Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/697 E. 2023/309 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/697 Esas
KARAR NO: 2023/309
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/11/2019
KARAR TARİHİ: 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında 30/10/2018 tarihinde, “Dükkan Devir Sözleşmesi” adı altında düzenlenen kesin hükümsüz niteliğindeki hava parası sözleşmesi uyarınca 13 adet her biri 15.000 TL tutarında toplam 195.000 TL bedelli teminat senetleri tanzim edildiğini ve davalıya teslim edildiğini, ayrıca aynı alacağı teminen davacıya ait taşınmaz üzerine de ipotek konulduğunu, ancak davacının sağlıklı bir irade ile bahse konu sözleşmenin tarafı olmadığını, davacının dava dışı üçüncü şahıstan kiraladığı iş yeri için, aynı işyerinin eski kiracısı, yeni kiracı olan davacıya kira ilişkisini devretme çabasıyla davacıyı kendisine borçlandırmaya çalıştığını, davacının böyle bir borcunun bulunmadığını, davalı şirket ile davacı arasındaki sözleşmenin kesin hükümsüz niteliğinde olduğunu, davalı şirketin davacının kiraladığı taşınmazın eski kiracısı olduğunu, davacının taşınmaz sahibi —— ile yeni bir kira sözleşmesi imzalayarak kira ilişkisi kurduğunu, fakat davalının kira ilişkisini devreder gibi davrandığını taraflardan menfaat elde etmek adına davacıyı hukuka, ahlaka ve mevzuata aykırı olan sözleşmeyi imzalamak zorunda bıraktığını, davalının kiracısı olduğu dükkanın kiracılığını davacıya devir edilmesi karşılığı sözleşmede ödenmesi kararlaştırılan paranın hava parası olduğunu, bu senetlerin de geçersiz olduğunu, o nedenle davacının henüz ödenmeyen senetler hakkında yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığını, davacının ticari faaliyette bulunmak üzere sözleşmeye konu iş yerini kiralaması esnasında davalı, davacı ile kiraya veren dava dışı üçüncü şahıs ——- arasında kira ilişkisi kurulmasını engellemeye çalıştığını, bahse konu iş yerini daha önce kendisinin işlettiğini, bu nedenle kendisine hava parası ödenmeden bu kira ilişkisinin kurulamayacağı şeklindeki baskıları sonucunda davacının sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerliliğini kabul etmemekle birlikte, sözleşme geçerli addedilse bile ekinde davalıya verilen bonolar karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığı için senetlerin iptalinin gerektiğini, ayrıca davacının davalı şirket lehine keşide ettiği senetler kambiyo vasfını haiz olmadığını, sözleşmede açıkça vade tarihi, miktar gibi vasıfların yer aldığı ve atıf yapıldığı bonoların teminat senedi hükmünde olduğunu, teminat senetleri de kayıtsız şartsız borç bir bedel ödemek vaadini taşımadığından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılmasının mümkün olmadığını, davacıya ait —— İli, —— İlçesi, —— Mah.,—– Ada, —— Parsel, Arsa Niteliğindeki taşınmaza vadeli ipotek konulduğunu, ipotek, alacağa bağlı fer’i bir sınırlı ayni hak olup, eğer mevcut bir alacak için kurulmuşsa, alacağın geçerli olmasının gerektiğini, davalının davacıdan geçerli bir alacağı bulunmadığını ve rehinin de konusuz kalacağını, davalı taraftan senetleri ve sözleşme aslını iade etmesini, ipoteği kaldırması çok defasında istenmişse de vermeye yanaşmadığını, çoğu zaman kendisine ulaşılamadığını, bir kaç defa ulaşıldığında ise borç ödendiği zaman vereceğini beyan ettiğini, bu nedenle kazai olarak sözleşmenin ve senetlerin geçersizliğini tespit ettirmek gerektiğini, davaya konu sözleşme sebebiyle her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı aleyhine açılan menfi tespit davanın kabulüne, davalı şirket ile yapılan sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu,15/11/2018, 