Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/59 E. 2019/86 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/59 Esas
KARAR NO : 2019/86

DAVA : Alacak (Gelir Koruma Sigortasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gelir Koruma Sigortasından Kaynaklanan)
davasında dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … arasında 16/10/2018 başlangıç tarihli ve ——-poliçe numarasına sahip poliçe imzalandığını, müvekkilinin 16/03/2019 tarihinde çalıştığı iş yerinden çıkarıldığını ve poliçedeki riziko gerçekleştiğini, ardından davalı … şirketince istenen evraklarla birlikte başvuru yaparak hasar dosyasının oluşturulduğu, işsizlik teminatı limitinin toplam 18.000,00.-TL olduğunu, bu teminata ilişkin olarak 19/04/2019 tarihinde müveklinin bildirilmiş olduğu banka hesabına 3.000 TL teminatın ilk taksiti olarak ödeme yapıldığını, ancak takip eden süreçte herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödenmeyen teminata ilişkin olarak İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 2019/23259 E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişilmiş olsa da davalı tarafça yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu, davanın kabulü ile takibin devamına asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili tarafından 08/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete karşı açılan haksız ve mesnetsiz iş bu davanın reddedilmesi gerektiğini, somut olayda davacı ile müvekkili şirket arasında her ne kadar sigorta sözleşmesi olsa da davacının sigorta sözleşmesi ile işsiz kalma rizikosunu teminat altına alındığını, ve bu hali ile davacının tüketici olduğu ve yapılan işlemin de tüketici işlemi olduğu sabittir, izah edilen nedenlerle görev yönünden dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının maddi tazminat taleplerinin şartlarının oluşmadığını, davacı taleplerinin poliçe teminatları kapsamında olmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, kötü niyet tazminatının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tara üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir.
DELİLLER : Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava Alacak (gelir koruma sigortasından kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu değildir. Mahkemece ilk önce re’sen görevli olup olmadığı incelenip karara bağlamalıdır.
Davanın açıldığı 09/09/2019 tarihinde yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında öncelikle görev açısından inceleme yapılmıştır.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalara göre; somut olayda, davacı tarafından davalı … ile yapmış olduğu 16/10/2018 başlangıç tarihli ——-poliçe numaralı gelir koruma sigorta sözleşmesi nedeniyle rizikonun gerçekleştiği iddiası ile (İşsiz kalma) mahrum kaldığı gelirin ödenmesini talep ettiği açıktır. Buna göre davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında Tüketici sıfatını sahip olması nedeniyle uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (6502,2-73) (Bkz; İstanbul BAM —–. Hukuk Dairesi 2019/946 Esas 2019/2082 Karar) Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 20/1 maddeleri uyarınca görevli mahkemenin İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
4-)Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
5-)6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 331/3 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gereçekli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.