Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/558 E. 2021/794 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/558 Esas
KARAR NO: 2021/794
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/10/2019
KARAR TARİHİ: 01/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu tarafın sevk ve idaresindeki —- plakalı araca çarptığını, müvekkil şirket nezdinde sigortalı olan— plakalı araç sahibine—- hasar tazminatı ödendiğini, bu ödemeye istinaden davalı tarafa gönderilen rücu mektubu ile oluşan hasar ve hasar miktarından haberdar edildiğini, ancak davalı taraf tarafından herhangi bir geri dönüş ve ödeme alamadığından bahisle —- dosyasından icra takibi başlattığını ancak davalı tarafın haksız ve mesnetsiz itirazları nedeniyle takibin durduğunu bu nedenle davanın kabulünü davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi, yargılama masrafi ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Söz konusu kazanın davacının sigortalısı nedeni ile meydana gelmiş olduğunu, müvekkilinin durağan bir araca çarpmamış olduğunu ayrıca söz konusu araçta meydana geldiği iddia edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, ilk önce ——tutarında fatura ibraz edilmiş olduğunu parçalara piyasa fiyatının üstünde fiyat verdiğini bu nedenle icra takibinin durdurulduğunu, müvekkil tarafından takipte alacaklı görünen tarafa hiçbir borçlarının olmadığını huzurdaki davanın reddine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
——diğer bilgi ve belgeler.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu dava dışı sigortalı araçta meydana gelen hasarın davacı sigorta şirketi tarafından ödenmesi üzerine kazaya sebebiyet veren davalıdan rücuen alacağa ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve tarafların sulh olmaması ve arabuluculuğa da başvuırmaması nedeniyle uyuşmazlık belirlenerek işin esasının incelemesine geçilmiştir.
—– talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ——-Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın —– yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.—Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. —– Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükmüne amirdir.
Davaya konu—– sayılı icra dosyası getirtilerek incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile örtüştüğü görülmüştür.
Bilindiği üzere haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmaktadır. Haksız fiilin unsurları ise eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak gösterilmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğmalı, zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ile zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. —-maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Dosyada bulunan delil ve tüm belgelerden davaya konu trafik kazası ile ilgili alınan —tarihli bilirkişi raporunda, sürücü —-% 75( yüzde yetmiş beş ) oranında kusurlu olduğu, sürücü —- % 25 ( yüzde yirmi beş ) oranında kusurlu olduğu,— tarihli bilirkişi raporunda ise sürücü —- % 100 ( yüzde yüz ) oranında tam kusurlu olduğu, sürücü — kusursuz olduğunun belirtildiği, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından — alınan —tarihli raporda; sürücü —-araç ile seyri sırasında önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde iken sola dönüş yapmak isteyen bir araç nedeniyle trafik kuralları gereği zorunlu olarak yavaşlayarak durduğu dikkate alındığında, meydana gelen olayda hatalı bir tutum ve davranışı bulunmadığı kanaatine varılarak —- tarihli bilirkişi raporundaki kusur durumlarına iştirak edilerek; Sürücü —– sevk ve idaresindeki —- seyri sırasında olay mahalli kavşağına geldiğinde, önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde iken sola dönüş yapmak isteyen bir araç nedeniyle trafik kuralları gereği zorunlu olarak yavaşlayarak durduğu olayda hatalı bir tutum ve davranışı bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, davalı sürücü—- sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında olay mahalli kavşağına yaklaşıyor olması sebebiyle hızını azaltması ve önünde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde olan sürücü idaresindeki —- arasında güvenli takip mesafesi bırakarak bu aracın arkasından seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip, mevcut hızıyla önündeki —- yakın mesafeden takip etmesi neticesi bu —-önündeki bir başka aracın kavşakta sola dönüşe geçmesi nedeniyle yavaşlayarak durması üzerine duramayıp, — arkadan önlemsizce çarptığı olayda asli derecede kusurlu olduğu, bu nedenlerle sürücü— kusursuz, davalı sürücü —-% 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacıya ait araçta meydana gelen hasarın belirlenmesi amacıyla makina mühendisi bilirkişiden alınan —- tarihli raporda; söz konusu aracın —– — oluştuğundan bahisle —- fatura tanzim edilmiş olduğu, aracın —tarihinde — olduğu, daha sonra aynı servis tarafından —- fatura tanzim edildiği, dosyaya sunulan fotoğrafların incelenmesinde çarpmanın şiddeti ile doğru orantılı olarak tanzim edilen — tutarında hasarın meydana gelebileceği, ancak —- faturada belirtilen hasar kalemlerinin ilk onarımda ilgili servis tarafından tespit edilip onarımının yapılmış olması gerektiği, söz konusu aracın —- olduğu, yani ilk onarım sonrası aracın —-daha kullanılmış olduğu, ayrıca ilk faturada arka panel boyama, sökme takma işçiliği faturası tanzim edilmişken daha sonraki faturada aynı kalemlerin faturalandırılmasına anlam verilemediği, bu nedenle söz konusu araçta ilk fatura ile tespiti yapılan — kadri maruf olduğu, kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık —tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan genel açıklamalar, yapılan yargılama, kaza tespit tutanağı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile; —- tarihinde davalının sevk ve idaresindeki — plakalı aracın davacıya sigortalı —- plakalı araca çarptığı, bu çarpmada davalının %100 oranında kusurlu olduğunun dosya içerisine alınan —- sabit olduğu, bahse konu kaza nedeniyle oluşan hasarın tespiti amacıyla alınan bilirkişi raporunda her ne kadar davacının —- fatura tutarının kadri maruf olduğuna dair tespit yapılmış ise de, raporda bahse konu hasar ile meydana gelen kazanın uyumlu olduğu ve —- faturaya konu hasarın da kaza ile uyumlu olduğunun tespit edilmesi, ayrıca dosya içerisinde bulunan —- yazısında davaya konu aracın dava konusu kaza dışında herhangi bir kazasının bulunmadığının belirtilmesi karşısında bilirkişinin hasar bedeline ilişkin kanaatine itibar edilmemiş hem ——- tutarının kadri maruf olduğu kanaatine varılmış ve tüm bu nedenlerle davacının, —– davasını ispat ettiği ve davasında haklı olduğu sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile,— dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin asıl alacağa —- takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle aynen devamına karar verilmiştir.
Ayrıca davacı tarafından bahse konu bedelin ödenmesi konusunda davalıya ihtarnamenin tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığından davacının işlemiş faiz yönünden talebinin reddine karar verilmiştir. Olayın haksız fiilden kaynaklanması, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesine göre davalı yönünden alacağın likit ve muayyen olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddine ve davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının da kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının —- takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin asıl alacak — takip tarihinden itibaren — yasal faiz uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin — REDDİNE,
2-) Şartları oluşmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-) Davacının kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken —– karar ve ilam harcının davanın kabul ve ret oranına göre davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin yatırılan — harçtan kabul ve red oranına göre davacının sorumlu olduğu ——— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı tarafından yapılan —-olmak üzere toplam— yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre—davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan masrafların davacı üzerine bırakılmasına,
6-) Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-) Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- maktu/nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
😎 Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—-maktu vekalet ücretinın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-) —- bütçesinden ödenen — arabuluculuk ücretinden davanın kabul ve ret oranına göre — davalıdan, — davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
10-) —- hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan avansının yatırana iadesine ve bu konuda —– gereğince —-tarafından resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek dilekçe ile ——– Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/11/2021