Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/655 E. 2020/462 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/655 Esas
KARAR NO : 2020/462
DAVA : İtirazın İptali (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2019
KARAR TARİHİ : 05/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi ilişkisi olduğunu ve takibin dayanağı da bu ilişkiden doğan para alacağı olduğunu, müvekkili tarafından ————– sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz başlatılan takibe davalının söz konusu ödeme emrine borcu olmadığı iddiasıyla haksız bir şekilde itiraz ettiğini, bu itiraz sonrasında takibin durduğunu, borçlunun haksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TALEP : Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER: ———- dosyası. ——— kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ile tazminat istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu değildir. Bu kapsamda öncelikle dosyanın görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nin 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde özel düzenleme olmalıdır. Yine Türk Ticaret Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılmasının görevin belirlenmesi yönünden bir etkisi bulunmamaktadır.
——– tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, ———- tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda ” Sulh Hukuk Mahkemeleri” görevlidir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; ” Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve dava konusu edilen uyuşmazlığın mahiyeti gereği olaya kira hükümlerinin uygulanması gerektiği, tarafların tacir olmasının ve/veya işin ticari olmasının da mahkemenin görevini etkilemeyeceği bilinmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ve alıntılanan yasal düzenlemeler ışığında dava konusu olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nın 4/1.a maddesi gereğince davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Buna göre uyuşmazlığın TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve nispi ticari dava kapsamında kalmadığı işbu davada görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK’nin 4/1.a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 4/1-a maddeleri uyarınca görevli mahkemenin ———– SULH HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ ———— SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı şirket temsilcisinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/11/2020