Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/560 E. 2022/328 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/560 Esas
KARAR NO: 2022/328
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/11/2019
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden, hak ediş bedellerine yönelik faturalar düzenlendiği ancak fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediği, inşaatın hali hazır durumuna ilişkin— sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, davalı aleyhine—— dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından takibe, yetkiye, ödeme emrine, borca, ferilerine ve faize haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, bu nedenlerle itirazının iptali ve takibin devamına, davalı aleyhine alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ite avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı firmanın, müvekkilin maliki olduğu taşınmazın kaba inşaat işlerini sözleşme ile aldığını, yaptıracağı binanın tüm kaba inşaat işlerini davacı ile ——- ile verdiğini, davacı müvekkile —-inşaat alanı olacağını beyan ederek sözleşme imzaladığını ancak gelinen süreçte inşaat alanının —- olduğunu, davacının işi zamanında teslim etmediğini, yaptığı imalatın da eksik ve ayıplı olduğunu, davacının, müvekkiliden hakkı olmadan —– fazladan para tahsil ettiğini, davacının, hiçbir hak ve alacağı olmamasına rağmen kötü niyetli olarak huzurdaki davayı açtığını, müvekkilin sözleşme gereği üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, davacıya hak edişini eksiksiz ödediğni hatta ödediği bedelin davacının hak edişinden fazla olduğunu, alacaklı konumda olanın davacı değil, bizzatihi müvekkili olduğunu, müvekkilinin sözleşmeyi haklı nedenler ile fesih etmek zorunda kaldığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ite avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller
Tarafların—– sorguları dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
—- yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
— dosyası dosya arasına alınmıştır.
—dosyası dosya arasına alınmıştır.
—— heyeti kök ve ek raporları dosyaya sunulmuştur.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca tarafların edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği, bunun sonucunda —– açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dava dilekçesi, cevap dilekçesi, —- sayılı dosyası, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında hak ediş bedellerine yönelik fatura alacağına dayalı ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafça alacağına ilişkin —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada, açılış tarihi itibariyle davanın, tensip tutanağında her ne kadar yazılı usule tabi olduğu belirtilmiş ise de, 7251 sayılı kanun değişikliğinde de belirtildiği gibi, kanun değişikliğinden sonra miktar itibariyle —- altında kalan iş bu davanın, 6100 sayılı HMK’nın 320’inci maddesi gereğince basit yargılamaya tabi olduğu ve HMK uyarınca dava hakkında HMK’nın 316-322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği anlaşıldığından, —— değişikliği ile birlikte yargılamaya, basit yargılama usulüne göre devam olunmuş, ön inceleme duruşmasında tüm dava şartlarının mevcut olduğu ——- kabul edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya, defter inceleme günü belirlenerek ve gerekli ihtaratlar yapılarak sözleşme yorum denetim uzmanı, inşaat mühendisi ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; defter inceleme gün ve saatinde tarafların defterlerini hazır bulundurduğu,—- tarihli rapora göre dosyadaki bilgi, belge, faturalar, —- formları ve ibraz edilen ticari defterler ışığında, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu belirlenmekle birlikte, borç-alacak durumlarının örtüşmediği, davacı şirkete ait ticari defter kayıtlarına göre —- tarihi itibarı ile davalı şirketten —- alacak bakiyesinin olduğu, davalı şirkete ait ticari defter kayıtlarına göre — tarihi itibarı ile davacı şirketten —— alacak bakiyesinin raporlandığı, tarafların defter ve kayıtları birbiriyle örtüşmediğine göre, davalının defter kayıtlarının aksinin, bir diğer deyişle davacıya borçlu olmadığının senet veya diğer kesin delillerle ispat edilip edilmediğine bakmak gerekeceği, bu kapsamda dosyada mübrez banka ödeme dekontları ve -imzası inkar edilmemiş ve davacı şirket adına alındığı kabul edilmiş olmak kaydıyla- elden ödemeler karşılığı alınan imzalı tutanakların, davalı tarafından yapılan ödemeler bakımından kesin ispat delili olduğunu kabul etmek gerekeceği, uyuşmazlık konusu işin, eser sözleşmesine istinaden yapılan toplam inşaat alanının —olduğu ve —- dosyası üzerinden yapılmış olan tespitte ilave işler ile beraber yüklenici davacı tarafından davalı şirkete ——- ödenmesi gerektiği, davalı tarafça sözleşme kapsamında yapılmış ödemelerin bu rakamın üzerinde olduğu, dosyada mübrez hanka ödeme dekontları ve -imzası inkar edilmemiş ve davacı şirket adına alındığı belirlenmiş olmak kaydıyla- elden ödemeler karşılığı alman imzalı tutanakların —– davalı tarafından yapılan ödemeler bakımından kesin ispat delili olduğunu kabul etmek gerekeceği rapor edilmiş olup, davacı tarafın itirazlarının aydınlatılarak ek rapor sunulması amacıyla dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi edildiği, sunulan ek rapora göre, itirazların tek tek irdelendiği, bilirkişilerin kök rapordaki görüş ve kanaatleri ile ek rapordaki görüş ve kanaatlerinin aynı olduğu anlaşılmıştır. Sunulan kök ve ek raporların denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınabilir nitelikte bulunmuştur.
