Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/563 E. 2020/111 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/563 Esas
KARAR NO: 2020/111
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
TALEP;
Davacı vekili ——–tarihinde sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; emlak işleriyle uğraştığını, davalı tarafından kendisinin aleyhine ——— İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, davalıın alacağını ——– ödeme, ———- tanzim ve ——– TL’lik senede dayandırdığını, senet altındaki imza ve miktarın kendisinin eli mahsulü olduğunu, ancak senette diğer yazıların kendisine ait olmadığını, senetteki boş kısımları davalının doldurarak takibe koyduğunu, davalıyı hiç tanımadığını ve kendisiyle hiç bir iş yapmadığını, senedi dava dışı ————–adlı kişiye iş yaptırmak üzere boş ve teminat senedi olarak imzalayıp verdiğini, bu nedenlerle davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili ———– tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından ——- tanzim tarihli, —— vadeli——– TL’lik senedin müvekkili adına keşide edildiğini ve vadesinde ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi başlattıklarını, davacının hukuki nedenlere dayanmadan dava açtığını, davacının senetteki imzaya itiraz etmediğini, TTK. 680.maddesi uyarınca tamamen doldurulmamış poliçenin anlaşmaya aykırı doldurulmasının hamile karşı ileri sürsürülemeyeceğini, bu nedenlerle yargılama aşamasında takibin devamına, davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: ———İcra Dairesinin———— Esas sayılı dosyası, Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, İcra İflas Kanununun 72. Maddesi uyarınca (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında bulunun ——-.İcra Dairesinin —- Esas sayılı dosyası incelenmiş ve dava dosyası ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında icra takibine ve davaya konu olan senetteki imzanın davacıya ait olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu konuda davacının açık beyanı vardır. Uyuşmazlık, tarafların alacak borç ilişkisinin olup olmadığı, davalının bu senetten dolayı alacağının bulunup bulunmadığı, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulup doldurulmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve yapılan yargılamada ———–.İcra Dairesinin————–Esas sayılı icra takibine dayanak yapılan senedin TTK’nin 776. maddesi hükmünde öngörülen zorunlu unsurları içerdiğinden Bono niteliğinde kambiyo senedi olduğu anlaşılmıştır. Dava ve takibe konu bono unsurları itibari ile geçerli bulunmaktadır. Sebepten bağımsız olarak soyut bir hukuki işlem şeklinde olan senetten dolayı borç altına giren kişilerin gerçekte borç ilişkisinin bulunmadığına yönelik iddialarını ispat etmesi gerekmektedir. Bu anlamda genel karine gereğince borç ikrarı anlamı taşıyan bonodan dolayı alacaklı hamilin alacağını ispat etmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğu anlaşıldığına göre davacı bu bononun bedelsiz olduğunu, dava değeri de gözetildiğinde HMK’nin 201. Maddesi uyarınca aynı kuvvet ve mahiyetteki yazılı delillerle ispat etmelidir. Somut olayda bonodaki imza dışındaki hususların TTK’nin 680. Maddesi uyarınca sonradan doldurulabileceği de değerlendirildiğinde, takibe konu bononun davacı tarafça keşide edildiği, imzanın davacının eli ürünü olduğu ve davacının borcun bulunmadığın yazılı delillerle ispat edemediği sonuç ve kanatine varılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığından davacıya bu ispat aracıda hatırlatılamamıştır. Bütün bunların muvacehesinde 6100 Sayılı HMK’nin 6. ve 190. maddelerine göre ispatlanmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafın tazminat talebinin de verilen ihtiyati tedbir kararının teminatın yatırılmamasına bağlı olarak uygulanmaması nedeniyle; İİK’nin 72/4 maddesi koşulları oluşmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nin 323. Maddesi gereğince yapılan yargılama giderlerinden 326/1. maddesine göre davacı taraf sorumlu tutulmuş ve 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)İİK’nin 72/4 maddesi gereğince koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine,
3-)Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 449,14 TL harçtan mahsubu ile bakiye 394,74 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
5-)Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan————— 13/1 maddesi uyarınca 3.945,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-)6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince Yazı İşleri Müdürü tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ————– Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/02/2020