Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/700 E. 2022/245 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/700 Esas
KARAR NO: 2022/245
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/11/2019
KARAR TARİHİ: 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki gereğince davalının
inşasını sürdürdüğü—- adresinde bulunan —-alanına davacı tarafından —– yapıldığı ve tedarik edilen —– kat dağılımlarının yapılması adına —-verildiği, — davalı şirketin inşaatını üstlendiği ——– ayında teslim edildiği, bu tarihten itibaren müvekkili firma tarafından davalı firmaya kesintisiz olarak—- hizmeti sunulduğu, —bedelini ödeyen davalının —- imtina ettiği fakat kendisine gönderilen hizmet bedeli faturalarına itiraz etmeksizin hizmet alımına devam ettiği, öyle ki —- tarafından—- tarihli mail ile —- yapılması talep edildiği,—-taraflarına ait bulunan —- ileterek— yapılması gerektiğini iletildiği, davalının — talep ettiği—- dava dışı —— kiralandığı ve —- davalının şantiyesine teslim edildiği, kira sözleşmesinin akabinde dava dışı—– tarafından davacıya faturalar düzenlendiği, davalı tarafından —- ödenmediğini ve —–iade etmekten de imtina ettiğini ve —farklı ihtarname gönderildiği, davalı şirket’e gönderilen ——– bendinde davalıya tebliğ edilen ve takibe konu edilen — adet faturanın hangi tarihte ve hangi davalı —- tebliğ edildiğin yazıldığı, davalı işbu davanın —– edildiği tarihte dahi — etmediğini ve tarafına kesilen faturalara, tebliğ almasına rağmen — günlük yasal itiraz süresinde itiraz edilmediği ileri sürülerek davalarının kabulü ile davalı tarafın —– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına %20 den az olmamak üzere icra tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafla aralarında —- bir sözleşme bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafın —- yapıldığı yönündeki beyanı gerçeği yansıtmadığı, davalı — —– yapmış olup —– tedariki sağlanması konusunda anlaştıkları, işbu anlaşmanın ardından belli süre boyunca ——dökümü bahsi geçen firma tarafından yapıldığı, —sırasında — şirket tarafından inşaat alanına getirildiği, sözleşme tarihi itibariyle —- tarafından sağlandığı ancak
sonrasında firma iflas ederek — iflasından sonra
sırasıyla —- davalı şirketin davacı yan ile bu
bağlamda bir anlaşması söz konusu olmadığı, çalışan firmalardan —–davalıya getirdiği — karşılığı davacı şirketten alıp davalı firmaya fatura ettiğini, işbu faturaların karşılığı da —- ödendiği, taraflar arasındaki tek bağlantı bu olduğu, davacı tarafça malik olunmayan —dağıtıcının teslimi ve muhatabı olmadıkları faturalar konu edilerek takip başlatılması taraflarınca anlaşılamadığı, dava dilekçesinde faturaların tebliğ alındığı iddia edilmiş ise de anılan faturaların müvekkiline ulaşmadığı, ticari defter ve kayıtlarına işlenmediği, karşı tarafça çekilen ihtarnamelere cevaben gönderilmiş olan —– numaralı ihtarnamesi ile bu durum davacı şirkete bildirildiği, taraflar arasında konuya bir ilişkin bir sözleşme bulunmadığından ve —- mülkiyeti taraflarına ait olmadığından taleplerin yerine getirilmesinin mümkün olmadığı izah edildiği, davalı şirketin, süreç boyunca hiçbir zaman inşatta
—–dağıtıcı olmadığı yönünde bir beyanda bulunmadığı, tarflarınca —-mevcut olduğu zaten kabul edilmiş olduğu itirazlarının bu ——dağıtıcının davacı tarafça inşaata getirilmemiş olmasına yönelik olduğu, dava dilekçesinde bahsi geçen —- yönelik talep maili hiçbir anlamda davacının iddialarını kanıtlar nitelikte olmadığı, söz konusu mail işin niteliği gereği bu işleri yapan dava dışı—– atıldığı ancak dava dilekçesinde iddia edildiği gibi kontrolü talep edilen —-yukarıda detaylı şekilde açıklandığı üzere —- yapılan sözleşme uyarınca—–getirildiği, bahsi geçen —— aynı olduğuna dair bir veri dosyaya sunulmadığı, davacının kendisi ile sözleşme yapan bir firma çalışanı/yetkilisini tank olarak dinletmesine muvafakatlerinin bulunmadığı savunularak haksız ve mesnetsiz davanın ve tazminat talebinin reddi ile davacının icra takibinin konusu olan meblağın %20sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üstüne bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi,—– Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvurmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; —–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —– Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. —-Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —- Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu—– icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında mal ve hizmet alım-satımına dayalı ticari ve hukuki ilişki bulunduğu ve bu kapsamda davacı tarafından cari alacaktan kaynaklı alacağının davalı tarafından ödenmemesi üzerine davacı tarafından bu cari alacağa ilişkin olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının vaki itirazı nedeniyle takibin durduğu ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafın bildirdiği tüm deliller toplanmıştır. Böylelikle dosya taraflar arasındaki alacağın varlığı ve miktarına ilişkin rapor verilmesi için bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından verilen rapor taraflara tebliğ edilmiş ve denetimi yapılmıştır.
Bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle; Davacının, incelenen —- ticari defterinin açılış ve kapanış tasdiklerin TTK hükümlerine göre zamanında yapılmış olduğu. davalının, incelenen —-yılı ticari defterinin açılış ve kapanış tasdiklerin TTK hükümlerine göre zamanında yapılmış olduğu, davacının, —- kiralanmış olduğu, dava dışı —- tarafında davacıya — tarihinden itibaren —- açıklamalı faturalar düzenlenmiş olduğu, dava dosyasında —tarafından—- tarihli mail ile —- tarafından davacının —- —– iletilen mail dava dosyasında bulunduğu, davacının, takip konusu —— bedeli açıklamalı faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterinde kayıtlı olmadığı, dosya kapsamında takip konusu faturaların, davalı tarafa tebliğ edildiği gösteren bilgi ve belgenin bulunmadığı, takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere; takip konusu faturaların davalıya yazılı olarak tebliğ edildiğinin veya bu faturalara konu olarak ————- dağıtıcısının davalı tarafa teslim edildiğinin ve faturalara dayalı hizmetin verildiğinin kanıtlanması durumda; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle — adet —- tutarlı —– bedeli açıklamalı faturalardan kaynaklı — alacaklı olduğu ve takip tarihinden itibaren yıllık —– değişen oranlarda kademeli olarak —— faizi yürütülebileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Davacının delil listesinde dayandığı tanık dinletme talebi kabul edilmiş ve tanıkları dinlenmiştir.
Davacı tanığı — tarihli duruşmadaki beyanında; —– tarihleri arasında çalıştığını, çalıştığı dönemde ————-alımlarını — sağladığını, kendisinden önce ise —-sağladığını, çalıştığı dönemde dava konusu —–olarak bildiğini, ancak aralarındaki hukuki ilişkiyi bilmediğini, kendisine — ——- —-kiraladıklarını söylediklerini, ancak ——- da kendilerine devredildiğini söylediğini, bütün—— gelip — döktüklerini, herhangi bir —– olmadığını, —- bedelden kaynaklı bir uyuşmazlıktan dolayı kumandayı kendilerinden —–yetkilerinin aldığını, kullanamazsınız dediklerini, bunun üzerine kullanamaz hale geldiğini, sonradan başka bir ——işlerini yürüttüklerini,—- aldıklarını, —– onlardan aldıklarını, ——— sahibi diye bilindiğini, ve —mimarlıkta da—- diye birisiyle irtibata geçildiğini, bu bedelleri de bizim muhasebecimiz — —- ödeme yaptığını, dava ve takip konusu faturalardan kendi çalıştığı dönemin içerisinde yer alan —– bedeli konulu faturayı kestikleri konusunda bilgisinin olduğunu, ancak faturayı kendisinin görmediğini, kestiklerini duyduğunu, faturayı da —– hatırlamadığı kişi teslim aldığını, diğer faturalar kendisinden önce olduğu için bilgisinin olmadığını, zaten bu faturadan sonra uyuşmazlık çıktığını ve —- gelip —— aldıklarını ve daha sonra bu —- yapamadıklarını,—-ayında da ——döküldüğünü, bunun üzerine bu faturayı kesmiş olabileceklerini,—- sahiplerinden bir tanesi olan —- kardeş olarak bu iş için kurduklarını, şantiye — olduğunu, kendisine gösterilen olduğunuz —- tarafından —- kesilen sevk irsaliyelerin konusu —– sevk irsaliyeleri ile ilgili olduğunu, teslim adresi de —- yazıldığını, ancak —-şantiyesine teslim edilmek üzere geldiğini, bu imzaların bir kısmında kendisinin imzalarının bulunduğunu, bunların doğru olduğunu, bir kısmında da kendisinin görevlendirdiği —- bulunduğunu, yani anlatmak istediği ve kendisinin bildiği —şirketi ile —- birlikte olduğunu, bu faturaların karmaşıklığı da bundan kaynaklandığını, bildiklerinin bundan ibaret olduğunu,—-inşaatta çalışmaya başladığını, —-zaman alındığını bilmediğini, geldiğinde var olduğunu, ve çalıştığını, kendilerinin de bir süre —– çalıştıklarını, daha sonra uyuşmazlık olunca çalışma durduğunu, bunun üzerine ——- ne zaman alındığını tam hatırlamadığını, —- gibi hatırladığını beyan etmiştir. Davacı tanığı —- duruşmadaki beyanında; —- başı ile sonu arasında ücretli işçi olarak çalıştığını, şantiyenin —- olduğunu ancak kime ait olduğunu bilmediğini, —- kimin kullandığını da bilmediğini,—– kendisinin çalıştığı şirket olduğunu, faturaların kim tarafından kime kesildiğini de bilmediğini, —– —–dökme araçlarını şantiyede gördüğünü, —– bilmediğini,—- gelince arkadaşlar teslim aldığını, kendisinin