—– tarihli celsede davacı taraf keşif yapılarak yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması talebinde bulunmuş, duruşmada;
“G.D:
1-Davacı vekilinin keşif yapılarak yeni heyetten rapor alınması talebinin dava öncesinde —- dosyası ile yerinde inceleme yapıldığı, usul ekonomisi ve yargılamada hedef süre hususları bir bütün olarak değerlendirilerek dosyaya yenilik katmayacak talebin reddine karar verilerek tefhim ile açık yargılamaya devam olundu.
Dosyanın tetkikinde davacı tarafın yemin deliline dayandığı anlaşılmakla yemin delili hatırlatıldı.
Davacı vekilinden soruldu: Dayandığımız yemin delili hususunda beyanda bulunmak üzere tarafımıza süre verilsin dedi.
Davalı vekilinden soruldu: Önceki beyanlarımızı tekrar ederiz dedi.
Dosya incelendi.
G.D:
1-Davacı tarafın yemin deliline dayandığı anlaşılmakla yemin delili hususunda açıklama yapması ve yemin metnini dosyaya sunması için —–maddeleri uyarınca iki hafta kesin süre verilmesine, aksi takdirde yemin deliline başvurmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ihtarına,(ihtarat yapıldı)
2-Bir üstteki ara karar gereği kesin süresi içinde ara karar gereği yerine getirildiği takdirde davalı—– 6100 sayılı HMK 228.maddesi uyarınca yemini eda etmek üzere meşruhatlı davetiye çıkarılmasına, çıkarılacak yemin davetiyesine “HMK’nın 228. Maddesi uyarınca ekli yemin metninde yemin teklif edilen hususlar gösterilmiştir. Geçerli bir özrünüz olmaksızın yemin için tayin edilen gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediğiniz veya gelip de yemin eda etmediğiniz veya yemini eda etmekten kaçındığınız takdirde yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağınız ihtar olunur.” hususlarının şerh edilmesine,”
Şeklinde ara kararlar oluşturularak dayanılan yemin delilinin hatırlatılması üzerine duruşmada kurulan ara kararlar gereği dayanılan yemin delili yönünden davacı tarafça herhangi bir açıklama yapılmadığı ve herhangi bir beyanın dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla yasa gereği yemin deliline başvurmaktan vazgeçilmiş sayılması gerektiği göz önüne alınarak ve neticede bu usuli işleme bağlı olarak, yeniden rapor alınması cihetine gidilmeyerek, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, yasal koşullar oluşmadığından talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki 492 Sayılı Harçlar Kanununun;
”…
İLAMSIZ TAKİPLERDE PEŞİN HARÇ:
Madde 29 – İlama dayanmıyan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır.
Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur.
İlama dayanmıyan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.
…”
şeklindeki ilgili maddesinde yer alan söz konusu düzenleme, derkenar yazısı ve icra dosyası kapsamına göre davacı tarafın takibi başlatırken —–peşin harç yatırmış olması, eldeki davanın söz konusu derkenara bağlı olarak açılmış olması karşısında söz konusu takip için yatırılan peşin harç miktarı da işleme tabi tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 67/2. Maddesindeki yasal şartlar oluşmadığından, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Gerekçede açıklanan sebeple, karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL nispi karar harcından, Mahkeme veznesine yatan 3.883,18 TL peşin harç ile İcra veznesine yatan söz konusu 1.607,61 TL’nin toplamını oluşturan 5.490,79 TL’nin mahsubu ile ARTA KALAN 5.410,09 TL harcın dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 30.956,51 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Karar kesinleştiğinde varsa bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———-Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.29/03/2022