Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/651 E. 2019/69 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/651 Esas
KARAR NO: 2019/69
DAVA : İtirazın İptali (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/11/2019
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP; Davacı dava dilekçesinde: taraflar arasında sözleşme ilişkisi olduğunu ve takibin dayanağı da bu ilişkiden doğan para alacağı olduğunu, müvekkili tarafından —– tarihinde İstanbul Anadolu 5. İcra Dairesinde davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin müvekkili ile davalı arasında akdedilen ——— tarihli katılımcı sözleşmesinden doğan para alacağına dayandığını, başlatılan takibe davalının söz konusu ödeme emrine borcu olmadığı iddiasıyla haksız bir şekilde itiraz ettiğini, bu itiraz sonrasında takibin durduğunu, borçlunun haksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın%20’sinden az olmamak kaydıyla İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TELEP:Cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLER:Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, katılımcı sözleşmeye dayalı adi ortaklıktan kaynaklanan alacak dolayısıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 1.Maddesine göre Mahkemelerin görevi ancak kanunlu düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır. Bu nedenlerle taraflar ileri sürmese bile yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu değildir. Mahkemece ilk önce re’sen görevli olup olmadığı incelenip karara bağlanmalıdır. Bu kapsamda davanın görev yönünden incelenmesi gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmemektedir.
TBK’nın 620. Maddesinde “Adi Ortaklık Sözleşmesi iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” hükmü bulunmaktadır. Adi ortaklık birbirini tanıyan, birbirlerinin yetenek ve kişiliklerine güvenen, eşit veya aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin müşterek amacını gerçekleştirmeyi sağlayacak sermaye ve emeklerini ortaklığa getirmek konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur.
Dava konusu olayda davacının davalı ile aralarında yapmış oldukları —– tarihli 36 ay süreli katılımcı sözleşmesine göre davacı tarafından toplam – adet düve (—-) alımı için —-TL katılım parası ödeneceği ve bunun karşılığında davacıya davalı tarafından katılım tarihinden itibaren yılın her 10 ayı her bir düve için —–TL süt parası ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından — tarihiden beri ödeme yapılmadığından bahisle sözleşmenin—. Note–rliğinin —- tarih ——-e numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği beyanıyla katılım bedelinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre olayımızda davacının gerçek kişi olduğu ve tacir sıfatının bulunmadığı ve özellikle taraflar arasındaki adi ortaklığın davacı tarafından feshedildiğinin beyan edildiği ve katılım bedelinin istendiği açıktır. Adi ortaklık sözleşmesinin TBK’da düzenlendiği ve sözleşmenin feshi beyan edildiği anlaşılmakla adi ortaklık sözleşmesi ve sözlemeye bağlı mal varlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ———-
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalara göre; somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın TBK’nın 620 vd. maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı ve TTK. 4.maddesince mutlak ve ticari dava kapsamında kalmadığı anlaşıldığından işbu davada görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 20/1 maddeleri uyarınca görevli mahkemenin İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacının, davacı vekilinin ve davalının yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14.11.2019.