Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/569 E. 2020/551 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/569 Esas
KARAR NO : 2020/551

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
davasında davacının ——– tarihli davadan feragat dilekçesi üzerine dosya resen incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- sıralarında sürücü —— yönetimindeki—-plakalı aracı ile —- istikametinden —- istikametine seyir halinde iken ——metrede bulunan köprü bitimindeki kavşağa geldiğinde yolun gidiş istikametine göre sağ tarafta bulunan tali yoldan ana yola çıkarak dönüş yapmak isteyen sürücü —–sevk ve idaresindeki —- plaka sayılı araç ile çarpışmaları neticesinde iki taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu kaza neticesinde davalı — ağır yaralandığını, bedensel güç kaybına uğradığını, —– tarihli trafik kazasının oluşumunda kaza tespit tutanağından da açıkça anlaşıldığı üzere —- plakalı araç sürücüsü —2918 sayılı KTK’nun kuralını ihlal ettiğinden dolayı kusurlu olduğunu, davacı —- yaşında olduğunu —– yaşında olduğunu, iş göremezlik tazminatı hesaplaması yapılırken bu hususların dikkate alınarak hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılmasını talep ettiklerini, davacının yaşına, aktif ve pasif yaşam süresine , beden gücü kayıp oranına , davalı sürücünün asli ve tam kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre, 6100 Sayılı Yasa’nın 107. Maddesine göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şu anlık 1.000,00 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, —– kapsamında sorumluluğundaki —sayılı araç ile meydana gelen kazada davacı tarafın uğramış olduğu zararlardan kusuru oranında sorumlu olduğunu, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve başvurunun üzerinden 15 gün geçmiş olmasına rağmen davalı sigorta tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, 24.09.2019 tarihli arabuluculuk son görüşme tutanağından da anlaşılacağı üzere davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafın talepleri karşılanmamış olup, dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, trafik kazası sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle ,6100 Sayılı HMK’nın 107. Maddesine göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şu anlık 1.000,00 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03/12/2020 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini, taraflar lehine yapılan sulh anlaşması gereğince yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini belirtmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden bu davanın, başvuru koşullarını taşımamakta olup davanın başvuru yokluğu nedeniyle reddedilmesinin gerektiğini, arabuluculuk aşamasında davalı şirketçe talep edilen zorunlu evraklar davacılar tarafından sunulmadığından anlaşma sağlanamadığını, öncelikle tüm delillerin toplanmasını takiben dosyanın kusur tespiti için — Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, davacıların gelirinin somut belgelerle ispatlanmasının gerekli olduğunu, geçici işgöremezliğe ilişkin tazminat talebinin teminat kapsamında olmadığını, çünkü —-tarihinden itibaren meydana gelen kazalarla ilgili taleplerin bu esaslar çerçevesinde değerlendirilmesinin gerekmekte olduğunu, somut olayda kaza tarihinin —–sorası düzenlenen bir poliçe ve meydana gelen bir aza olduğunun açık olduğunu, bu nedenle davalı şirketin teminat kapsamında bulunmadığını, geçici işgöremezlik ile ilgili davanın —– sorumluluğunda bulunması nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu kazanın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, davalı şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini masraf ve ücreti vekaletin davacıya bırakılmasını talep etmişlerdir.
Davalı vekilinin 18/12/2020 tarihli dilekçesi ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını belirtir dilekçe göndermiştir.
DELİLLER: Dava ve feragat dilekçesi, Davalı vekilinin 18/11/2020 tarihli dilekçesi Arabuluculuk Son Tutanağı, Dosya kapsamındaki sair bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Davacı vekili 03/12/2020 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 74.Maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletname üzerinde yapılan incelemede davacı vekilinın davadan feragat yetkisinın bulunduğu görülmüştür.
HMK’nın 309/1.maddesine göre; “Feragat dilekçe ile veya sözlü olarak yapılır.”
HMK’nın 310/1 maddesine göre; “Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
HMK’nın 309/2. maddesine göre; Feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına bağlı değildir.”
HMK’nın 309/4 maddesine göre; “Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”
HMK’nın 311.maddesine göre; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
HMK’nın 312/1.maddesine göre ise; “Feragat veya kabul beyaninda bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat veya kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerini mahkumiyet, ona göre belirlenir.”
hükümleri bulunmaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar ışığında somut olayda davacının davasından feragat etmesi üzerine davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden 312/1. Maddesi gereğince tamamen davacı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca davacı feragati ön inceleme aşamasından sonra yapmış olduğundan Harçlar Kanunu 22.maddesi gereği karar ve ilam harcının 2/3’ü alınmıştır. Yine yargılama gideri kapsamında Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmının 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanın ilk celseden sonra feragat ile sonuçlanmış olması nedeniyle 2/3’ü alınacağından, karar ve ilam harcına peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,13 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13). maddesi uyarınca —- uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davalı vekilinin talebi doğrultusunda lehine herhangi bir vekaleti ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansınin yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.