15/12/2018, 15/01/2019, 15/02/2019, 15/03/2019, 15/04/2019, 15/05/2019, 15/06/2019, 15/07/2019, 15/08/2019, 15/09/2019, 15/10/2019, 15/11/2019, vade tarihli ve her biri 15.000 TL bedelli 13 adet bononun iptaline, dava konusu senetlerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılacak olan takibin durdurulması amacıyla teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, davaya konu geçersiz sözleşmeden doğan alacağı teminen davacının taşınmazına konulmuş olan taşınmaz rehininin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davalıyı kira ilişkisinin emredici hükümlerine aykırı olarak devretme çabasıyla borçlandırdığını, kira ilişkisi varmış gibi davrandığını, ancak kira ilişkisinin devrinin mümkün olmadığını kira ilişkisi mümkün olsa bile eski kiracı hava parası adı altında bir edim sağlayamayacağını, söz konusu sözleşmenin zorla imzalatıldığını, sözleşmede bilgileri verilen senetlerin teminat senedi olduğunu ve bu senetlerin kayıtsız şartsız borç bedel vaadi taşımadığından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinin başlatılmasının mümkün olmadığını beyan ettiğini ve davacının borçlu olmadığının tespitini, 13 adet bononun iptalini ve taşınmaz üzerindeki rehininin kaldırılmasını talep ettiğini, söz konusu beyanların ve taleplerin kabulünün mümkün olmadığını, davalı şirketin ——- Mah. ——– Cad. —— Sk. No:——K:—— ——- adresine kayıtlı olduğunu, şirket esas sözleşmesinde kayıtlı, her türlü gıda maddelerini almak, satmak, gıda maddelerini paketlemek için tesisler kurmak , işletmek, kiralamak, kiraya vermek, insanların beslenmesinde önemli bir etkinliği olan ve gıdâ sektörüne konu teşkil eden her nevi sıcak, soğuk, dondurulmuş, kurutulmuş ve konsantresi yapılmış besin maddelerinin pazarlanması konusunda toptan ve perakende satış yapmak amacı ile gerekli olan satış mağazalarını açmak ve işletmek vd. İşleri yapmak olduğunu, bahse konu olan —— Mah. —— Sok. No:—— —— bulunan taşınmaz içerisinde yargılamaya konu sözleşme tarihinde kiracı konumunda olduğunu, davalı ile davacı anlaşması sonucu ve dükkan içerisinde bulunan emtiaların devri için işbu sözleşmeyi imzaladıklarını, bu anlamda her ne kadar sözleşme başlığında “dükkan devir sözleşmesi” yazılmış olsa da hukuki anlamda kira ilişkisinin devri olmayıp dükkan içerisindeki emtiaların devri sözleşmesi olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin tarihinin 30.10.2018 olduğunu, davacının söz konusu taşınmazın maliki olan dava dışı 3.kişi ile kira sözleşmesini ise 01.11.2018 tarihinde yaptığını, iki sözleşme arasında |gün bulunduğunu, davacı ile 3.kişi arasında kira sözleşmesi bulunmadan önce işbu emtiaların devri sözleşmesinin gerçekleştiğini, davacının iddia ettiği gibi hava parası adı altında herhangi bir tahsilatın söz konusu olmadığını, bu durumun da davaya konu sözleşmenin imzalanması amacının açıkça dükkan içerisindeki emtiaların devri olduğunu, 07.11.2018 tarihli tutanak kapsamında —— cinsi post cihazı 1.500,00 TL karşılığında —— Şti.’ye devredilip faturalandırıldığını, —— Şti.’nin ortaklarından birisinin de davacı … olduğunu, davacıya yalnızca dükkan içerisinde bulunan emtiaların devrinin yapıldığını, fatura incelendiğinde davalının 3.kişilerden satın aldığı emtiaların görüleceğini, davacının bahsettiği gibi hava parası adı altında bir istem ya da dükkanın devri ile ilgili aykırı bir durumun olmadığını, sözleşmeyi davacı tarafın hazırlamış olduğunu, davalı sözleşmeyi imzalarken malların devrini gerçekleştirme saikiyle imzaladığını, davacı söz konusu taşınmazın maliki değilken ve sözleşmede devir yasağı bulunmaktayken dükkan devir