Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/764 E. 2023/76 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/764 Esas
KARAR NO: 2023/76
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 21/11/2019
KARAR TARİHİ: 31/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.08.2017 tarihli kaza sonucu müvekkilinin %55 oranında sürekli maluliyete maruz kaldığını, kazadan dolayı davalı şirket aleyhine —— sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, davacı müvekkilin %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek ödeme yapılıp feragat yoluna gidildiğini, bu işlemin ardından——–dosyasında ise davacı müvekkilinin feragata konu işlemin tam tersi olarak %75 oranında tali kusurlu olduğu tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin geçici ve sürekli işgücü kaybından doğan tazminat hakkını alabilmek için davalı şirkete müracaat ettiklerini, talebe yanıt alınamaması sonucu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak netice alınamadığını, müvekkilinin uğramış olduğu bakiye maddi tazminattan şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik, 50,00 TL sürekli iş göremezlik, 50,00 TL iyileşme dönemine bağlı tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Davacı vekili 07/12/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Meydana gelen kaza sonucunda zarara uğrayan müvekkilli için, talep ettikleri tazminat kalemlerini 281.309,03 TL’ye çıkartarak, toplam 281.309,03 TL’nin temerrüt tarihi olan 10.09.2018 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller Tarafların —— sorguları dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkereye yanıt verilmiş, davacı tarafından yapılan dava öncesi başvuru neticesinde davacı yana 24.07.2018 tarihinde 37.900,00 TL ödeme yapıldığına dair sunulan poliçe, hasar dosyası ve ibraname ekleri dosya arasına alınmıştır.
——– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- esas sayılı dosyasının —- dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—– sayılı dosyasının gerekçeli karar örneği dosyaya sunulmuştur.
—-raporları dosyaya sunulmuştur.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ile sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 24.08.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan —- plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu, HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak bakiye geçici, kalıcı iş göremezlik ve iyileşme dönemine ilişkin maddi tazminat davasıdavasıdır.
Dava dilekçesi, gelen müzekkere cevapları ve taraflarca sunulan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir.
—– sayılı ilamında;”…haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp iddiasında; —- Hastanelerinin —– bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğunu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi;
-11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü,
-11.10.2008–01.09.2013 arası Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
– 01.09.2013–01.06.2015 arası Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
-01.06.2015–20.02.2019 arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, ile Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik
-20.02.2019 tarihinden sonrası için Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” belirtilmiştir.
Dosya, maluliyetin ve kusurun tespiti amacıyla —- gönderilmiş, —– tarihli kusur raporunda; “A)Sürücü — idaresindeki ——- yerleşim yeri içi caddeyi takiben seyir halindeyken olay mahalli kavşağa yaklaştığında hızını asgari seviyeye düşürmesi, kavşak mahallinde yolun karşısına geçmek üzere kaplamaya giren yayalara ilk geçiş hakkını vermesi gerektiği hususunu da dikkate alarak seyrini dikkatli ve kontrollü şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara özen göstermediği, kavşak mahallinde yolun karşısına geçmek üzere kaplamaya giren yayaya ilk geçiş hakkını vermediği, etkin tedbir alamadan yayaya çarpması ile sebebiyet verdiği kazada asli kusurludur.
B) Davacı yaya —– olay mahalli yerleşim yeri içi kavşakta yolun karşısına geçmek üzere kaplamaya girmeden önce kendi can güvenliği açısından yaklaşan araçların hız ve mesafelerine ilişkin gerekli-yeterli kontrolleri yapması ve geçişi süresince kontrollerini sürdürmesi gerekirken bu hususa özen göstermediği anlaşılmakla kazada tali kusurludur.