de belki bir iki tane imzalamış olduğu irsaliyeler olmuş olabileceğini, kendisine göstermiş olduğunuz —- tarihli sevk irsaliyesindeki imzanın kendisine ait olduğunu,—- çalıştığını, —-enerjiyi bilmediğini, bu irsaliyede neden entek inşaat yazıldığını bilmediğini, ancak imzanın kendisine ait olduğunu, doğru olduğunu, —— işleri ile uğraştığını, —– müsait olduğunda teslim aldığını, kendisinin de müsait olduğunda aldığı olmuş olabileceğini, şirkete girdiğinde bu dava konusu ——–olduğunu, aktif ve çalıştığını, ancak kimin tarafından kiralandığını bilmediğini, zaten işin sonlarında girdiğini beyan etmiştir. Davacı tanığı—- tarafından talimat yoluyla alınan beyanında; —- elektrikçi olarak çalıştığını, sonrasında —-kendisini alarak yurtdışına çalışmaya götürdüğünü, dava konusu olaya ilişkin herhangi bir şey bilmediğini, —– ilişkin kiralama sözleşmesi ile alakalı herhangi bir bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, beyanı alınan tanık ifadelerine, alınan bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında cari hesaptan kaynaklı alacak borç ilişkisi bulunduğu, her ne kadar davalı taraf davacıya borçlu olmadığını, faturaların kendi defterlerine işlemediğini, dava konusu işin davacı tarafından yapılmadığını belirterek takibe itiraz etmiş ise de, davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu, davalının inşasını sürdürdüğü —–adresinde bulunan —— alanına davacı tarafından ——-tedariki yapıldığı ve tedarik edilen — kat dağılımlarının yapılması adına —– dağıtım hizmeti verildiği, davalı —- tarafından dava dışı — çalışanı olan —– yapılması talep edildiği, — ise bu maili taraflarına ait bulunan —– yapılması gerektiğini ilettiği, davalının —- talep ettiği —- tarihli taşınır kira sözleşmesi ile dava dışı —— kiralandığı ve —ayının ilk haftasında davalının şantiyesine teslim edildiği, kira sözleşmesinin akabinde dava dışı ve —–tarafından davacıya faturalar düzenlendiği, davalı tarafından —– bedelinin ödenmediği anlaşılmıştır. Dosya içerisinde yer alan sevk irsaliyelerinin dava dışı —- şantiyesine hitaben düzenlendiği, yine dosyada yer alana — göre davalı —-dava dışı —- sahiplerinin aynı kişiler olduğu, bu durumun dinlenen tanık beyanları tarafından da teyit edildiği, dolayısıyla dava ve takip konusu faturalara konu edimlerin davacı tarafından yerine getirildiği ve teslim tesellüm olgusunu ispat ettiği anlaşılmıştır. Dosyaya mübrez işbu bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu, gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davacının davasının kabulü ile davalının —- yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak —- takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari temerrüt faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise —–kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Olayımızda davalının borcunun cari hesap ve ticari defterlere göre açık ve net olarak belirli ve belirlenebilir olduğundan İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın %20’si olan — icra inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderleri, 326/1. Maddesi gereğince tamamen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinın 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi—– bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜNE,
Davalının —- sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak —- takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari temerrüt faiz uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
2-) Asıl alacağın %20’si olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.045,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.068,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.976,58‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.068,86 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 252,35 TL posta ve dosya masrafı ve 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.972,00‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 12.305,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
7-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ———Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2022