Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/641 Esas
KARAR NO: 2022/87
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/11/2019
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkili ile davalı firma arasında; —— işlerinin yapılması —- akdedildiğini, müvekkili yüklenici firmanın iş bu sözleşmelerden kaynaklı tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini, kesin hakedişlerin yapıldığını, yapılan iş karşılığı bedelin faturalandırılarak tarafların ticari defter ve kayıtlarına işlendiğini, davalı taraftan —- gereğince, sözleşme konusu inşaat konusu işlerin müvekkil firmaca yapılması, bu işler karşılığında işveren davalının sahibi olduğu —— bedel mukabilinde müvekkiline verileceğinin kararlaştırıldığını, —- raporlarında iş bu daire bedelinin kesintilerinin de ayrıca yapıldığını, davalı tarafın sözleşmeden kaynaklı iş bu cari hesap borcu ve dairenin tapu devri edimlerini yerine getirmediğinden— tarihli ihtarname çekildiğini, ancak davalı tarafça bugüne kadar cari hesap bakiyesinde görünen —– müvekkiline ödemediği gibi sözleşme konusu ——müvekkiline devretmediğini, davalı tarafın kötü niyetli olarak müvekkil firmaya cari hesapta görünen bakiye borcunu ödemediğini, bu sebeple de —– dosyası ile icra takibine geçilmişse de davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek icra takibini durdurduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava ——–sayılı icra dosyasında vaki tüm itirazın iptali ile takibin takip talebinde yazılı şartlarla devamına, davalı-borçlunun, asıl alacağın %20’tan aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP/TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında——- akdedildiğini, akdedilen sözleşme kapsamında davacı şirketin müvekkil şirkete ait işin duvar örme, hatıl ve lento işlerini yapıp teslim etme yükümlülüğü altında olduğunu, davacı şirketin üstlenmiş olduğu edimleri götürü usulde anahtar teslim şeklinde müvekkil şirkete teslim etme yükümlülüğü altında olduğunu, bu bağlamda edimlerin ifası için gerekli işçilerin temini, emir ve talimatlar, ücretlerinin ödenmesi, malzemelerin temininin davacı şirket tarafından gerçekleştirildiğini, davacının işbu sözleşme kapsamında çalıştırdığı işçisi dava dışı — işyerinde — tarihinde kalp krizi geçirmek suretiyle vefat ettiğini, müteveffanın mirasçıları —– harca esas değerle maddi ve manevi tazminat davasını —–tarihinde açtıklarını, anılan tazminat davasının halen derdest olup, söz konusu davada kalp krizinin iş kazası olup olmadığı, işverenin kusurunun bulunup bulunulmadığı, zararın oluşup oluşmadığının henüz tespit edilmediğini, davacının sözleşmesel yükümlülüklerini hukuki ayıptan ari olarak yerine getirmediğini, bu itibarla davacının sözleşme yükümlülüğünü eksiksiz ve ayıpsız olarak yerine getirdiği iddiasının haksız ve yersiz olduğu gibi hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, takip tarihi itibariyle müvekkil şirket nezdinde davacının muaccel bir alacağı bulunmadığını, icra takibi ile ancak vadesi gelmiş ve/veya muaccel bir alacağın talep konusu yapılabileceğini, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını, müvekkil şirket aleyhine açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER : — dosyası , — Tutanağı,—Kayıtları, —, — Sözleşmesi, — Raporları, — Kayıtları, — sayılı,— Saylı Dosyası, —Protokolü, —- Protokolu, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 2004 Sayılı İİK’nın 67.maddesi gereğince İtirazın İptali ve Tazminat(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan taraf vekillerinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu —– getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusuyla uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesinde—- Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. —- Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın — yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. ——– yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.—–Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmü bulunmaktadır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre—– dosyasından davalı hakkında ——kapasımında düzenlenen faturalara ve cari hesap ilişkisine göre icra takibi başlatıldığı ,takibe yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce yukarıda açıklanan usul işlemlerine müteakiben taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve yargılamaya devam edilmiştir. Taraflarca hazırlanıp dosyaya sunulan—-düzenlenen uzlaşma tutanağı ve yine sulh protokolü başlıklı— tarihli belge ve bu belgeye bağlı olarak—–tarihli belge içerikleri birlikte değerlendirildiğinde davacının icra takibine konu edildiği üzere alacağının bulunduğu sabit kabul edilmiştir. Zira davalı taraf yargılamanın başından beri esasen işbu alacağı zımnen kabul etmekle birlikte—- açılan ve tarafların müşterek ve müteselsil olarak sorumluluğu istenen ——– sayılı dosyasından çıkacak olası tazminat nedeniyle takibe ve davaya direnç gösterdiği anlaşılmıştır. Ne var ki mahkememizce anılan dosya ile işbu dava dosyası arasında hukuki irtibat bulunmadığı gibi aralarında sebep sonuç ilişkisi de görülmemiş ve bekletici sorun yapılması talebi dinlenmemiştir. Bir başka anlatımla işbu davada hüküm verilmesi anılan dosyaya bağlı olmayıp ilgili dava dosyasının sonucuna göre aleyhe hüküm verilmesi halinde taraflar arasındaki dış ilişkide ödenecek paranın iç ilişkide rücuya konu olabileceği düşünülmüştür. Bu kapsamda taraflar arasında esasen dava konusu alacak ve miktarı konusunda hiçbir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın diğer davalardan kaynaklandığı, davalının deyim yerindeyse kendisini olası tazminata karşı korumaya çalışmakla birlikte gerek — uyuşmazlığın gerekse —– davanın işbu uyuşmazlığı çözmeye ve sonuçlandırmaya engel teşkil etmedikleri, taraflanın iradelerinin karşılıklı olarak açıkça davaya konu parayı fazlasıyla tevsik ettiği ve böylece uyuşmazlığın aydın ve açık olduğu sonuç ve kanaatiyle taleple bağlılık ilkesi, tarafların tacir sıfatına göre faiz tür ve oranı ile temerrütün icra takibiyle gerçekleştiği de gözetilerek davanın kısmen kabulü ile , davalı-borçlunun——— asıl alacak kısmına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan — değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, temerrüt nedeniyle fazlaya ilişkin ———– olduğu anlaşılan talebin/davanın ise reddine karar verilmiştir.
Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise—— kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nın 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Bu açıklamalar ışığında Somut olayda asıl alacağın varlığı ve miktarının yargılamaya ve taraflar arasında yapılan sözleşmelere göre belirlenmesi ve işbu sözleşmelerde başka dava ve koşullara atıf yapılması nedeniyle koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebi dinlenmemiştir. Davalı vekilinin İcra İflas Kanununun 67/2.maddesi gereğince kötü niyet tazminatı talebinin de, yargılama sonucunda takibin ve alacaklı/davacının kısmen de olsa haklı çıkması ve davacı-alacaklının takipte kötü niyetli olarak hareket ettiğine müteallik hiçbir delil bulunmadığından reddedilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk, aynı yasanın 326/2 Maddesi gereğince tarafların haklılık durumu esas alınarak belirlenmiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi——–bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul ve ret oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek ve maddi hataya müteallik yazım hataları düzeltilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-)2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun—- takip dosyasında —- asıl alacak kısmına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin işbu asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans işlemlerinde uygulanan — ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin —- talebin/davanın REDDİNE,
3-)Davacının,2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-)Davalının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle tazminat talebinin REDDİNE,
5-)Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 13.056,80 TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 2.314,60 TL harcın ve ilamsız icra takibi dosyasına yatırılan 958,23 TL harcın mahsubuyla bakiye 9.783,97 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca—– bütçesinden ödenen kabul edilen miktar (%99,74) üzerinden hesaplanan 1.316,56 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —– bütçesinden ödenen ret edilen miktar (%0,26) üzerinden hesaplanan 3,44 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
8-)Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı ve 2.314,60 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.365,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davacı tarafından yapılan 59,25 TL posta ücretinden davanın kabul (%99,74) ve ret (%0,26) oranına göre 59,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın (0,15 TL) davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından vekil dışında yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-)Davacı kendisini davada vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1,maddesi uyarınca kabul edilen (191.134,80) miktar üzerinden hesaplanan 21.829,44 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-)Davalı kendisini davada vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1,13/2 maddeleri uyarınca reddedilen (510,57 TL) miktar üzerinden hesaplanan 510,57 TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ———–
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı ;6100 sayılı HMK’nın 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğincegerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle; istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle———-Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
03/02/2022