Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/579 E. 2021/505 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/564 Esas
KARAR NO : 2021/455

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında —–, davalının ikamet adresine faturaların gönderildiğini, ancak fatura borçları ödenmediğinden davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını ancak davalının icra takibine itiraz ettiğini, arabuluculuğa müracaat etmelerine rağmen anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle borcun tamamına, faize ve ferilerine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına, takibin durduğu andan itibaren temerrüt faizi yürütülmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Deliller
Tarafların — sorguları dosya arasına alınmıştır.
—- dosyası dosya arasına alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesine göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, —– dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında— kaynaklanan cari hesap alacağına dair ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —- dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 22.06.2021 tarihli celsesinde;
“…
Geçen celse ara kararı uyarınca HMK 320 gereği sözlü yargılama duruşmasına başlandı.
Davalı vekili tarafından mazeret dilekçesi sunulduğu görüldü.
Davacı vekili tarafından yokluklarında karar verilmesi talepli mazeret dilekçesi sunulduğu görüldü.
G.D
Dosyanın geldiği aşama, bir önceki celsede alınan karar gereği bu celsenin sözlü yargılama duruşması olarak ifa edileceği, davacı tarafın yokluklarında karar verilmesini talep etmesi maddi gerçeklikleri karşısında taraf vekillerinin mazeretlerinin talik sebebi olmamak ve vekil-müvekkil ilişkisi içinde sonuç doğurmak üzere kabulüne karar verilerek tefhimle sözlü yargılama duruşmasına devam olundu.
Dosya incelendi. Araştırılacak başkaca bir husus kalmadığı anlaşılmakla, açık yargılamaya son verildi.
…”
Şeklinde ara kararlar oluşturulmuş olup yukarıya aynen aktarılmıştır.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde tarafların defter ibraz etmediği, bu hali ile tarafların HMK 222.madde uyarınca defter ibrazından kaçınmış sayılmaları gerektiği nazara alınarak, 05.10.2020 tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge ve faturalar ışığında,—- ana para alacağı, 23,22 TL gecikme bedeli ve 19,21 TL işlemiş faiz olmak üzere 408,30 TL alacaklı olduğu ancak davacı tarafça takip talebinde 9,97 TL işlemiş faiz talep edildiği ve taleple bağlılık ilkesi gereği davacının toplam alacağının 399,06 TL olduğu rapor edilmiş olup, bilirkişi raporunun bu yönleriyle gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, her ne kadar davacı tarafça ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmemiş ise de sunulan — faturalara bağlı olarak davacı tarafın alacağını ispat ettiği, düzenlenen faturalar bakımından davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine/faturaları iade ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge mevcut olmadığı, bu hali ile davalı tarafın, düzenlenen faturaları kabul etmiş sayılması gerektiği anlaşılmış olup, 3095 sayılı yasaya göre tarafların ticari şirket olduğu dikkate alınarak faaliyetin ticari iş sayılması ve avans faizi talep edilebilmesinin mümkün olduğu tespitiyle beraber davanın kabulü ile — işlemiş faiz alacağı olmak üzere) üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 365,87 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK’da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının—- Esas sayılı takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile toplam 399,06 TL (365,87 TL asıl alacak, 23,22 TL gecikme bedeli, 9,97 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere) üzerinden takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına,
3-İİK 67/2. maddesi gereğince 365,87 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında belirlenen 73,17 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle alınması gereken — davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti ve 153,75 TL posta masrafı ve olmak üzere toplam 848,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile — uyarınca— arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibarıyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.