Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/571 E. 2019/53 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/571 Esas
KARAR NO: 2019/53
DAVA : İtirazın İptali (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ: 06/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasında dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı dava dilekçesinde: Davacı müvekkilinin uzun yıllar boyunca bir sigorta şirketinde çalıştıktan sonra ilgili mevzuat uyarınca sair hak ve alacaklarını tahsil etmek suretiyle işten ayrıldığını, bu alacakları ile yeni bir işte değerlendirmek istediğini, müvekkilin eşi olan dava dışı ——– ile birlikte araştırmaya başladığını ve eşinin okul arkadışının annesi olan davalı borçlu …’un anılan tarihlerde sahibi olduğu ——— tabela unvanlı işletmenin işletilmesi amacıyla resmi bir ticari ortaklık kurmak niyetinde olduğunu öğrendiğini, ve tarafların——- tabela unvanlı işletmeye ilişkin muhtelif oranlarda paylarının bulunacağı resmi bir ticari ortaklık kurulması hususunda mutabık kaldıklarını, söz konusu mutabakat kapsamında; kurulacak ticari ortaklığın %25 payının müvekkiline ait olacağı hususunda anlaşılmış olduğunu, davalı borçlu tarafça, müvekkilimize verileceği vadedilen %25 hisse karşılığında müvekkilinden ——— ödeme talep edilidiğini, müvekkilinin —– elden nakit, — banka havalesi yoluyla olmak üzere toplam —— nakit olarak ve resmi bir ticari ortaklık kurulması ve bu ortaklıktan müvekkiline %25 oranda hisse verilmesi vaadine istinaden davalı borçluya verdiğini, müvekkilinin bir süreliğine bu işletmede 4/a sigortalı olarak çalışması hususunda mutabık kaldıklarını, bu esnada davalı borçlunun dava dışı —- isimli kişi ile de müvekkiline benzer şekilde anlaşma yaptığını, resmi ticari ortaklıktan %25 hisse verme vaadine istinaden dava dışı —- —–TL tahsil ettiğini, bir süre geçtikten sonra dava dışı —- davalı borçlu ile ticari bir ortaklık kurulması anlaşmasından döndüğünü ve davalı borçlu taraftan mezkur vaade istinaden vermiş olduğu——- iade etmesini istediğini, davalı borçlunun anılan tarihte ——- mezkur meblağı iade edemeyince müvekkilinin kurulması planlanan ortaklıkta %50 hisse sahibi olabilmek amacıyla; davalı borçlu … nam ve hesabına dava dışı ———- ödediğini, netice itibari ile müvekkilinin bir ticari ortaklık kurulması ve bu ortaklıktan kendisine pay verilmesi için …’a ——verdiğini, müvekkilinin aradan geçen süre sebebiyle resmi bir ticari ortaklık kurulması ve bu ortaklığın %50 hissesinin kendisine verilmesine ilişkin talepleri yönünden baskı oluşturmaya başlayınca davalı borçlu taraftan bu defa olumsuz geri dönüşler aldığını, bir süre sonra da davalı borçlunun vergi usulsüzlüğü yapmak suretiyle haksız kazanç elde ettiğini ve bu yüzden resmi bir ticari ortaklık kurmaktan kaçındığını öğrendiğini, huzurdaki davanın tarafları arasında hiçbir surette bir adi ortaklık kurulmamış olduğunu, davalı borçlu tarafın müvekkilinden resmi bir ticari ortaklık kurma vaadi ile tahsil ettiği —-TL açısından TBK m. 77 doğrultusunda sebepsiz zenginleştiğini ve anılan meblağı müvekkiline iade ile mükellef olduğunu, İstanbul Anadolu 21 İcra Müdürlüğünün – E sayılı dosyasındaki—– alacağın konu edildiği takibe itirazın iptali için huzurdaki davanın ikame edildiği, İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyasında ——-.-TL alacağın konu edildiği itirazın iptali için ise huzurdaki dava ile aynı tarihte itirazın iptali davası ikame edilecek ve huzurdaki dava ile birleştirilmesinin talep edileceğini, düvalı borçlu tarafın hali hazırda mezkur işletmeyi satip devretmek suretiyle mal kaçırma yönündeki iradesi de dikkate alınarak mahkemenin davalı borçlunun yedindeki veya üçüncü şahıslarda olan taşınır veya taşınmaz malları ve alacaklarıyla diğer hakları üzerine geçiçi bir hukuki koruma olan ihtiytai haciz konulmasını, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı dosyasında takibin aynen devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP/TELEP: Cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLER: Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacak dolayısıyla yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 1.Maddesine göre Mahkemelerin görevi ancak kanunlu düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır. Bu nedenlerle taraflar ileri sürmese bile yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu değildir. Mahkemece ilk önce re’sen görevli olup olmadığı incelenip karara bağlanmalıdır. Bu kapsamda davanın görev yönünden incelenmesi gerekmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4.maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın konusu işin her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine Kanunun 19/2.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmemektedir.
TBK’nın 620. Maddesinde “Adi Ortaklık Sözleşmesi iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” hükmü bulunmaktadır. Adi ortaklık birbirini tanıyan, birbirlerinin yetenek ve kişiliklerine güvenen, eşit veya aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin müşterek amacını gerçekleştirmeyi sağlayacak sermaye ve emeklerini ortaklığa getirmek konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur.
Dava konusu olayda taraflar gerçek kişi olup tacir sıfatlarının bulunmadığı, adi ortaklık hususu da TTK’da düzenlenmediğinden mal varlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ————-
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalara göre; somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlığın TBK’nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı ve buna göre mutlak ve ticari dava kapsamında kalmadığından işbu davada görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevli olmaması nedeniyle; 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin, süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; veya Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak talepte bulunması halinde dava dosyasının GÖREVLİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE
3-Yargılama giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmezse talep halinde dosya üzerinden davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmesine,
4-6100 Sayılı HMK’nın 20/1 maddesi uyarınca taraflardan birininin,süresi içinde Kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; Kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemesi halinde mahkememiz tarafından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, tarafların ve vekil/lerin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/11/2019