Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/628 E. 2021/609 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/628 Esas
KARAR NO: 2021/609
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 07/11/2019
KARAR TARİHİ: 13/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sigortalısı — sigortalandığını, — müvekkili şirket sigortalısına ait — sevk ve idaresindeki — — plakalı aracın ön kısımlarıyla— sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından sigortalanan araç sürücüsü kendi güzergahında trafik kurallarına uyarak seyir halindeyken; davalı—–idaresindeki arkadan çarpmış ve dava konusu kaza meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkili şirket sigortalısının kazanın oluşumunda herhangi bir ihlal ve kusuru bulunmadığını, davalının; müvekkili sigortalısının aracına çarpması ile birlikte ——- vurmanın etkisi ile müvekkili sigortalı aracı öndeki araca çarpmış ve müvekkil sigortalısının aracının ön kısımlarında ön kaput, ———- hasarlar meydana geldiğini, kazaya kusuruyla sebebiyet veren– plakalı aracın——–yargılama öncesi başvuru yapıldığını, şirket tarafından — tutarında ödeme —kaza tarihinde geçerli olan araç başı maddi zarar teminat limitinin — olduğunu ve geriye kalan –sınırlı olarak sorumluluğu devam ettiğini, davalılardan—müvekkili sigortalısının arkasında meydana gelen hasar ile — ödeme yaptığını, aracın önünde meydana gelen hasarı tazmin etmediğini, ancak davalı — sigortalı aracına arkadan çarpmamış olsa idi, müvekkil sigortalı aracın öndeki araca çarpmayacağını ileri sürerek, müvekkili sigortalı aracının ön kısmında vs hasarlar meydana gelmeyeceğini iddia ettiği, davalının müvekkil sigortalısına karşı işlemiş olduğu haksız fiil ile zarar arasında uygun illiyet bağı bulunduğunu belirterek, davalılardan —meydana gelen hasarı poliçe sorumluluk limitleri dahilinde ödemekle yükümlü olduğunu, bu sebeple fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; — numaralı — zararın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğu bulunan davalılardan tahsili için sigortalısı yerine kanuni halefiyet gereği geçtiğini, müvekkili şirketin sigortalısına ödemiş olduğu —- tahsil ettiği — mahsubu ile geriye kalan — müşterek müteselsil sorumluluğu olduğu iddiasıyla sürücü ——- — tahsilde tekerrür olamamak kaydıyla ———- itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava neticesinde alacaklarının imkansız hale gelmemesi adına, davalılar üzerine kayıtlı olması halinde tespit edilecek araç ve gayrimenkuller üzerine 3. kişilere devir temlikinin önlenmesi adına ihtiyati tedbir konulmasına, ihtiyati tedbir taleplerinin kabul edilmemesi durumunda ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ——-cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği yerin —- bulunduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin— olduğunu ayrıca görev yönünden ise görevli mahkemelerin —- nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etiklerini, müvekkil şirket tarafından sigortalı araç sürücüsü çarpmış olduğu aracın sadece arka kısımında meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, —— araç sürücülerinin beyanlarına bakılacak olursa her bir araç önündeki araca çarparak durabildiklerini, çok araçlı kaza olduğundan tarafların kusur durumlarının bilirkişi marifeti ile tespiti gerekmekte olduğunu, müvekkil sigorta şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğundan Tarafların kusur oranlarının tespiti gerekmekte olduğunu, müvekkil şirket tarafından kusur durumları dikkate alınarak tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkil —- talep incelemeye alındığını, yapılan araştırmalar sonucunda sigortalımızın sorumluluğu çarpmış olduğu aracın sadece arka kısmında meydana gelen hasara ilişkin olduğundan tarafımızdan da — baz alınarak arka kısmın onarımı için gerekli tutar hesaplanmış olup —- ödeme yapıldığını, tüm bu nedenlerle, Müvekkil Şirket sorumluluğunu yerine getirmiş olup, davacı tarafın hiçbir hak ve alacağı kalmadığından ilgili davanın reddi gerekmekte olduğunu beyan etmiştir.
Davalılar —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı sigorta şirketinin açmış olduğu davada diğer davalı —- yaptığını, bu nedenle müvekkilinin davacı şirkete sorumluluğunun kalmadığını, müvekkilin sevk ve idaresindeki aracın davacının sevk ve idaresindeki araca çarpmadan önce zaten ——plakalı aracın önündeki araca çarptığını, dolayısıyla müvekkilinin davacının aracına çarpması sonucu davacının önündeki araca çarpması neticesinde kazanın meydana gelmesi durumunun söz konusu olmadığını, bu anlamda bir illiyet bağının da bulunmadığını, davacı sigortalı şirketin aracının önündeki araca çarpması neticesinde meydana gelen zararı kendilerine yüklemeye çalıştığını, davacı şirketin sigortalısı aracın ön kısmında oluşan zararla bir sorumluluğunun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER: Tarafların beyan ve dilekçeleri, —– dosyası, dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kasko sigortacısı tarafından zarar gören sigortalısına ödenen tazminatın, kusura dayalı olarak davalılardan rücuen tahsili için açılan belirsiz alacak davasıdır.
Dosyada bulunan delil ve tüm belgelerden davamıza konu trafik kazasında; sürücü—— plaka sayılı aracıyla görüş engeli olmayan iki yönlü iki şeritli — istikametine dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak seyrettiği, ——- ayrımlama geldiğinde aracının hızını yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, aracının ön kısımlarıyla yine aynı istikamette önünde trafik kazasmdan sebep duran sürücü ——- plaka sayılı aracı güvenli ve gerekli bir mesafeden takip etmeyerek arka kısımlarına çarpması, çarpmanın etkisiyle sürücü— sevk ve idaresindeki —-plakalı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu sevk ve idaresindeki — plaka sayılı aracında yolcu olarak bulunan——- yaralandığı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelişinde; dosya muhteviyatında olan ifadeler ile kazanın oluş şekli, —- paragrafında açıklanan hükümler gereği yukanda açıklanan trafik kurallarını İhlal ettiğinden kazanm meydana gelişinde—— bağlı yönetmeliğin herhangi bir maddesini ihlal ettiğine dair kanaatin oluşmadığı ve kazanm oluşumunda KUSURUNUN OLMADIĞI kanaati Mahkememizde hasıl olmuştur.
Davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için mahkemece yapılacak iş, aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ve hasarlı haldeki piyasa değeri arasındaki farkı belirlemek için konusunda uzman bilirkişiden ayrıntılı denetime açık ve gerekçeli rapor alınarak, davalı sürücünün kusur oranı nispetinde tazminata hükmedilmesi olmalıdır.
Mahkememizce aldırılan gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınan ——— esnasında aldığı darbe sonucu hasarlandığı, dosya içerisinde ibraz edilen hasarlı haldeki aracın çekilmiş fotoğraflarının iç detaylarının olmamasına karşın, —- tarafından düzenlenmiş ve tespit edilerek belirtilen hasar kalemlerinin kaza sonrası oluşabilecek hasarları ihtiva ettiği, parça ve işçilik tutarının — uygun olduğu, ekspertizin dava konusu —- bedel gerekli olduğunu belirttiği, ancak aracın hasarsız haldeki değerinin — olduğu tespit edildiğini, aracın hasarlı haldeki hali ile —olduğunu belirterek aracın —- görerek daha ekonomik olacak hasar olabileceği yönündeki kanaatini sigorta şirketine bildirildiği, böylelikle aracın hasarsız haldeki değeri olan —- düşüldükten sonra bakiye hasar bedelinin —–tespit edilmiştir.
—–hükme esas alınan sigorta bilirkişisi raporunda ise;—– gereği hasar bedelini sigortalısına ödeyen davacı — gereğince ve —- tazminat tutarı kadar sigortalı yerine geçerek üçüncü şahıslardan zararının giderilmesini isteyebilme hakkına sahip olduğu dosya içeriğinden anlaşılmakla,—- öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabileceği, davalı kurum ise pasif taraf/husumet ehliyetine sahip olduğu, zira ihtilafa konu kazaya karışan aracın ———- tarihini kapsayan geçerli bir poliçenin var olduğunun anlaşıldığı, nitekim itiraza konu edilmediği şeklinde kanaat bildirmiştir.
Davaya konu trafik kazası sebebiyle davacı sigorta şirketi tarafından —- hasar bedelinin ödendiği, davalı gerçek kişi sürücünün meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan sürücünün meydana gelen kazada ise kusurunun bulunmadığı,—- halefiyet kurallarına ilişkin maddi şartların olayda gerçekleşmiş olduğu, Mahkememizce de raporun bu yönüyle hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir bulunduğu, davalıların kusuruna esas teşkil eden —hasar bedelinden davalı sigorta şirketinin ödemiş olduğu— tazminatın ödeme tarihi olan —tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan —— müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine şeklinde karar vermek gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince davalıların sorumlu olduğuna karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ İLE,
—- tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan —–müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.377,45 TL karar ve ilam harcına peşin alınan 844,37 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.533,08 TL karar ve ilam harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin —hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
3-) Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı 844,37 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 170,25 TL posta masrafı ve 1.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.865,42 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
4-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddesi uyarınca 7.227,59 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
5-) Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına, davalı sigorta şirketinin sigorta bedelinin (limitinin), hükmolunan bedele oranı dahilinde sorumlu tutulmasına,
6-) HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile——– Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2021