Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/666 E. 2021/419 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/666 Esas
KARAR NO : 2021/419

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki gereği cari hesap alacağına ilişkin, 17.11.2016 tarihinde—— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı şirket tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, borç tasfiye protokolünde borcun kabul edildiğini, bu protokole uyulmaması sebebiyle 49.965,07 TL tutarında cari hesap alacaklarının olduğunu, buna istinaden başlatılan 49.965,07 TL cari hesap alacağı, 11.703,46 TL işlemiş faiz ile birlikte toplam 61.668,53 TL tutarlı icra takibine karşı yapılan itirazın haksız olduğunu, bu nedenlerle haksız itirazın reddi ile icra takibinin devamına, itirazdan ötürü takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinde davalı olarak —– şirketin ünvanı değişerek gerekçeli karar başlığında—- dercedilmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
—–kayıtları dosya arasına alınmıştır.
—– sayılı icra dosyası dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, —— değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında cari hesap alacağına dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin—– sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu, 19/11/2020 havale tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehlerine delil teşkil ettiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2015 yılında başladığı ve 2018 yılına kadar devam ettiği, davacı tarafın 31/12/2018 tarihi itibari ile davalı yandan cari hesap alacağı olarak — alacaklı olduğu, dava konusu alacak tutarının borç protokolü bakiyesi ile ilgili olmadığı, her iki tarafın cari hesap ekstrelerinin karşılaştırılması sonucu bakiye olan 49.965,07 TL tutarın her iki taraf cari hesap ve defter kayıtlarında mutabakat içinde olup birbirini doğruladığı, mevcut protokoldeki alacak bakiyesinin 17/11/2016 tarihli olduğu bu tarihten 31/12/2018 tarihine kadar ticari ilişki devam ettiğinden herhangi bir faiz hesabı yapılamadığı hususları rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça 49.967,07 TL ana alacak ve 11.703,76 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 61.668,53 TL üzerinden takip yapılmış ise de, tespit edilen alacak miktarının 49.967,07 TL olduğu, davacının işlemiş faiz talep edebilmesinin borçlunun temerrüde düşürülmesi şartına bağlı olduğu, icra ve dava dosyasında ise borçlunun temerrüde düştüğüne dair herhangi bir noter ihtarı bulunmadığından davacı tarafın işlemiş faiz talep edemeyeceği, 3095 sayılı yasaya göre tarafların ticari şirket olduğu dikkate alınarak faaliyetin ticari iş sayılması ve ticari temerrüt faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber, davanın kısmen kabulü —-dosyasında asıl alacak 49.967,07 TL üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının——- sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, asıl alacak 49.965,07 TL üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %21,50 oranında ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 49.965,07 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 9.993,01 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.413,11 TL harçtan peşin alınan 744,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.668,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 744,81 TL harç gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti ve 107,75 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.502,56 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.217,07 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile —-uyarınca —– arabuluculuk ücretinin davanın kabul edilen kısmı dikkate alınarak 1.069,20 TL’sinin davalıdan tahsili ile; 250,80 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —— uyarınca 7.295,46 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —– uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.