Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/758 E. 2022/137 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/758 Esas
KARAR NO: 2022/137
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/11/2019
KARAR TARİHİ: 14/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkiline ait—- plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olarak arkadan çarparak trafik kazasına sebebiyet verdiği neticesinde hasar gördüğünü, davalı sigorta şirketine ortaya çıkan hasarın giderilmesi ve hasarın tespitine dair yaptırılmış olan eksper ücretinin ödenmesine dair — tarihinde müracaat edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından araçta meydana gelmiş olan hasara dair — tarihinde — hasar onarım bedeli ödediğini, —- ücretinin ödenmediğini, — müvekkiline ait —parçaların fiyatları ve yapılan işçiliğin toplamı — olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar onarım bedelinin çıkarılması ile bakiye —— olduğunu ayrıca bu raporun düzenlenmesi için — eksper ücreti ödendiğini, müvekkili aracına dair zararın giderilmesi amacıyla davalı sigorta şirketine karşı şimdilik — hasar onarım bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, ekspertiz raporuna ödenmiş olan—- davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı—–tarihli bilirkişi raporuna karşı cevap konulu dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine olan hususları kabul etmediklerini, Rapordaki müvekkili şirket aleyhine olan hususları kabul etmemekle birlikte, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişiden, yeni bir rapor alınmasına karar verilmesini, — plakalı araca ait poliçe kapsamında, davacı vekilinin — tarihli tazminat başvurusu üzerine, —– ödemesi yapıldığını, Davacı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını söz konusu faturaların ticari ortağı tarafından kesildiğini bu nedenle itiraz ettiğini ancak süre verilirse borcu ödemek istediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dava ve delil dilekçeleri, Arabuluculuk Tutanağı, bilirkişi raporu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsiline ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve tarafların vaki davete karşın sulh olmaması ve arabuluculuğa başvurmak istememeleri nedeniyle tahkikata geçilmiştir. Tahkikat aşamasında deliller toplanıp incelenerek tahkikat tamamlanmış, karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son beyanları alınmıştır.
Bilindiği üzere Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. —- göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda somut olayda; uyuşmazlığın temelinin, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan hasarın meydana gelip gelmediği ve miktarı üzerinde olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda taraf beyanları alınmış ve gösterilen delileri toplanıp, tüm usulü işlemler yerine getirilerek dosya kusur ve hasar bedeli ile sorumluluğa ilişkin rapor düzenlemesi için resen seçilen bilirkişilere verilmiştir.
Kusur konusunda trafik bilirkişi —- tarihli raporlarında özetle; — tarihinde meydana gelen maddi hasarlı —- neticeyi istememekle birlikte bu kazanın oluşumunu önlemek için hal ve şartların gerektirdiği dikkat ve özeni gösterememesi nedeniyle —-kuralını ihlal ederek —-plakalı araca arkadan çarparak maddi hasarlı trafik kazasının oluşmasına sebebiyet verdiği karayoluda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışları ile gerçekleşen önlenebilir ve öngörülebilir kazada %100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA ASLİ KUSURLU OLDUĞU, Davacının maliki olduğu — plakalı araç sürücüsünün —– yönetmelikte belirtilen sürücülerin uyması zorunlu kurallara riayet ettiği, kazanın oluşmasında alabilecek herhangi bir tedbirinin bulunmadığı, kendisine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığı için ATFI KABİL KUSURUNUN BULUNMADIĞI, Yapılan piyasa fiyat araştırması sonucuna göre, ilgili raporda belirtilen hasarlı parça fiyatları ve emsal nitelikteki kazalarda oluşan hasarlar nedeniyle yapılan işçilik giderleri toplamının ——bakiye bedeli — hesap edildiği, Davalı sigorta şirketin sorumluluğu poliçe teminat bedeli — sınırlı olmak üzere, tespit edilen—- tarih itibarıyla işlemiş yasal fazi ile sorumlu olabileceği beyan ve rapor edilmiştir.
—– bilirkişi — raporunda özetle; —-Hasar tutarının iskontosuz ve—eklenerek ödenmesi gerektiği yönündeki içtihadında belirtildiği üzere—-tarafından davacı————olarak piyasa rayiç değerleri ve — plaka numaralı —- özellikleri ile uyumlu olduğu, —dosyası üzerinden—- davacı vekili tarafından da —- olarak ——- özellikleri ile uyumlu olduğu,—–yetkisinde olduğu, —-sahibi / davacı —- tarafından, — ödendiği belirtilen —-olarak piyasa rayiç değerlerine uygun olacağı, —- — sahibi / davacı—- — tarafından — tarihinde ödenen——–olarak —- uygun olacağı beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerini tebliğ edilmiş ve beyan ve itirazları da alınıp değerlendirilmiştir. Mahkememizce öncelikle dosyada mevcut kaza tespit tutanağı, araçların niteliği, bilirkişi raporu ve olayın meydana geliş şekli ve sonucunu göre davanın ve uyuşmazlığın temelini oluşturan trafik kazasında kusurun birden çok kural ihlali yapmak suretiyle kazaya neden olduğu anlaşılan davalı sigorta şirketinin sigortalısı sürücüde olduğu kabul edilmiştir.
Hasar bedeli bakımından bilindiği üzere haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle tazminat sorumluları, zarar görenin gerçek zararını tazmine mecburdur. Bu kapsamda günümüzde ekspertiz şirketleri tarafından bağımsız olarak hasar ve değer kaybına ilişkin miktarların esasen net olarak belirlenmekte olduğu ve bu belirlemenin somut olayda çok açık bir şekilde yapıldığı ve alınan bilirkişi raporuyla da teyit edildiği anlaşılmıştır. —– ödemiş olduğu miktarın düşüldükten sonra gerçek hasar bedeli zarar bedelinin toplam —– olduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporları gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu benimsenmiştir. Dava dosyasında bulunan; —-adına kayıtlı olduğu, —- şasi numaralı, — motor numaralı, — davacı —adına kayıtlı olduğu, dava dışı—plaka numaralı, —- olduğu, davalı —- düzenlemiş olduğu poliçede —- aracın sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, ilgili kaza tarihinin —dahilinde olduğu, — araç başı maddi hasarlar için — kadar teminat sağladığı, böylece davacının —–nazarında davasını ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle yapılan hasar bedeli ve miktarına ilişkin benimsenen — tarihli bilirkişi raporu da gözetilerek davanın kabulü ile — hasar onarım bedelinin —-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1.2 Maddesi gereğince davanın kabul ve red oranına göre taraflar sorumlu tutulmuştur. Ayrıca Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi —– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de yargılama gideri kapsamında davanın kabul ve red oranına göre taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
— hasar onarım bedelinin —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 332,50 TL karar ve ilam harcına Mahkememiz dosyasına yatırılan 133,52‬ TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 198,98‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 133,52 peşin harç, 118,30 TL posta ve dosya masrafı, 413,00 TL Ekspertiz ücreti ve 1.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.509,22‬ TL yargılama harç ve giderinden davanın kabul ve red oranına göre (%62-%38) 1.555,72 TL harç ve yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafların davacı üzerine bırakılmasına,
4-) Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve ret oranına göre (%62-%38) 818,40 TL’nin davalıdan, 501,60 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
6-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 4.867,45 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-) Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 2.951‬,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
😎 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın miktar yönünden İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2022