Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/725 E. 2020/112 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/725 Esas
KARAR NO : 2020/112

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması veya Devrinden Kaynaklanan ) davasının yapılan yargılama sonucunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde: Müvekkili ve dava dışı kişiler tarafından 25.05.2012 tarihinde davalı şirketin kurulduğunu, daha sonra müvekkilinin davalı şirketteki hisselerini 10.12.2013 tarihinde diğer dava dışı şirket ortaklarına devrederek ortaklıktan ayrıldığını, müvekkilinin şirket kuruluşundan şirketteki hisselerini devredip ortaklıktan ayrıldığı döneme kadar yönetim kurulunda yer aldığını , anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ,yönetim kurulu üyesi oldukları dönemde , üst düzey yöneticilerin de aynı şekilde görevde bulundukları dönemde tahakkuk dönem borcun tamamından sorumlu olduğunu, üst düzey yöneticilerin bu görevlerinin sona erdiği tarihten sonra tahakkuk eden borçtan ise sorumlu tutulmadıklarını, müvekkilinin ortak olduğu döneme ilişkin davalı şirketin —-tarafından icra işlemlerine başlanması ve müvekkilinin malvarlığına haciz konulması üzerine müvekkil —– olan ve borçlarının tamamı olan — ödediğini, davalı-takip borçlusu aleyhine, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü ‘nün — Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girildiğini, borçluların vekilleri tarafından verilen 06.12.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile icra takibine itiraz ettiği ve icra takibinin itiraz üzerine durduğundan bahisle itirazın iptalini ,75.335,81 TL asıl alacak ve 3.099,09 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibinin devamını , asıl alacağa icra takibinde talep edildiği gibi takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yıllık reeskont avans faizi işletilmesini, alacağın likit olması ve borçlu itirazında haksız olduğundan alacağın % 20 ‘ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TELEP : Davacının şirket ortağı ve yöneticisi olduğu döneme ilişkin — müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının müteselsilen borçlu olması nedeniyle ödediği borcun tamamını davalı şirkete rücu edebileceğine ilişkin hukuki bir dayanak bulunmadığını, müteselsilen sorumlu olanların tamamı arasında iç ilişki de eşit bir sorumluluk bulunmadığını, —- tarafından düzenlenen ödeme emrine karşı davacının yasal haklarını kullanmayarak ödeme yapması rücu hakkını engelleyeceğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü ‘nün — Esas sayılı dosyası ,dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, dava dışı —– ödenen şirket prim borcunun rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın görev yönünden incelenmesi gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmemektedir.
Dava konusu olayda davacı tarafından —- ödenen şirket borcunun rücuen tahsili amacıyla İstanbul Anadolu ——– İcra Dairesinin — sayılı dosyasından başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, TBK’nin 167. ve 168. maddeleri gereğince rücuya konu davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalara göre uyuşmazlığın TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve ticari dava kapsamında kalmadığı, genel hükümlerden kaynaklandığı anlaşıldığından işbu davada görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 20/1 maddeleri uyarınca görevli mahkemenin İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.