Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/609 E. 2020/333 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/609 Esas
KARAR NO : 2020/333
DAVA : Yargılanmanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ: 06/11/2019
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Yargılanmanın Yenilenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı——-adına oğlu olan müteveffa —– vefatı dolayısıyla —————- başvuru ile baba —— destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğini ve ————– kararıyla davacı tarafın lehine karar verdiğini, Davalı ——— vekilinin ———-yaptığı itiraz başvurusu neticesinde ———- kararı kaldırarak verdiği ———- kararla davacı tarafın aleyhine hüküm kurulduğunu , söz konusu kararın hatalı gerekçeye dayanılarak verildiğini ve tavzih edilmesi icab ettiği yönündeki davacı tarafın beyanlarını içeren tavzih başvurusuna ———— tarihinde verdiği ek kararla davacı tarafın talebini reddettiğini, ——– verdiği itiraz kararının esasını teşkil eden gerekçenin hataya dayandığını, davacı tarafın hak kaybına uğradığını, davacı tarafın aleyhine kesinleşen ———– usul ve yasaya aykırı olarak hatalı bir şekilde verilmesinden dolayı yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edildiğini, ————ortadan kaldırılmasına veya düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. .
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf yargılamanın yenilenmesini talep etmiş ise de , yargılamanın iadesi için aşağıda belirtilen çerçevede gereken şartlardan hiç birinin mevcut olmadığını , aynı zamanda HMK 439 kapsamında ————– karşı yargılamanın yenilenmesi davacı açılamayacağını, kararın iptalinin talep edilebilir olduğunu, bu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini ,görülen ——–Yargılamasında yargılamanın iadesini gerektirecek herhangi bir husus söz konusu olmadığını, davacının esasa ilişkin yapılan değerlendirmede , değerlendirmenin hatalı olduğu düşüncesiyle açılan yargılamanın iadesi davanın reddini gerektirdiğini, kesin olan ——— kararlarına karşı iptal kararlarının açmak için 1 aylık kesin süre mevcut olup aynı zamanda iptal kararlarına karşı———- mahkemesinde dava açılması gerekmekte olduğu için davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
————— başvuru dosyası , tebligatlar , dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, her ne kadar davacı tarafından yargılamanın yenilenmesi olarak açılmış ise de, HMK 374 ve devamı maddelerinde hakem kararlarına karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna gidileceğine dair bir düzenlemenin bulunmaması ve HMK madde 439/1 gereğince hakem kararlarına karşı iptal davası açılabileceğinden bahsedilmesi hususları da birlikte değerlendirildiğinde, davanın konusunun ———- ilişkin olduğu kanaatine varılmıştır.
Anayasa’nın 37. maddesine göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/(1)-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartıdır. 115. maddesine göre, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu değildir. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu yasal çerçevede mahkemelerce görev konusu her aşamada re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirmede ————–sayılı ilamı ışığında ve 7101 Sayılı Kanun ile değişik HMK Mad. 439/1 düzenlemesine bağlı olarak görevli mahkemenin ilk derece mahkemesi sıfatıyla ————-dliye Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır.
Binaenaleyh, HMK’ nin 115. maddesine göre Mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olması ve HMK’nin 30. Maddesine göre Hakimin lüzumsuz masraf yapılmamasını sağlamakla yükümlü olmasına yönelik yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde Mahkememizin görevsizliğine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın, 6100 sayılı HMK’nin 114/1-c maddesi uyarınca ‘mahkememizin görevli olmaması nedeniyle’ 6100 sayılı HMK’nin 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nin 114/1-c ve 20/1, 439/1 maddeleri uyarınca görevli mahkemenin ilk derece mahkemesi sıfatıyla —————ADLİYE MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)Kararın kesinleşmesine bağlı olarak ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1 maddesinde belirtilen 2 haftalık süre içinde, taraflardan birinin talebi halinde dosyanın görevli ————- Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-)Süresinde başvuruda bulunulması halinde harç ve yargılama giderleri ile avansa ilişkin hususların 6100 sayılı HMK.’nın 331/2 maddesi gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-)Süresinde başvuruda bulunulmaması halinde HMK. Madde 20 düzenlemesine bağlı olarak davanın açılmamış sayılmasına yönelik gerekli usuli kararın verilmesi ve bu karar ile birlikte harç hususunun resen karara bağlanması gereklerini resen gözetilmesine; resen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise talep halinde ve HMK. 331 maddesi gereğince hüküm altına alınmasına,
6-)Yukarıdaki hüküm fıkralarında belirtilen ihtimallerde gözetilerek yargılama sonucunda ve resen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse resen yapılacak giderde mahsup edilmek ve HMK. Madde 333 düzenlemesi gözetilmek sureti ile avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
İlişkin olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ————- Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/09/2020