Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/706 E. 2022/316 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/706 Esas
KARAR NO : 2022/316

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

—- karar sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sürücünün — sevk ve idaresindeki— plakalı araçla —-seyretmekte olduğu sırada kontrolsüzce gerçekleştirdiği şerit değiştirme sırasında aynı yönde seyretmekte olan davacı müvekkiline—- kısmına çarparak maddî hasarlı trafik kazasına neden olduğunu, kaza tespit tutanağına göre davacı müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kaza sonrası halen yaşamakta— müvekkilinin hasarlı aracını, anılan —– bilirkişisine muayene ettirdiğini, muayene sonunda düzenlenen rapora göre müvekkilinin aracında toplam—- tutarında hasar oluştuğu, yapılan ekspertiz çalışması için — ücret ödendiğini beyan ederek dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı müvekkilinin aracında meydana gelen toplam hasar bedelinden davalı — tarafından yapılan ödeme miktarı düşüldükten sonra kalan —davalı sigorta şirketi bakımından 02.11.2017 tarihinden, davalı sürücü bakımından — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, ekspertiz ücreti olar —- dahil olmak üzere yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmakla görevli mahkemenin —- Ticaret Mahkemeleri olduğuna, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafın araç hasarının karşılandığını, davacının herhangi bir zararının bulunmadığını, davacının talep ettiği bilirkişi ücretin de fahiş olduğunu, müvekkili şirketin bu ücretten sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun — ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumluluğunun bulunduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
SAFAHAT
——kararı ile mahkemenin yetkisizliğine dair; “Mahkememizin yetkisizliğine, 2.Davaya bakmakta yetkili mahkemenin — Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,” dair karar verildiği ve dosyanın —-esasına tevzi edildiği, gerekçeli karar yönünden, davalı —- tarihinde tebliğ olduğu kesinleşme şerhinin usulüne aykırı olduğu gerekçesi ile dosyanın kesinleştirmeye ilişkin usuli işlemlerinin tamamlanması için— iade edildiği ve dosyanın kesinleşerek mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Deliller
Tarafların —– dosya arasına alınmıştır.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—-yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, sigorta hukuku alanında uzman aktüer bilirkişi ve — uzman makine mühendisi bilirkişi heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, ——-meydana gelen trafik kazası sebebiyle davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan ——- aracın davacıya — araca çarpması sonucu,— hasar olup olmadığı ve buna bağlı olarak açılmış—-maddi tazminat davasıdır.
Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Dosya, trafik kusuru konusunda uzman bilirkişi, sigorta hukuku alanında— alanında uzman makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; — göre — plakalı — davalı —- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 46/b,c maddelerini ihlal etmesi sebebiyle %100 kusurlu olduğu, —– araç sürücüsü davacının kusurunun bulunmadığı,—– plakalı araç için kaza sonrası parça değişimi, tamir ve işçiliklere ilişkin düzenlenen ekspertiz raporunun meydana gelen kaza, hasar ve işlemler yönünden uygun olduğu, değişen parça bedelleri ile işçiliklerin kadri maruf olduğu, sunulan ekspertiz raporuna göre aracın hasar bedelinin 4.749,86 EURO olduğu, bununla birlikte 736,43 EURO ekspertiz ücretinin de talep edilebileceği, toplam 5.486,29 EURO’nun TL karşılığının 22.645,21 TL olduğu, bu bedelden, davalı sigorta şirketinin yaptığı 6.245,16 TL ödeme mahsup edilince davacının talep edebileceği tutarın 16.400,05 TL olduğu rapor edilmiş olup, davacı tarafça rapora karşı beyanda, ödeme günündeki TL karşılığı olarak talepte bulunulduğu, sigorta şirketinin ödediği miktarın— olduğu ve mahsubu sonucu miktarın hesaplanması gerektiği, ayrıca — karar sayılı kararına göre hesaplamaya KDV’nin de dahil edilmesi gerektiği hususları belirtilerek itiraz edildiği, itirazların aydınlatılması amacıyla aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, sunulan ek raporda, söz konusu aracın —- tamiratının yapıldığı, tamiratı yapılan— hakkında bir bilgileri olmadığından tamirat için ödenen ücrete bulunduğu — var ise tamirat için tanzim edilen faturanın kapsamında mevcut mu değil mi bilinemediğinden, mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda kök raporda gerekli hesaplamaların yapıldığını, bu hesaplama yönünden kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı, davacının talebinin kabul görmesi halinde 31.10.2017 ödeme tarihi itibarıyla sigorta şirketi tarafından ödenen — karşılığını talep edebileceği rapor edilmiş olup, bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarının KDV konusu dışında kalan diğer hususlarda, hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, KDV yönünden mahkememizce yapılan değerlendirmede, yerleşik yargı içtihatları uyarınca davacının— olması ve aracını bulunduğu yerde tamir ettirmiş olması ve bu hususları da faturalandırıp belgelendirmiş olması maddi gerçekliği karşısında, zararın da — belirlenmesi gerektiği, davacının —-ile talepte bulunabileceği, — dahil edilerek yapılan hesaplamada —davalı sigorta şirketince — karşılığının talep edebileceği, davacı tarafça — talep edildiği ve taleple bağlılık ilkesi uyarınca bu bedele hükmedilebileceği, yine yerleşik içtihatlar uyarınca–yargılama gideri olarak hesaplanması gerekliliği karşısında—- yargılama gideri olarak hesaplandığı, her ne kadar davacı tarafça, davalı sigorta şirketi bakımından 02.11.2017 tarihinden, davalı sürücü bakımından — tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talebinde bulunulmuş ise de, davalıların dava öncesinde temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir noter ihtarı bulunmadığından, davalıların dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.— olup, bu kur üzerinden gerekli hesaplamalar yapılmıştır).
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, toplam —- tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçede yazılı limitle sınırlı olmak üzere),
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.343,96 TL harçtan peşin alınan 329,32 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.014,64 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 329,32 TL harç gideri, 1.950,00 TL bilirkişi ücreti, 215,75 TL posta masrafı ve 3.448,78 TL ekspertiz ücreti —- dava tarihindeki kur değeri olan) olmak üzere toplam 5.943,85 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan—ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.