Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/752 E. 2022/281 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/752 Esas
KARAR NO : 2022/281

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, —- adresinde, kiracı olarak — olarak faaliyette bulunduğu dönemde davalı … ile ——- numaralı sigorta poliçesini imzaladıklarını, bu sigorta poliçesinin — hasarları kapsadığını, müvekkil şirketin—– su baskını nedeni ile — duvarlar, —— ve birçok yerin hasar gördüğünü, davalı … şirketine —— nolu hasar dosyası açtırıldığını, şirketin bu hasarın giderilmesi için bir uzman çağırarak yapılacak işler ve bedeli konusunda rapor aldığını, bu rapora göre mevcut duvarların, —- için su gelen yerlerin yalıtımı, — havalandırma duvarların kaplanması,— işlerinin yapılması, kapılar ve diğer dekorasyon işlerinin yapılması gerektiğini ve bu işin toplam bedelinin—olduğunun belirlendiğini, bu raporların sigorta şirketine iletildiğini, sigorta şirketi eksperi gelerek raporunu sunduğunu, sigorta şirketi tarafından müvekkili şirketin hasarının karşılanacağı birçok kez söylenmesine rağmen bu tarihe kadar ödeme yapılmadığını,— — başvurulduğunu ve davalı şirketin — katılmadığını beyan ederek fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, iş yerinde oluşan zarar bedeli 10.000,00 TL’nin olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek— davalı … tarafından tazmini ile davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusunun sigortalı iş yerinin, — şirket tarafından sigortalandığını, poliçenin var olmasının, teminatın tamamen ve otomatik ödeneceği anlamına gelmeyeceğini, sözleşmeden doğan bütün taleplerin iki yılda zaman aşımına uğrayacağını bu nedenle zaman aşımı itirazları olduğunu, sigortalı iş yerinde meydana gelen hasarın poliçenin vadesinden önceye dayandığını, müvekkili şirket tarafından sigortalı–işleri için 250.000 TL tutarında teminat verildiğini, talep edilen 98.000TL’lik teklife göre– mertebesinde olabileceğini, poliçede muafiyet kaydı olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini beyan ederek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 01/07/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket adına HMK madde 107 göre belirsiz alacak davası açarak davalı sigortadan tazminat istediklerini, dava dilekçelerindeki fazlaya ait haklarını saklı tutularak davalarını 90.179,95 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Deliller
Tarafların — dosya arasına alınmıştır.
Davalı … şirketine yazılan müzekkere ile istenen hususlar cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuştur.
Sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi ile mimar bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, — davacı şirkette meydana gelen su baskını sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan davacı yönünden, herhangi bir zarar meydana gelip gelmediği, geldi ise zararın mevcut poliçe kapsamında kalıp kalmadığı ve neticede davalının herhangi bir sorumluluğu bulunup bulunmadığına ilişkin HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak maddi tazminat davasıdır.
Dosyada davalı vekili tarafından zaman aşımı itirazında bulunulmuş, itiraz ön inceleme duruşmasında değerlendirilmiş, davanın süresinde açıldığı kabulüyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya, sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi ile mimar bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler yerinde incelemeler ve tespitlerde bulunmuş, 25.11.2020 tarihli rapora göre, davalı … tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş, –arasında geçerli— bulunduğu, poliçe teminatlarının, sel,— dosyada mübrez ekspertiz raporunda, “Sigortalı ile yaptığımız görüşmede ve tarafımızdan yapılan incelemede–genelinde yaşanan şiddetli yağışlar esnasında anılan — sigortalı — oluşan hasarın tespit ve tazmini için şirketinize ihbarda bulunulduğu, Ekspertiz bulguları: Ekspertizimizde oluşuna makul olarak hükmettiğimiz hadisede— bölge genelinde yağan şiddetli yağış esnasında sigortalı seslendirme—– yağmur suları nedeniyle hasarın oluştuğu,” kanaatine varıldığı,– şartlarında belirtildiği üzere sel, su baskınının poliçe teminatları kapsamında olduğu,— sınırlı olduğu, ekspertiz raporunda aşkın veya eksik sigorta tespit edilmediği, dosyada–yapıldığı, ancak sigortalı tarafından yapılacak işler ve bedeli hakkında alınan — belirtilmekle birlikte,— incelemede hasar gören yerler — yapılan hesaplamalar neticesinde, hasarın –, poliçede sel, su baskınında her bir hasarda sigorta bedelinin %2’si oranında muafiyet uygulanacağı belirtildiğinden dekorasyon bedeli — %10 enflasyonlu bedelinin 254.452,25 TL olduğu, bu bedelin %2’si 5.088,04 TL’nin muafiyet bedeli olarak tenzil edilmesi sonucu —sigortalının KDV dahil 90.179,95 TL talep edebileceği, hasarın poliçe vadesinden önce meydana geldiğini kanıtlar dosyada bir belge olmadığı rapor edilmiş olup, davalı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, bilirkişilerin ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin, kök rapordaki ile aynı olduğu, itiraza bağlı olarak, eksper tarafından net olarak 500.000,00 TL olduğu yönünde kesin bir bir kanaat belirtilmemekle birlikte, eksperin 98.000,00 TL’lik teklife göre 500.000,00 TL olabileceği yönündeki beyanının sayın Mahkeme tarafından kabul görmesi halinde, poliçe teminat tutarının eksper beyanının %50’si olan 250,000,00 TL olması sebebiyle kök raporda tespit edilen kdv dahil 90.179,95 TL’nin %50 si olan—– talep edilebileceği rapor edilmiş olup, bilirkişi kök ve ek raporlarının bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunması sebebiyle yeniden rapor alınması cihetine gidilmemiştir.
Meydana gelen sel olayı sebebiyle davacı tarafın iş yerinin 90.179,95 TL hasara uğradığının kabulü gerekmiş olup, — yönünden kesin bir bir kanaat belirtilmediğinden, eksperin — olabileceği yönündeki beyanına mahkememizce itibar edilmemiş, davalı …, düzenlenen sigorta poliçesi maddelerine göre sorumlu kabul edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu ve harcını tamamladığı, ıslah dilekçesinde tazminat talebini 90.179,95 TL’ye çıkardığını belirtmiştir. Hesaplanan miktarın poliçe limitleri dahilinde kaldığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça olay tarihinden itibaren reeskont faiz işletilmesi talep edilmiş, dava öncesinde davalı … — dair dosyada herhangi bir ihtarname, bilgi ve belge bulunmadığından, davalı … şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiş ve taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olması, su baskının iş yerinde, ticari faaliyet sırasında meydana gelmiş olması nazara alınarak, reeskont faizi uygulanabileceği tespitiyle beraber, faiz, dava tarihinden itibaren başlatılmış ve davanın kabulüne, — dava tarihi olan 20.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile toplam—dava tarihi olan 20.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.160,19 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 170,78 TL peşin harç ve 1.522,97 TL ıslah harcının toplamı olan 1.693,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.466,44 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 170,78 TL peşin harç ve 1.522,97 TL ıslah harcının toplamı olan 1.693,75 TL harç gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti ve 176,15 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.169,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile— bütçesinden — davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan—— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı