Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/581 E. 2021/224 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/581 Esas
KARAR NO: 2021/224
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 27/11/2017
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan şirket ——- işiyle iştigal ettiklerini, davalıya ait — plakalı aracın — tarihinde müvckkili olan şirkete ait park halinde bulunan —– plakalı araca %100 kusurlu olarak çarparak hasara uğrattığını, davalının bu zarardan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu gereği sorumlu olduğunu, davalı tarafından hasar bedelinin ödenmemesi üzerine davalının aleyhine ——— sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, hasarın davalı tarafından kaynaklandığının dikkate alınmasını ve hasara neden olan —– plakalı aracın kaydına teminatlı veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının hem yetkisiz hem de görevsiz yargı yerinde davasını başlattığını, müvekkili olan şirketin ———– olduğunu, bu nedenle yetkili mahkeme ve icra daireleri —- Adliyesi olduğunu, bunun yanısıra her iki tarafında şirket olması hasebi ile görevli mahkemenin de Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dolayısı ile iş bu haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle bu yönlerden REDDİ gerektiğini, davacının müvekkili olan şirkete ait olan —-plakalı araç ile, kendi şirketlerine ait —— plakalı araç arasında gerçekleştiğini ve müvekkili olan şirkete ait aracın %100 kusurlu olduğunu iddia ettiğini, bu iddialarını doğrulayıcı ve ispatlayıcı kesin nitelikte herhangi bir delil mevcut olmayıp kendi beyanlarına göre başlattıkları bir icra takibi neticesinde müvekkilinden haksiz tahsilat yapmak istediklerini belirterek haksız ve mesnetsiz olan bu alacak talebinin reddini talep etmiştir.
DELİLLER : — sayılı dosyası, —— raporu, dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , İtirazın İptali ve tazminat (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) istemine ilişkindir.
Dosya Mahkememize ———- verilen görevsizlik kararı sonucunda gelmiştir. Mahkememizce basit yargılama usulüne tabi işbu davada taraf vekillerine davetiye gönderilerek duruşma açılmış, deliller toplanmış, incelenmiş ve böylece tahkikat işlemleri tamamlanmak suretiyle duruşmaya katılan taraf vekillerinin son beyanları alınarak aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Mahkememizce davaya esas ———— sayılı dosyası getirtilerek dosya arasına alınıp incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Öncelikle burada davanın yasal dayanağının hatırlatılmasında yarar görülmüştür; 2004 Sayılı İİK.’nın 67.maddesi; ———Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ——— Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —— yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. ——Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. ———–Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Öte yandan Haksız fiil ise, öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre somut olayda uyuşmazlığın temelinin, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle kusur hasar ve değer kaybı ve ikame araç bedeli üzerinde yoğunlaştığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda taraf beyanları alınmış ve delileri toplanıp, usulü işlemler yerine getirilerek dosya hasar ve kusuru ilişkin rapor düzenlemesi için resen seçilen Makine Mühendisi bir bilirkişiye verilmiştir.Bilirkişi Makine Mühendisi ———— tarafından hazırlanan rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiştir. Bilirkişi tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu rapora göre — tarihinde meydana tak taraflı trafik kazasına karışan —-plakalı araç sürücüsüünün asli derecede ve (%100) oranında kusurlu olduğu, davacı şirkete ait park halinde bulunan —— plakalı araç yönünden kusur bulunmadığı na ilişkin görüş ve rapor verilmiştir. Bilirkişi tarafından hazırlanan bu rapor hüküm kurmaya yeterli ve elverişli bulunmamış ve itirazlarda gözetilerek ek rapor istenmiştir. Bilirkişi tarafından verilen ek rapor da taraf vekillerinin denetimini sunulmuş ve mahkememizce değerlendirilmiştir. Bu kapsamda mahkememizce yapılan değerlendirmede öncelikle dosyada mevcut kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu ve olayın meydana geliş şekli ve sonucunu göre davanın ve uyuşmazlığın temelini oluşturan trafik kazasında kusurun park halindeki araca çarpma nedeniyle tamamen davalı şirketin işleteni olduğu araç sürücünde olduğu kabul edilmiştir. Bilirkişi tarafından belirlenen ve hesap edilen hasar ve değer kaybı ile faizlerine ilişkin tespit ve değerlendirmeler de dosya kapsamı ve piyasa şartlarına uygun ve yerinde bulunmuştur. Ancak olayda aracın onarım için serviste kaldığı sabit olamakla ve istenilen ikame araç bedeli aracın marka ve modeline göre piyasa koşullarına göre uygun ve kadir maruf sayılarak işbu zararında tazmin edilmesi gerektiğine inanılmıştır. Zira bilindiği üzere haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle tazminat sorumlusu, zarar görenin gerçek zararını tümüyle tazminle yükümlüdür. Binaenaleyh davacının kazaya ve hasara maruz kalan aracın maliki olduğu, davalı şirketinde zarar veren aracın işleteni olduğu ve böylece davacının, TBK-49, KTK,91/1,85/1-son , TMK-6 ve HMK- 190.maddeleri nazarında davasında kısmen haklı ve kısmen ispat ettiği sonuç ve kanaatiyle dosyaya mübrez bilirkişi raporunun da gerekçeli, denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve yerinde olduğu kabul ve takdir edilerek davanın kısmen kabulü ile 2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun —- sayılı takip dosyasına — hasar onarım bedeli ve işlemiş faizi , — değer kaybı ve işlemiş faizi ile — ikame araç bedeli ve işlemiş faizi olmak üzere toplam — kısmına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin, asıl alacağa— takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin —— talebin ise reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince; olayın haksız fiilden kaynaklanması, uyuşmazlığa konu alacağın varlığı ve miktarının yargılama sonucunda belirlenmesine göre davalı- borçlu yönünden alacağın likit ve muayyen olmaması nedeniyle koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk ise, aynı yasanın 326/2 maddesi gereğince tarafların haklılık durumu esas alınarak kabul-red oranlarına göre belirlenmek suretiyle 6100 Sayılı HMK’nın 26, 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL;KISMEN REDDİNE,
2-) 2004 sayılı İİK’nın 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun —- sayılı takip dosyasına –hasar onarım bedeli ve işlemiş faizi , — değer kaybı ve işlemiş faizi ile —– ikame araç bedeli ve işlemiş faizi olmak üzere toplam —- kısmına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile icra takibinin, asıl alacağa —– takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle DEVAMINA,
fazlaya ilişkin —- talebin Reddine,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK’nın 67/II maddesi gereğince tazminat talebinin, koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 36,54 TL harcın mahsubuyla bakiye 22,76 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı 36,54 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 72,54 TL harçtan oluşan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 167,05 TL posta ücreti ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 917,05 TL yargılama giderinden davanın kabul (%92,95) ve red (%7,05) oranına göre 852,39 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1,13/2 maddeleri uyarınca 1.970,56 TL vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1,13/2 maddeleri uyarınca reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 168,68 TL nispi vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinın Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK.’nın 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararın kabul ve reddedilen kısımlar yönünden ayrı ayrı miktar itibariyle———İstinaf kanun yoluna başvuru sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/04/2021