sözleşmesi yapmasının akla aykırı olduğunu, taraflar arasında dükkan içerisinde bulunan emtiaların devir sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmenin geçersiz olması iddiasının yerinde olmadığını, işbu sözleşme kapsamında açıkça atıf yapılmış olan vadeleri ve bedelleri açıkça belirtilmiş olan bonoların hiçbirinin teminat niteliğinde olmadığını, söz konusu bonoların kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiğini, bu nedenle işbu senetler hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ve icra takibi yapılmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının teminat senedi olduğu iddiasının anlaşılamadığını, davacının borçtan kurtulmak için her türlü yola başvurduğunu, davalının geçerli bir sözleşmeye dayanan alacağının mevcut olduğunu ve teminat almak amacıyla davacının —– İli —— İlçesi —— Mah. —— Ada, —— Parsel, arsa niteliğindeki arsaya ipotek şerh konulduğunu, ipoteğin kaldırılmasının davalıyı mağdur edeceğini, davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle işbu davanın reddini, davacının söz konusu bonolara ilişkin iptal isteminin reddini, taşınmaz üzerine konulan rehinin kaldırılması isteminin reddini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:—— Ticaret Sicil Müdürlüğü ve—— Tapu Müdürlüğü yazı cevapları, bilirkişi raporu.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:Dava; alacak talebine ilişkindir.Somut olayda; davacı ile davalı arasında 30/10/2018 tarihinde, “Dükkan Devir Sözleşmesi” adı altında düzenlenen sözleşme gereği 13 adet her biri 15.000 TL tutarında toplam 195.000 TL bedelli teminat senedinin tanzim edildiği ve davalıya teslim edildiği, ayrıca aynı alacağı teminen davacıya ait taşınmaz üzerine de ipotek konulduğu,01.11.2018 tarihinde ise dava dışı —— ile davacı arasında kira sözleşmesi akdedildiği, davacının ticari faaliyette bulunmak üzere sözleşmeye konu iş yerini kiralaması esnasında davalının, davacı ile kiraya veren dava dışı üçüncü şahıs —— arasında kira ilişkisi kurulmasını engellemeye çalıştığı, bahse konu iş yerini daha önce kendisi işlettiği ve bu nedenle kendisine hava parası ödenmeden bu kira ilişkisinin kurulamayacağı yönünde baskı yaptığı iddiasıyla davacı tarafça mezkur senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve yine işbu senetlere konu alacağın teminat altına alınması amacıyla —— İli, —— İlçesi, —— Mah.,—— Ada, ——- Parsel sayılı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle huzurdaki davanın ikame edildiği görülmüştür.Dava konusu 30/10/2018 tarihli “Dükkân Devir Sözleşmesi”nin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 2. maddesinde:“Bu sözleşme ile kullanımı ve tasarrufu ——- Şti.’e ait olan —— Mah. —– Sk. No:—— ——- bulunan ——- numaralı dükkan, devir alana aşağıda belirtilen şartlarla devredilmiş olup bu sözleşme hükümlerini taraflar peşinen kabul ederler.”“Devir Alana Verilen Taşınmazın Kullanım Hakkı” başlıklı 5. maddesinde:“Devir alana tahsis edilen yerin kullanma hakkı devir alanın kendisine aittir. Devir alan dükkanı market olarak kullanacaktır. Özellikle pasta, kafe ve fırın olarak kullanamaz. Devredenin yan tarafta işletmeye devam ettiği —— Cafe’nin çalışmasına engel olacak hiçbir faaliyette bulunamaz. Taşınmaz bu sözleşme hükümlerine uygun şekilde kullanılacaktır. Devir eden bu sözleşme kapsamında devir edilen dükkanı tamamen veya kısmen bedelsiz dahi olsa başkalarına yukarıdaki ödemeler tamamlanmadan devredemez, yapısını değiştiremez ve taşınmazın alt birimlerini kiraya veremez. İzinsiz olarak hiçbir şekilde eklenti, tesis vb. yapamaz, ve taşınmazın bozamaz. Devralan bu hususlara aykırı davrandığı takdirde, sözleşme geçersiz hale geleceği gibi, ödediği bedelleri devredenden talep edemeyecek ve devredenin tüm zararlarını karşılamayı kabul ve taahhüt eder.” düzenlemelerine yer verildiği görülmektedir.