Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/577 E. 2020/303 K. 01.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/577 Esas
KARAR NO : 2020/303

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 01/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP ;
Davacı —— tarihinde sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle, ——şubesine ait —- meblağlı çeki kaybettiğini, çek hakkında davacının bankaya gidip ihbarda bulunduğu, bu nedenlerden çekin iptaline, çek ile ilgili ödeme yasağı konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP : Dava Çekişmesizdir.
DELİLLER : Nüfus Kayıtları, —- Kayıtları, Banka Kayıtları, Dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, 6102 Sayılı TTK’nın 818/1(s) maddesi delaletiyle, aynı Kanunun 757. vd. maddelerine dayalı zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Senedin Türünün Değiştirilmesi Başlıklı Madde 650” (1) Nama veya emri yazılı senet, ancak kendisine hak verdiği ve borç yüklediği tüm kişilerin muvafakatıyla hamile yazılı sende dönüştürebilir. Bu muvafakatın doğrudan senet üzerine yazılması gerekir. (2) Hamile yazılı senetlerin nama veya emre yazılı senede dönüştürülebilmesi hususunda da aynı kural geçerlidir. Bu son halde hak veya borç sahibi kişilerden birinin muvafakat bulunmazsa bu dönüştürme, ancak dönüştürmeyi yapan alacaklı ile onun haklarına doğrudan doğruya halef olan kişi arasında hüküm ifade eder.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Şartları Başlıklı Madde 651” (1) Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. (2) Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyan ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Hükümleri Başlıklı Madde 652” (1) İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da ileri sürebilir vaeya yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilir. (2) Bunun dışında iptal usulü ve hükümleri hakkında, kıymetli evrakın çeşitli türlerine ilişkin özel hükümler uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Uygulanacak Hükümler başlıklı Madde 818” (1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.” hükmü ile aynı kanunun Önleyici Önlemler başlıklı Madde 757” (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.” hükmü bulunmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun Uygulanacak Hükümler başlıklı Madde 818” (1) Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da uygulanır: s) İptal hakkındaki 757 ilâ 763 üncü maddelerle 764 üncü maddenin birinci fıkrası.” hükmü bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere çek iptal davası açma hakkı TTK 651.maddesi uyarınca, çeke bağlı alacağı bulunan hamile aittir. İptal kararını alan hamil, TTK 652.maddesinde düzenlendiği üzere, hakkını senetsiz ileri sürebilir ya da borçludan yeni bir kıymetli evrak düzenlenmesini isteyebilir. İptal davasının amacı budur. Çek keşidecisinin TTK 757 ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Dava Şartları Başlıklı madde 114/1-d) “Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.” 114/1-e maddesi “Dava takip yetkisine sahip olunması” ve 114/1-h maddesi “Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması” hükümleri ile aynı kanunun Dava Şartlarının İncelenmesi başlıklı 115/2.maddesi” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükümleri bulunmaktadır.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olayda; iptali talep edilen çekin davacının kendi hesabına ilişkin olduğu ve kaybedildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Muhatap———-tarafından gönderilen yazıya göre de davacının çek hesabı sahibi olduğu görülmüştür. Buna göre dava konusu çekin davacının çek hesabına ait olduğu bildirilmekle iptali istenen çekin sahibinin davacı olduğu ve davacının işbu davayı keşideci (hesap sahibi) sıfatı ile açtığı sabittir. TTK.’nın 818/1-s maddesi yollaması ile aynı yasanın 680. maddesi uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması halinde dahi tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup, böyle bir çek için TTK.’nın 757, 763, ve 764 vd. maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkının sadece lehtar ve hamile aittir. Somut olayda davacı çek hesabı sahibi keşideci sıfatını taşıdığından çek iptali davası açamayacağı gibi bu çekler nedeniyle ödemeden men yasağı kararı verilmesini istemesi de mümkün değildir. Gerçekleşen bu durumun 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince dava şartı olduğu ve dava şartı eksikliğinin giderilmesinin de mümkün olmadığı ve davacı keşidecinin çek iptal davası açma hakkı ve hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-) 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-h maddesi gereğince davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle; Davanın 6100 Sayılı HMK’nın 115/2.maddesine göre DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davanın çekişmesiz niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcına peşin alınan (44.40 TL) harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacının yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.