Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/741 E. 2022/578 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/741 Esas
KARAR NO: 2022/578

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 19/11/2019
KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, —- tarihinde davalı firmanın ——istikametinden — ilçesi istikametine seyrettiği sırada tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazası sonucunda yaralandığını, trafik kazasının meydana geldiği aracın —- adına kayıtlı olduğunu, aracın kaza tarihi itibariyle geçerli—— ile davalı —— tarafından sigortalandığını, müvekkilinin kazada yaralanması sonucu ——kaldırıldığını, bu hastahanede bir kaç ameliyattan sonra hastahaneden taburcu olduğunu, müvekkilinin hastahaneden taburcu olduktan sonra da uzun süre raporlu olarak evde iyileşme süreci devam ettiğini ancak hiç bir suretle eski sağlığına kavuşamadığını, müvekkilinin —– aldığı sağlık kurulu raporu sonucunda — oranında sürekli iş gücü kaybı—olduğunun anlaşıldığını, davalı— şirketine davacının uğradığı maddi kayıp nedeniyle yapmış oldukları — tarihli başvurudan netice alınamadığını, davacı müvekkilinin— olduğunu ve maaşının —olduğunu ileri sürülerek davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak suretiyle şimdilik — alacaklarının davalı şirkete başvuru tarihleri olan —-tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi, yargılama ücreti ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP /TALEP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuranın sunmuş olduğu —-mevzuata aykırı alındığı dikkate alınarak işbu başvurunun usulden reddini talep ettiklerini, raporu tanzim eden kurulun mevzuata aykırı bir şekilde toplandığını, davacının HMK md.119 gereği talep sonucunu açık bir şekilde yapması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde maddi tazminat olarak toplam —-talep ettiğini ancak talebinin ne kadarı sürekli iş göremezlik ne kadar geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğunu, başkaca bir tazminat talebi olup olmadığını HMK Md.119 gereği açık bir şekilde belirtilmesi gerektiğini, davacının, dava dilekçesindeki talebinin ne kadarı sürekli iş göremezlik ne kadarı geçici iş göremezlik tazminatı olduğunu açıklaması gerektiğini, davacının sürekli bir sakatlığı tespit edilmediğinden haksız taleplerin reddi gerektiğini, başvuran tarafından dosyaya sunulan —- dikkate alınarak belirlenen maluliyet oranı — olduğundan, sürekli iş göremezlik tazminatını gerektirecek bir alacak bulunmadığını, başvuranın haksız taleplerinin reddi gerektiğini, bunun için, —kararlarında belirtildiği şekilde—- bölümlerinden seçilmiş —- genel şartlara uygun — Hakkındaki Yönetmelik’e göre maluliyet oranının belirlenmesini talep ettiklerini,— sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, —-ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür — ile teminat altına alındığını, maddi giderler için geçerli olan teminatın her halükarda verilecek bir teminat olmadığı —-kapsamında müvekkili —- şirketinin sorumluluğu — kusuru oranında olduğunu savunarak başvuranın sunmuş olduğu — raporunun mevzuata aykırı alındığı dikkate alınarak işbu başvurunun usulden reddini, muaccel bir alacak oluşmadığından haksız başvurunun reddini, başvuru konusu kaza neticesinde açılmış ceza dosyasının celbini, kusur oranlarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesini, her halükârda maluliyet tazminatı hesabının —-genel şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, her durumda müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, Hukuk Uyuşmazlıklarında —– dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, Trafik Kazası nedeniyle 6098 Sayılı TBK’nin 54. Maddesi gereğince açılan Maddi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.6100 Sayılı HMK’nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve uyuşmazlık belirlenmiştir. Akabinde esasları, süreci ve hukuki sonuçları açıklanarak taraflar sulh olmaya davet ve teşvik edilmelerine karşın karşın duruşmaya katılan davacı vekilinin beyanına göre tarafların sulh yoluna gitmek istemediklerinin anlaşılması üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş, deliller incelenmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. Öncelikle dosyaya mübrez Hukuk Uyuşmazlıklarda Dava Şartı—-göre zorunlu —- dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı da hemen kaydedilmelidir.Somut olaya geçmeden üzere dava konusu olayın hukuki temeli ve uyuşmazlığın çözümüne etki eden yasal düzenlemelere kısaca değinmekte yarar vardır.Bilindiği üzere haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 6100 Sayılı HMK’nın 190. maddelerinie göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı, haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır. 6098 Sayılı TBK’nin 50.maddesine göre de zarar gören ,zararını ve zarar verenini kusurunu ispat yükü altındadır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere — yaptırmaları zorunludur”, aynı yasa’nın 85/1. maddesinde, “ bir — işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, — bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, —- işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı” aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiştir. Yine aynı yasanın 88/1 maddesi gereği de bir—- katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur. Kaza tarihinde yürürlükte olan —- Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan— işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, —-; —karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan —kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir —- türü olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebepledir ki, —-şirketinin sorumluluğu, —— sürücüsünün kusurunun bulunması halinde sözkonusu olup —- limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan zorunlu trafik sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan —- sorumlu tutulması da mümkün değildir. Zira — sorumluluğu 2918 Sayılı KTK’nin 86/1. maddesi gereğince işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru oranında —limitiyle sınırlıdır.—- işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.2918 Sayılı KTK’nin 90. maddesinin yaptığı atıf gereğince uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. ” Buna göre bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir. Bunlar —-uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık ya da maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar ışığında somut olaya gelince dosyada bulunan belge ve kayıtlara –tarihinde —- karıştığı tek taraflı trafik kazası sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacı yaralanmıştır. Kaza tarihi itibariyle söz konusu araç —- başlanğıç ve bitiş olmak üzere davalı —-ile sigortalıdır. Dolayısıyla davalıların sorumluluğu yukarıda açıklanan yasal hükümler çerçevesinde araştırılıp somutlaştırılmalıdır. Bu durumda kusur, kişideki hasar ve hesap üzerinde durulması gerekecektir. Mahkememizce vekille temsil edilen tarafların gösterdikleri deliller toplanmış ve getirtilmesi gereken bilgi ve belgeler dosyaya kazandırılmıştır. Bu kapsamda hemen ifade edilmelidir ki somut olayda kazanın tek taraflı oluşu ve araçta yolcu olarak bulunan davacıya yüklenebilecek mütefarik kusur tespit edilemediğinden kusurun tamamen sürücüde olduğu ve işbu sürücü kusurundan dolayı sigorta şirketinin sorumlu tutulabileceği kabul ve takdir edilmiştir. Dosya tüm tıbbi bilgi ve belgeler toplanarak —-Dairesine gönderilmiş ve davacının kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri nazarında geçici ve kalıcı maluliyetine ilişkin rapor tanzimi istenmiştir. —- tarafından düzenlenen —- tarihli raporda kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının vücut engellilik oranının —-olduğu iyileşme süresinin— aya kadar uzayabiieceği mütalaa edilmiştir. Anılan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve vaki beyan ve itirazlar alınmış ve hukuken değerlendirilip sonuçlandırılmış ve yargılamaya devam edilmiştir. Mahkememizce bu kapsamda—raporu yeterli görülerek davacının geçici iş göremezlik süresi yönünden kazanç kaybı bulunup bulunmadığı yönünde rapor tanzimi istenmiştir.———-Tarafından hazırlanan raporda ; davacının —olduğu, —olması nedeniyle maaşını almaya devam ettiği ancak —ücretlerinden mahrum kaldığını ve buna göre—- kazanç kaybı bulunduğu yönünde tespit ve görüş bildirmiştir. Mahkememizce anılan rapor da taraf vekillerine tebliği edilmiş ve itiraz ve beyanlar değerlendirilmiştir. Bu kapsamda ayrıca davacı vekili tarafından ıslah beyanında bulunulmuş ve verilen yasal süreye göre ilgili ıslah işlem ve süreci de tamamlanmıştır. Mahkememizce olayda davacıya atfı kabil bir kusur bulunmaması, mevcut —raporu ve iyileşme sürecine göre davacının tespit edilen kazanç kaybının yukarıdan beri açıklanan ilke ve deliller kapsamında davalıca tazmin edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Binaenaleyh ,taleple bağlılık ilkesi, ıslah talep ve işlemi, poliçe tür, tarih ve limiti, davalı yönünden temerrüt tarihi ve faiz hususları ve özellikle benimsenen — raporu ve —raporları gözetilerek usulüne uygun olarak ispat edilen davanın kabulü ile,— miktara temerrüt tarihi olan—-tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte toplam —- kazanç kaybı ( geçici iş göremezlik) tazminatının davalı —-şirketinden —- alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderleri HMK’nin 326/1 maddesi uyarınca aleyhine hüküm verilen davalı üzerinde bırakılmıştır. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi — bütçesinden ödenen — ücretinin de davalıdan alınarak —- kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nin 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın KABULÜ ile, —-miktara temerrüt tarihi olan —–tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte toplam —kazanç kaybı ( geçici iş göremezlik) tazminatının—– alınarak davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken — karar ve ilam harcının —- peşin harç ve—- ıslah harcından mahsubuyla bakiye—- karar ve ilam harcının davalıdan alınarak —-,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —- bütçesinden ödenen—-arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak —–,
4-)Davacı tarafından yapılan — başvurma harcı — peşin harç,—ıslah harcı, —- vekalet harcı, — posta masrafı, —-masrafı olmak üzere toplam —- yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca takdir ve hesap edilen —- nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, —– Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,Dair, davacı vekilinin yüzene karşı, davalı vekilinin yokluğunda; 6100 sayılı HMK’nin 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın, miktar yönünden —İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.