Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/615 E. 2021/382 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/615 Esas
KARAR NO : 2021/382

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/11/2019
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA/TALEP ;
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı … şirketinin sigortalısına ödediği hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla davalı aleyhine——– sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe itiraz etmesi sonucu takibin durdurulduğunu,18.02.2019 tarihinde meydana gelen—- olayının davalının sorumluluğunda olan —- kaynaklandığının tespit edildiğini, yangının hemen akabinde olay yerine intikal eden itfaiye görevlileri tarafından hazırlanan yangın——– meydana —– sonucu çıktığı ve —- ederek büyüdüğü kanaatine varılmıştır” denilerek yangının çıkış noktası ——— arıza olarak belirtildiğini, mahallinde —- kesin tespiti amacıyla ———– İş sayılı dosası kapsamında düzenlenen tespit raporunda yangının — arızadan kaynaklandığının belirtildiğini, 15.05.2019 tarihinde yerinde yapılan ekspertiz raporunda yangının —- başlamış olabileceği kanaati olduğundan denilerek hasar sebebiyle davalıya rücu durumunun mevcut bulunduğunun belirtildiğini, tüm bu nedenlerden dolayı hasar ve zarar olayından davalının sorumlu olduğunu, Davacının sigortalısına hasar tazminatı olarak ödediği 12.500,00 TL’nin tahsili talebiyle öncelikle davalı tarafa başvurulduğunu fakat olumlu dönüş alınamayınca davalı aleyhine—— dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını ancak bu takibe davalı taraflarca itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu işbu itirazın iptali davasını ikame etme zaruretinin hâsıl olduğunu belirterek davalının haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili—– yaşadığı konutta meydana gelen yangında eşyalarda oluşan hasar sonucunda davacı—- limiti dahilinde sigortalıya 12.500,00 TL ödeme yaptığını, yangının davalıya —-nedeniyle ödenen tutarın rücuen davalıdan tahsilini talep ettiğini, davacının bu iddialarının asılsız olduğunu, haksız davanın reddinin gerektiğini, Söz konusu— kabul etmediğini, —— alınan bilirkişi heyet raporunda — sebebinin ——— kaynaklandığının belirtildiği, Davacı tarafından alınan bilirkişi raporunu kabul etmediğini, söz konusu raporda davalıya haber verilmeden açıklama, ispat ve itiraz hakkı tanınmadan alındığından bu raporun hükme esas alınamayacağı, tüm açıklanan bu nedenlerden dolayı ——- sebep olmadığının açık olduğu, bir an için aksi düşünüldüğünde sigortalının —- uğradığı maddi zararın miktarının ispata muhtaç olduğunu belirterek davacının haksız davasının reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER : ——— dosyası, —— sayılı dosyası,—- Bilirkişi Raporu, Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili içi başlatılan icra takibine itirazın İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda dosyanın görev yönünden incelenmesi ve sonuçlandırılması gerekmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılacak olan dava, esas —- kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun —– açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı——— ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına —– ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı dava, aslında bir tazminat davası olup, aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada —– yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı—- —– Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 52. maddesine de dayanabileceği; sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır. Diğer taraftan, —- sayılı kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden —- kanundan aldığı bir —- istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.”
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar——- yapmış olduğu —– sigortalısının konutunda meydana gelen yangın sonucu oluşan hasarın ödenmesi ve yangına davalının sorumluluğunda bulunan— sebep olduğunun ve zararın davalı tarafından rücuen tazmin edilmesi gerektiğinin iddia edilmesi karşısında davanın haksız fiil hükümlerine göre genel mahkemelerde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.– uyuşmazlığın TTK’nin 4.maddesine göre mutlak ve nispi ticari dava kapsamında kalmadığı, genel hükümlerden kaynaklandığı anlaşıldığından işbu davada görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK’nın 1, 2. maddeleri gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Binaenaleyh, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; davanın, 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-) Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 1, 2. maddeleri uyarınca görevli mahkemenin —– MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ —— —-ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde mahkememizce bu durumun tespiti ile dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle —— Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.