Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/730 E. 2020/166 K. 17.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/730 Esas
KARAR NO: 2020/166
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket tarafından işletilen ——— defa ihlalli geçiş yaptırıldığını, bu nedenle müvekkil şirkete —– tutarında borçlandığını, davalı aleyhine———-İcra Müdürlüğünün ——– E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibin sehven ——-TL olarak başlatıldığını, ancak davalının icra takibine itiraz ettiğini, davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunduğunu, uyuşmazlığın çözülmesi için arabuluculuğa müracaat edilmişse de uzlaşma sağlanamadığını, davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazların kısmen iptali ile takibin——- TL üzerinden devamına, davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Usule ilişkin itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu icra dairesinin ———- İcra Daireleri olduğundan iş bu davanın esasa girilmeden reddi gerektiğini, müvekkilinin yıllardır araç kiralama işi ile uğraştığını, davaya konu araçların uzun dönem kiralama sözleşmeleri ile kiralandığını, KTK’ya göre aracının işletenine kişilere/şirketlere ait olduğunu, araçların işleteni müvekkili olmadığından husumet itirazında bulunduklarını, davacının kötüniyetli olarak hizmet verdiği araç sürücülerini tuzağa düşürdüğünü, devletin verdiği ——— hizmeti ile davacının vermiş olduğu ———— hizmeti sistem olarak aynı olmasına rağmen davacının sisteminde problem olduğunu, devletin vermiş olduğu aynı hizmette cihazınızda para bulunmaması halinde ———- günlük süre içerisinde bu kaçak geçişi ödeyebildiğini, ancak davacının vermiş olduğu hizmette kaçak geçip geçmediğini anlamanın mümkün olmadığını, araçların kaçak geçiş sonrasında ——– gün içerisinde kaçak geçiş ücretinin araç sürücüsü tarafından ödenmemesi halinde geçiş ücretinin eski düzenleme de — katı yeni düzenleme de —katı ceza daha ilave ettirilmesi olduğunu, başka bir hususunda müvekkilinin uzun zamandan beri araç kiralama işi yaptığından cihazda para bulunmasına rağmen sistemin çalışmaması sebebi ile ile aracın sistemden kaçak geçmiş görünmesi olduğunu, araç sürücüsünün de bu noktada bir kusurunun bulunmadığını, sistem arızasının da araç sürücüsüne yükletilmesi haksızlık olduğunu, davacının ihtarname gönderdiğini beyan etse de müvekkiline gönderilen ihbara ilişkin belgenin bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen faize, icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, öncelikle mahkemenin yetki itirazları doğrultusunda davanın usulden reddine, iş bu haksız ve kötüniyetli açılan davanın tümden reddine, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur,
Deliller
—— İcra Müdürlüğü’nün ——— Sayılı dosyası dosya arasına alınmıştır.
Tarafların ————– sorguları dosya arasına alınmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava itirazın iptali davasıdır
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin yapılmış olması dava şartları arasındadır. Geçerli icra takibinin ise borçlunun yetkiye itirazı halinde yetkili icra dairesinde yapılması gerekir. Geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde bu itiraz incelenip sonuçlandırılmadığı sürece açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı ortadadır. —————
Somut olayda davacı, aralarındaki ticari ilişki sebebiyle takip başlatmış olup bu husus sözkonusu alacağı hem “aranacak” borç niteliğine sokup hem de ticari ilişki iki tarafa borç yüklediğinden, uyuşmazlığın çözümünde “genel yetki” kuralının işletilmesi gerekecektir. HMK.6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkeme davalının şirket merkezi mahkemesi olup, davalının icra müdürlüğüne yapmış olduğu yetki itirazında belirtmiş olduğu adres ——-adresi olduğundan bu doğrultuda takibe yetkili icra müdürlüğü ———— İcra Müdürlükleridir. Huzurdaki davaya konu icra takibi ise ——— İcra Müdürlüklerinde başlatılmıştır. Nitekim icra dosyasının tetkikinde alacaklı vekili tarafından ——– tarihinde, yetki itirazı bulunulduğundan bahisle icra dosyasının yetkili——— İcra Müdürlüklerine gönderilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; genel yetki kuralları gereği takibin, ——– İcra dairelerinde yapılması gerekirken ————- İcra Müdürlüklerinde başlatıldığı, bu durumda icra takibinin yetkili yer icra dairesinde yapılmayarak itirazın iptaline dair dava şartının yerine getirilmemiş olduğu kanaatine varılarak 6100 sayılı yasanın 114/2 maddesinde düzenlenen yasal düzenleme de göz önünde bulundurularak aynı yasanın 115. Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 138. Maddesi Gereğince: ”(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ”
Ayrıca her ne kadar iş bu dosyaya ön inceleme günü tayin edilmiş ise de tüm dünyayı etkisi altına alan coronavirüs sebebiyle taraflar duruşmaya gelememiş, duruşmada alınan ara karar uyarınca; “…GD:1-Dava şartına yönelik değerlendirme yapılması gereken dosyaların ——- tarihli duyurusu kapsamında ve mahkemece yapılan değerlendirme ile —————- başlıklı alınan karar da ilgi tutularak istisna sayılması gerekliliği de nazara alınarak öncelikle dava şartlarının değerlendirilmesine,
2-Davacı taraf hazır olmamış olsa dahi ———- tarihli duyurusu kapsamında olağanüstü şartlar gereği HMK 150. Maddesinin mağduriyetlere yol açmaması amacıyla işletilmemesine,
3-Davacı vekilinin mazeretinin vekil-müvekkil arasında sonuç doğurmak üzere kabulüne karar verilerek tefhimle açık yargılamaya devam olundu.”…;
Şeklinde ara karar kurularak, yargılamada hedef sürenin sağlanması, duruşmanın ileri bir tarihe ötelenmek suretiyle sürüncemede kalmaması ve mağduriyetlere yol açmaması gerekliliği nazara alınıp, usulen dinlenmesi mümkün olmayan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, dava şartlarının hakim tarafından yargılamanın her aşamasında resen incelenmesi gerektiğinden tarafların yokluğunda yapılan inceleme sonucu karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 55,63 TL harcın mahsubuyla arta kalan 1,23 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca————– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ————– Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.17/03/2020