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; yukarıda yer verilen sözleşme hükümlerinin irdelenmesinde taraf iradelerinin, dükkan içerisindeki emtiaların devrine ilişkin değil taşınmazın kullanım hakkının devrine ilişkin olduğu, zira taşınmazın içerisindeki emtialarla birlikte devredildiğine ilişkin soyut davalı taraf tanık ifadeleri dışında mal teslim tutanağı, demirbaş listesi vs. gibi başkaca yazılı bir delilin dosyaya ibraz edilemediği, bununla birlikte davacı ve dava dışı malik arasında akdedilen 01/11/2018 tarihli kira sözleşmesi ile dosyamız tarafları arasındaki sözleşmenin kira ilişkinin devri amacını da kapsamadığı, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere tarafların asıl amacının davalının kiracısı olduğu taşınmaz üzerindeki kiracılık hakkını maddi bir menfaat karşılığında sonlandırmak olduğu, bu haliyle taraflar arasında kararlaştırılan maddi edimin “hava parası” olduğu, hukukumuzda hava parası adı altında herhangi bir ödeme alınması ve bu yönde bir edimin sözleşme ile dahi kararlaştırılmasının mümkün olmadığı, TBK’nin m.81 gereğince hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şeyin geri istenemeyeceğinin belirtildiği, davalı tarafından takibe konu edilen bono alacağının hava parası olduğu anlaşılmakla eksik borcun ödenmemesi halinde def’i olarak ileri sürülebilmesi mümkün olduğundan davanın kabulü ile davacının dava konusu senetlerden ötürü borçlu olmadığının tespiti ile işbu eksik borcun teminatı amacıyla üzerinde ipotek tesis edilen —– ili —– ilçesi —— Mahallesi —— ada —— parsel 353,46 metrekare niteliğindeki taşınmazın 3/20 payı üzerindeki ipoteğin asıl borcun geçersiz olması nedeniyle kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.Senetlerin iptali talebi bakımından yapılan değerlendirmede; yukarıda da bahsedildiği üzere bedelsizlik nedeniyle açılan menfi tespit davalarında, mahkemelerin kambiyo senedinin iptaline yönelik kararı, kambiyo senedinin geçersizliği iddiaları üzerine verilebilecek bir karar olduğundan ve somut olayda hamilin dava konusu senetlerin borçlu zararına hareket ederek iktisap ettiğini ispatlayamadığından dava konusu senetlerin iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacı tarafın davalı taraf ile aralarında akdedilen 30/10/2018 tarihli “Dükkan Devir Sözleşmesi” nden ve bu sözleşmeye bağlı olarak verilen dava konusu 15/11/2018, 15/12/2018, 15/01/2019, 15/02/2019, 15/03/2019, 15/04/2019, 15/05/2019, 15/06/2019, 15/07/2019, 15/08/2019, 15/09/2019, 15/10/2019, 15/11/2019, vade tarihli ve her biri 15.000 TL bedelli 13 Adet Bonodan kaynaklı borçlu olmadığının TESPİTİ ile iş bu sözleşmeden kaynaklı olarak davacı tarafa ait —– ili —— ilçesi —— Mahallesi —— ada —— parsel 353,46 metrekare niteliğindeki taşınmazın 3/20 payı üzerine konulan İPOTEĞİN KALDIRILMASINA, dava konusu 13 adet bononun iptaline ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 13.320,45‬TL karar ve ilam harcından baştan alınan 3.330,12 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 9.990,33‬ TL karar ve ilam harcının davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 3.330,12 TL peşin harç ve yargılama gideri olarak yapılan 2.731,25‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1 maddesi uyarınca hesaplanan 30.250,00 TL nispi vekalet ücretinın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,)
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2023