Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/575 E. 2021/348 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/575 Esas
KARAR NO : 2021/348

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ticari faaliyeti kapsamından sunduğu hizmet ve sattığı ürünler karşılığında davalı şirketi faturalar düzenlediğini, davalı şirketin bir kısım faturaları ödemediğini, düzenlenen faturaların —————– olduğu, iş bu faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirket tarafından bir kısım ödemeler yapıldığını, davalı şirket tarafından davacı şirkete düzenlenen 12.10.2018 keşide tarihili bir adet çekin davacı şirket tarafından teslim alındığını, Çekin teslim tarihi ile keşide tarihi arasındaki kur farkı için davacı şirketin davalı şirkete ——– bedelli kur farkı faturası düzenlendiğini, iş bu kur farkı faturasının davacı şirkete tebliğ edildiğini, iş bu faturanın ödenmemesi sebebiyle davalı şirkete 07.11.2018 ihtarname ile keşide edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki —– —- üzerinden gerçekleştiğini, davacı şirketin fiili ödeme tarihindeki oluşan kur farkını talep etme hakkının olduğunu, davacı şirketin düzenlediği— cinsinden olduğunu, İşbu faturalara davalı şirketin itiraz etmediğini, bu nedenler ile resen nazara alınacak nedenlere bianen davamızın kabulü ile Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile kur farkından kaynaklanan — alacağımızın 17.11.2018 tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıl vadeli —– fiilen uygulanan en yüksekfaizi ile beraber fiili ödeme tarihindeki —– üzerinden hesaplanacak Türk lirası karşılığında davalıdan Tahsiline, Ücret-i vekalet dahil bilcümle yargılama giderlerinin davalı/borçluya tahmiline karar verilmesini bilvekale arz ve talep etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin merkez—- olması sebebiyle yetki itirazlarının olduklarını, davacı şirket ile davalı şirket arasında düzenli ve sürekli ticari ilişkinin olduğunu, dava dosyasına hesap ekstresi sunduklarını, davacı tarafa son olarak —- kaldıktan sonra davalı şirketin 65,000.-TL ödeme yaptığını neticesinde davalı şirketin davacı —- alacaklı olduğunu, Ülkemiz sınırları içerisinde yapılan — üzerinden olamayacağına dair kanuni düzenleme gereğince davacı şirketin faturalarını ödeme yapılması İstediği —- çevirmek suretiyle düzenlediğini, davalı şirketin de iş bu faturaları Türk Lirası üzerinden yaptığını, kabul etmemekle birlikte davacı— farkı faturasını yasalara uygun düzenlemediğini, davacı şirket tarafından düzenlenen — faturasını davalı şirket kabul etmeyerek iade faturası düzenlendiğini, davacı şirketin İade edilen faturayı tekrar davalı şirkete gönderdiğini iş bu sebepten dolayı süresi içersinde noter aracılığı ile ilgili faturaya itiraz ettiklerini, bu nedenlerle usule, yasalara ve taraflar arasındaki anlaşmalara aykırı olarak haksız kazanç sağlama amacıyla açılan ve yasal dayanaktan yoksun iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini, Mahkemeniz aksi kanaatte ise –üzerinden hesaplanmasını müvekkil şirket tarafından yapılan fazla ödemenin belirlenecek– mahsup edilmesini arz ve talep etmiştir.—–
DELİLLER : Arabuluculuk Tutanağı, — Kayıtları, –Dairesi Kayıtları, Ticari Defter ve Belgeler, Faturalar, Bilirkişi Raporları, Dosya kapsamındaki sair tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava— farkına dayalı alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete karşın tarafların sulh olmak istememeleri üzerine tahkikata geçilerek tahkikat işlemleri yerine getirilmiş ve karar duruşmasına katılan davacı vekilinin son sözleri dinlenerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller ışığında somut olayda mahkememizce yukarıda açıklanan usul işlemlerine müteakiben taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişi raporu düzenlenmesi için bir mali müşavir bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi —- tarafından davacı tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu raporda taraflar arasında ticari ve akdi ilişki tespit edilerek davacının davalıdan 14.854,65 TL kur farkından kaynaklanan alacağının bulunduğu yönünde tespitte bulunarak rapor verdiği görülmüştür. Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş ve tarafların beyan ve itirazlarını bildirmeleri için gerekli yasal süre tanınmış ve buna ilişkin beyanlar ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda vaki itirazlar nedeniyle farklı bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilerek dosya bu kez bilirkişi —- tarafından davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan işbu raporda da taraflar arasında ticari ve akdi ilişki tespit edilerek davacının davalıdan 14.854,65 TL kur farkı alacağının bulunduğu, çekin keşide tarihinin ödeme tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği görüşüyle rapor rapor verildiği görülmüştür. Anılan bilirkişi raporu da taraf vekillerine tebliğ edilmiş, beyan ve itirazlarını bildirmeleri için gerekli yasal süre tanınmış ve buna ilişkin beyanlar ve itirazlar da değerlendirilmiştir. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporlarının denetimi yapılmış ve dosya kapsamıyla genel olarak uyumlu oldukları sorunun hukuki izah ve değerlendirmeye muhtaç olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda bazı açıklamalar yapılması gerekecektir—-; Kur farkı alacağının istenebilmesi için, taraflar arasında kur farkının ödeneceğine ilişkin bir sözleşmenin veya —-bir ticari ilişkinin bulunması gerekir.—- üzerinden kurulan temel sözleşme ilişkisinde, fatura tarihindeki kur ile ödeme tarihindeki kur arasındaki fark varsa bu fark kur farkı alacağıdır. Bu nitelikteki bir alacağın istenebilmesi için uygulama ya da teamül aranmamaktadır. Kur farkı alacağı fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki döviz kurundaki değişim ve oluşan farktan kaynaklanan alacak olduğundan ancak TL olarak istenebilir. Bu açıdan somut olaya bakıldığında taraflar arasındaki temel sözleşme ilişkisinin— cinsinden olduğu, uyuşmazlığa konu kur farkı faturasının 2.613,70 Euro olarak düzenlendiği görülmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın esası ise —- miktarlı çek ile ödeme yapıldığı ve bu çekin Euro karşılığının 11,653,02 -Euro olarak davacı ticari defterlerine kaydedildiği ve davacının Euro alacağı kalmadığı halde işbu çekin tahsil tarihi ile teslim alınarak ticari deftere işlendiği tarih arasında geçen zamanda oluşan kur farkı değişiminden kaynaklandığı barizdir. Ne var ki; çek bir ödeme vasıtası olup, döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, miktar hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabilir. Buna rağmen, ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceği sonuç ve kanaatiyle TMK’nın 6, ve HMK’nın 190. maddeleri nazarında ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. (Bkz;Yargıtay —.HD.—-K)
6100 Sayılı HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. Maddesinde sayılan yargılama giderlerinden, 326/1. Maddesi gereğince davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilerek 6100 Sayılı HMK’nın 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59.30 TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 286,63 TL peşin harçtan mahsubuyla bakiye 227,33 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi uyarınca — uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-))Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan .—- 13/1 maddesi uyarınca 4.080,00 TL nispi/maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı; davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı