Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/749 E. 2019/78 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/749
KARAR NO : 2019/78
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit Davası
DAVA TARİHİ: 20/11/2019
KARAR TARİHİ: 25/11/2019
Tarafları yukarıda belirtilen davanın Mahkememizce tensiben yapılan incelemesi sonunda:
GD:Davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile davacı şirket bünyesinde — yılından beri—-işçi olarak çalışan —- geçmiş yıllarda iş veren sıfatıyla —– olan prim, idari para cezası, damga vergisi vs. toplam —-TL tutarlı muhtelif borçları nedeni ile — tarafından düzenlenen— tarih ve —– sayılı haciz bildirisi ile — tarih ve ——-sayılı konu: 79: Maddeli bildirim olmak üzere söz konusu bildirimlerin şirket yetkilisine tebliğ edildiği halde gereğinin sehven yerine getirilememesi nedeni ile —– maaşının 1/3 oranında kesilerek—- Kurum hesabına yatırmamış olması nedeni ile 6183 Sayılı yasanın 79. Maddesi gereği borcun zimmette kaldığı, halbu ki dava dilekçesinde açıklanan sebeplere bağlı olarak söz konusu borcun asıl kamu borçlusu ——- yönünden zaman aşımına uğradığı, asıl borçlu açısından tahsil kabiliyeti olmayan borçtan dolayı 3. Şahıs konumunda bulunan davacı şirketin borçlu olmasının hakkaniyete ve yasaya uygun olmadığı, söz konusu borç nedeni ile e-haciz uygulaması karşısında davacı şirketin dava dilekçesinde açıklanan şekilde mağduriyetlerinin de olduğu ileri sürülerek ve 6183 Sayılı yasanın 79. Maddesi kapsamında genel mahkemede menfi tespit davası açmak durumunda kalındığı belirtilerek 3. Şahıs konumunda olan davacının söz konusu bildirimlere konu borçlar yönünden borçlu olmadığının tespitine ve dava dilekçesinde belirtilen biçimde söz konusu bildirimler ile bunlara bağlı müteakip tüm işlemlerin teminatsız olarak durdurulması aksi halde yine dilekçede belirtilen şekilde gayri menkul üzerine ”satılamaz” şerhi konulması yönünde ihtiyati tedbire karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen hususlar ticari davalardır. 6102 sayılı TTK. 5/1. Maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı TTK.’nın yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. Maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü olmaktan çıkmış ve görev ilişkisi haline gelmiştir. HMK. 1. Maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dava 6183 Sayılı yasadan kaynaklanan ve 3. Şahıs tarafından açılan menfi tespit davası olup, Yargıtay —. Hukuk Dairesinin — tarih ve — Esas — Karar sayılı kararı ile — tarih ve — Esas- — Karar sayılı kararı ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin — tarih ve – Esas – — Karar sayılı ilamları ışığında yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler, davanın niteliği ve 6183 Sayılı yasa düzenlemeleri birlikte değerlendirildiğinde davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesini gerektirir bir yönü olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gereken bir dava olduğu sonucuna varıldığından ve;
Görev kurallarının dava şartı olduğuna ilişkin HMK 114/1-c maddesi,
HMK.nun 115. maddesine göre Mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olması,
HMK.nun 30. Maddesine göre Hakimin lüzumsuz masraf yapılmamasını sağlamakla yükümlü olması,
HMK.nun 138. maddesinde öncelikle dava şartlarının dosya üzerinden karar verileceğinin düzenlenmiş olması,
hususları birlikte değerlendirildiğinde tensiben görevsizlik kararı verilmesinin usul hükümlerine ve tarafların menfaatlerine daha uygun olduğu değerlendirildiğinden Mahkememizin görevsizliğine ilişkin olmak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE ve davanın görev yönünden dava şartı yokluğuna bağlı olarak USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine bağlı olarak ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1 maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içinde, taraflardan birinin talebi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Tedbir taleplerinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
4-Süresinde başvuruda bulunulması halinde harç ve yargılama giderleri ile avansa ilişkin hususların 6100 sayılı HMK.’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Süresinde başvuruda bulunulmaması halinde HMK. Madde 20 düzenlemesine bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına yönelik gerekli usuli kararın verilmesi ve bu karar ile birlikte harç hususunun resen karara bağlanması gereklerini resen gözetilmesine; resen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise talep halinde ve HMK. 331 maddesi gereğince hüküm altına alınmasına,
6-Yukarıdaki hüküm fıkralarında belirtilen ihtimallerde gözetilerek yargılama sonucunda ve resen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse resen yapılacak giderde mahsup edilmek ve HMK. Madde 333 düzenlemesi gözetilmek sureti ile avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
İlişkin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile tensiben karar verildi. 25.11.2019