SONUÇ:
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A) Sürücü —- %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu,
B)  Davacı yaya ——- %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde belirtildiği;
—– tarihli maluliyet raporunda; “Mevcut belgelere göre; —–doğumlu, —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:
Gr1 XII (33Ba……….15) A %19
Gr1 VI (1a……….6) A %10
Balthazard formülüne göre:%27.1E cetveline göre %32.2 (yüzdeotuzikinoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde belirtildiği anlaşılmıştır.Maluliyet raporuna itiraz edilmesi üzerine, —-iptal kararı doğrultusunda yeniden maluliyet raporu alınması amacıyla, dosya yeniden —-gönderilmiş,——- tarihli rapor ile aynı mahiyette olduğu anlaşılmış, davacı vekili tarafından, bakıcıya ihtiyaç duyulan sürenin belirlenmesi amacıyla yeniden —– gönderilmesi talep edilmiş, az yukarıda anılan içtihat uyarınca kaza tarihine göre geçerli olan —— göre rapor düzenlenmesi amacıyla dosya yeniden —– gönderilmiş, ——– göre düzenlenen raporda, kişinin %32.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, iyileşme (işgöremezlik) süresi içerisinde 3 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği rapor edilmiş, son alınan raporun, yukarıda anılan güncel içtihata göre, uygun yönetmelik esas alınarak yöntemince düzenlendiği anlaşıldığından,——– raporuna itibar etmek gerekmiştir.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi ve sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; —- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, sigorta poliçesi, hasar dosyası,—- raporu ve ibraz edilen deliller ışığında, araç sürücüsü —– 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 74. maddesini ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelişinde %75 oranında asli kusurlu olduğu, yaya olan davacının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/b. maddesini ihlal etmesi sebebiyle kazanın meydana gelişinde %25 oranında tali kusurlu olduğu, davacının sosyal ekonomik durum araştırma belgesine göre ev hanımı olduğu, —— uygulamasına göre yapılan hesaplamada, mahsup yapılmak suretiyle davacının bakiye 277.309,66 TL sürekli ve geçici iş göremezlik zararı bulunduğu, sağlık teminatı kapsamında —— bakıcı gideri alacağı olduğu rapor edilmiştir.
Her ne kadar——– Esas sayılı dosyasında davacının %75 oranında kusurlu olduğu yönünde taraflarca anlaşmaya varılarak konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, ceza yargılamasında alınan kusur raporuna göre tam tersi durumun ortaya çıkmasına bağlı olarak davacı tarafça, bakiye alacak yönünden iş bu davanın açılması yoluna gidildiği, Mahkememizce yapılan yargılamada aldırılan ——- kusur raporuna ve kusur bilirkişisi raporuna göre de sürücünün %75 oranında asli, yaya olan davacının %25 oranında tali kusurlu olduğunun anlaşıldığı, ceza dosyasında alınan rapor ile birlikte her üç kusur raporunun birbirini teyit ettiği, bu hali ile davacının davasında haklı olduğu, aktüer hesabı yönünden de, Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet raporunun bu yönleriyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu anlaşılmış olup, davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesinde tazminat taleplerinin 281.309,03 TL’ye çıkarıldğı belirtilmiştir. Hesaplanan miktarın poliçe limitleri dahilinde kaldığı tespit edilmiştir.
——–karar sayılı ilamında:”Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine itirazının 65.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6762 sayılı TTK.’nin 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nin 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, hükmedilen tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Davacı tarafça temerrüt faizi olarak avans faiz istenilmiştir. Davalının işleteni olduğu araç minibüs olup ticari araçtır. O halde, davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi de doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” belirtilmiştir.
Yukarıda anılan içtihat uyarınca her ne kadar davacı tarafça dava dilekçesinde ticari işlerde uygulanan faiz talebinde bulunulmuş ise de, ıslah dilekçesinde yasal faiz talebinde bulunduğundan yasal faize hükmetmek gerekmiş, yine her ne kadar 10.09.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de, davalının, başvuru tarihi olan 10.09.2018 tarihinden sekiz iş günü sonrasına tekabül eden 21.09.2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşıldığından, bu tarih itibariyle temerrüdün gerçekleştiği kabul edilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile toplam 281.309,03 TL’nin (bakiye sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve iyileşme dönemine ilişkin maddi tazminat olmak üzere) temerrüt tarihi olan 21.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 19.216,22 TL harçtan peşin alınan 44,40TL ve 4.804,00 TL ıslah hacının toplamını oluşturan 4.848,40 TL’nin mahsubu bakiye 14.367,82 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan, peşin alınan 44,40 TL ve 4.804,00 TL ıslah hacının toplamını oluşturan 4.848,40 TL harç gideri, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 239,45 TL posta masrafı ve 3.375,00 TL ATK rapor ücretleri olmak üzere toplam 11.462,85 TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 42.383,26 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —- Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. E-duruşmaya son verildi.31/01/2023