————– Esas sayılı dosyası üzerinden işlem gören davanın davacı tarafından açılan tazminata ilişkin dava olduğu ve davalılardan birinin ihyası talep edilen söz konusu şirket olduğu, yargılamasının devam ettiği ve ——— tarihli duruşmada alınan ara karar ile söz konusu davalı şirketin ihyası için davanın açılması ve sonucunun beklenmesi yönünden karar oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ———–kayıtlarına yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu ————- Esas sayılı davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ——— tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak ek tasfiye işlemlerinin şirketin yukarıda belirtilen ortağı tarafından yapılması uygun görülerek söz konusu şirket ortağı olup yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı ———– yasal hasım konumunda olması ve şirket hakkında açılacak davayı bilecek durumda olmaması nedeni ile sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın TTK’nin 547. Maddesi uyarınca KABULÜ ile;
a)——————–numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ”Tasfiye Halinde ————— ünvanlı şirketin ——————- kaydının, ———- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————-Esas sayılı dava dosyası yönünden ve Mahkemece verilecek kararının infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyası ile şirketin bu konuyla sınırlı olmak üzere———— yeniden tesciline,
b)Ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirket ortağı ——— tasfiye memuru olarak atanmasına; ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru—————- tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,
c)Kararın ————— tescil ve ilanına,
2-Maktu karar harcından peşin harcın mahsubu ile eksik 26 TL harcın tasfiye memuru-şirket ortağı ————- alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Gerekçede açıklanan nedenlerle davalı——————- yargılama giderinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
4-Gerekçede açıklanan nedenlerle davacı tarafından yapılan giderin üzerinde bırakılmasına,
5-Gerekçede açıklanan nedenlerle davacı vekili yararına avukatlık ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olmak üzere mazereti kabul edilen davacı vekilinin yokluğunda aleni olarak yapılan yargılama sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——————– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/03/2020